KARANLIKTA YEŞERDİM

Sizleri Benim Hikâyem bölümünün bu ayki röportajında samimiyetiyle yüreklere dokunan dolu dolu bir isimle keyifli bir sohbete götürmek arzusundayım. Kendisi ” Gören göze perde olmaz”  Diyerek gönül gözüyle görme vasfına erişen kendisinin tabiriyle söylemek gerekirse ” Karanlıkta yeşeren” Bir isim Ak Parti Kırıkkale Engelliler Koordinasyon Merkezi Başkanı Sayın Bekir Akdeniz. Sohbetimize hoş geldiniz deyip sizi tanımakla başlayalım. Elbette ki ben Bekir Akdeniz Malatya’nın Kale ilçesi Erdemli köyünde dünya’ya geldim. Küçük yaşta 14-15 yaşlarında İstanbul’a gittim. Hayatım İstanbul’da geçti.2010 yılından bu yana Kırıkkale de ikamet etmekteyim. Röportajımızın konuğu olmanıza vesile olan…

Devamını oku

Renkli Rüyalardan Renkli Dünyalara

Bir Şakayık cıvıldıyor ruhumda. Şifalandırsın beni diye bekliyorum. Hassas kalplerin çiçeği sanıyorum. Ama bir o kadar da dayanıklı. Capcanlı duruyor yanı başımda. Tutuyor elimi sonra birden. Aniden yaklaşıyorum ona. Sarıyor etrafımı. Kendi etrafına sarıldığı gibi, ruhuma dolanıyor tamamen. Mutlu ediyor beni sonra. Kendi gibi mutlulukla dolduruyor içimi. Krem rengine, sarısına, beyazına, bazen pembesine vuruluyorum. Çeşitli hallerine hayran oluyorum. Ama en çok kırmızısına vurgunum. Bazen yakıyor yüreğimi. Oradan anlıyorum. Hayallerini anlatıyor bana. Yazı karşılar gibi güzel günleri bekliyorum, diyor. Gözüm yükseklerde en tepede. Güneşe kavuşacak kadar seviyorum bazı şeyleri. Bazen nazlı…

Devamını oku

Zamansız Hayatı Yazan Toprakların Cemresi

Mavi. Başımızı kaldırdığımızda gördüğümüz uçsuzluğun simgesi. Tam da yaza kavuştuğumuz şu günlerde huzurla gelmiş yine. Yaseminler de açmış bahçede. Mütevazı yapısıyla, dinlendirici etkisiyle, insanın ruhuna nasıl iyi edeceğini biliyor gibi. Anlatmak isterken, seni yormadan dinliyor sanki. Hep güçlü hep gür haliyle salınıyor yanı başımızda. Atlattığı kışa inat yüzyıllardan beri yaşamış da gelmiş. Öyle bir hal. Yeni filizler ben buradayım dercesine capcanlı. Mis kokusu deniz havasına karışıyor. Tıpkı bir çocuk gibi. Tıpkı bir hayal gibi. Tıpkı bir umut gibi. Röportajımızın bu ay ki konuğu Ayhan Bahçeli. Milli Sporcumuz Ayhan Bahçeli ile…

Devamını oku

BİR HAYALDEN BİR ROMANA

Küçük hayallerden büyük hikâyeler doğar. Bu röportajımızda Karmaşa romanının yazarı Furkan Uğur Eşitti ile Karmaşayı bir hayalden dökülen satırların roman oluşunu konuşacağız. Hoş geldiniz deyip sohbetimize sizi tanımakla başlayalım. •Hoş bulduk: öncelikle bana bu imkânı sunduğunuz için size teşekkür ederim. 1991 yılında Kars’ta doğdum.  İlköğretimi mi Ankara Gören Eller Görme Engelliler ilköğretim okulunda tamamladım. Lise öğretimi Gebze Atatürk Lisesinde tamamladıktan sonra Erzurum Atatürk Üniversitesi Sosyal hizmet lisans programına katıldım. Çayırova Belediyesinde çalışıyorum evliyim ve bir de oğlum var.          Yazmak nasıl bir duygu sizin için ne ifade ediyor? Yazmaya ilk…

