Hastaneye yatışımdan sonra tüm rutin tahliller yapılıp önceki yapılan tahlillerle beraber doktorların vizitine kadar hazırlandı. Herkesin bildiği gibi sabah doktorlar vizit gezer ve daha sonra gerek görülürse karınca kararınca hastaya bilgi verirler. Vizit için doktorlar odaya toplu bir şekilde gelince benim takibimi hazırlayan ve sunan doktor hanım benim hikayemi anlattı ve yatışımı isteyen Profesör doktor Meral hanım ile Asistan Doktor Lara beni soyarak vücudumda bulunan eritama nodozum ları gösterdi. Bilgi vermeye başladı(Eritama nodozum Behçet hastalığında sivilceye benzeyen baş parmak şeklinde kızarık bir döküntü şekildir)bu sırada bende tâbi çocukluğumun verdiği özgüven ile pür dikkat dinliyorum. Bana bu kadar döküntüye rağmen genital bölgende yara var mı? Diye sordular bende yok dedim. Kendi aralarında konuştular ve bazı yeni testler istediler. Üvea da gs ye gönderelim dediler ve bunun gibi daha hiç duymadığım testler söylediler moral verici nasihatlerde bulundular. İlk olarak eritama nodozum olan kızarıklıktan Doktor Eda Abla ufak kalem gibi bir alet ile et parçası aldı. O gün hayatımda bir çok kere telaffuz ettiğim kelimeyi öğrendim. Abla ne yapacağız? Diye sorduğumda bana esprili bir dil ile altı aydır et yemiyorum senin bacağından bir parça et alacağım demişti. Korkmam gerekliydi ama o anki ses tonu ve ortamın hastane odası olmasına rağmen yumuşaklığı gülmemi sağlamıştı. Canımın acıyacağını düşünmüştüm ama hiçte düşündüğüm gibi olmamıştı. Kalem gibi bastı canım acımadan parçayı aldı. Artık mangal mı yaptı pirzola mı yaptı bilmiyorum.
DEVAM EDECEK