Devamını oku

MÜCADELE İÇİNDE OLAN GELECEK UMUTLARA

Bugün konuğumuz Mehmet Katılmış. Kendisini tanıtmasını isteyerek ve hoş geldiniz diyerek sohbetimize başlayalım.  -Hoş bulduk ben Mehmet Katılmış. 1976 Adıyaman Besni doğumluyum. Evliyim. İki oğlum var. Adana ‘da yaşıyorum. Vergi Dairesi’nde Gelir Uzmanı kadrosunda Santral Memuru olarak çalışmaktayım. Babam Kaynak Ustası. Annem de Ev Hanımı. Röportajımızın konuğu olmanıza vesile olan özel durumunuzdan bahseder misiniz bizlere?  -Doğuştan gelen görme bozukluğum vardı. Yaklaşık 6 yaşıma kadar belirli bir oranda sınırlı kalacak şekilde görebildim. 7 yaşımdan sonra da görüşüm tamamen kapandı. Doktorların teşhisleri sonrasında bana yaptıkları açıklama da görme yetimi; göz ile beyin…

Devamını oku

DOĞU EXPRESS TRENİ

“ Uzun ince bir yoldayım” Diyor hayatı uzun ince bir yol olarak tanımlıyor saz üstadı, halk ozanı Âşık Veysel. Aşık Veysel’in de dediği gibi hayat denilen şey uzun ince bir yolculuktur. Kimi zaman zorlu kimi zaman kolay. Bugün sizlerle uzun ince bir yolu hakkıyla yürüyebilen, düşüp kalkabilen, pes etmeyen bir insanın hikâyesini ve dahası Behçet hastalığını konuşacağız. Sözü fazlada  uzatmadan sizleri yılın son röportajıyla baş başa bırakmak istiyorum. Öncelikle sizleri tanıyalım. Merhabalar ben Fatih METİN (Yönetim Kurulu Başkanı) 1975 Konya doğumlu, Kamu Yönetimi mezunu evli ve 3 çocuk babasıyım.  Bir…

Devamını oku

NEŞESİ KALBİNDE, KALBİ GÖZLERİNDE

SMA Nedir? SMA ‘’Spinal Muskuler Atrofi’’ kelimelerinin baş harflerinden kısaltılmış ve omurilikte bulunan ön boynuz motor sinir hücrelerini etkileyerek hareket kabiliyetini kısıtlayan bir kas hastalığıdır. SMA nadir hastalıklar kategorisinde değerlendirilir. Genetik geçişli bir hastalıktır. Görülme sıklığı Dünya genelinde 10.000 doğumda 1, Türkiye’de ise 6.0000 doğumda 1 görülür. Ön boynuz hücrelerinde görülen dejenerasyon nedeni ile; kaslarımızın kontrolünü sağlayan sinirlerin fonksiyonu için gerekli protein üretimi gerçekleştirilemez. İstemli kaslarda kuvvetsizlik ve erime (atrofi) görülür. Sinir hücrelerinin işlevini yerine getirememesi; zayıflamaya ve genellikle ölümcül kas güçsüzlüğüne sebep olur. İstemsiz kaslar bu hastalıktan etkilenmez. SMA…

Devamını oku

ÖLECEKSİN DEDİLER BEN YENİDEN DOĞDUM

Kaldırımlar… O şiiri hatırlıyorum.  Yürümek adımlarca bir ucundan diğer ucuna içimin, ne muhteşem bir hayal! hayal hayat… O günden beridir kimsem de serseri kaldırımlarım da yok benim.          KALDIRIMLAR Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında; Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum. Yolumun karanlığa saplanan noktasında, Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum. Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık; Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar. İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık; Biri benim, biri de serseri kaldırımlar. İçimde damla damla bir korku birikiyor; Sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler… Üstüme camlarını, hep simsiyah,…

Devamını oku

BİR PAPATYA’NIN DOĞA’DA VAR OLUŞ HİKAYESİ

Saf sevgisi tertemiz baharında saklıydı. Bir parıltıydı onun adı. Sade bir çiçekti. Yamaçlardan yükselen, yolumu kamaştıran renkler cümbüşüydü sanki.Aydınlık bakışlarıyla da yarınlara ışık tutardı. Bilirdim, bilirdim karanlıklara kalmazdı dünyası. Uzayıp giden hayallerin konuğuydu. Doğa’nın güzel bir yansımasıydı papatya. En büyük özelliklerinden biri de her sapında bir tane olmasıydı. En özelinden en biriciğindendi. Ender ve bir o kadar da narin tabi. Dünyanın her rengini görmeye, hayata anlam katan farklılıkların da elinden tutmaya. Sevginin en masum halinin, samimiyet hissinin sahibi. İnceliğin ve zarifliğin cisme bürünmüş hali duygu dostu olan pembe papatyalar sayesinde,…

Devamını oku

Taş Denilen Çiçekler De Açıyorsa Dünya’da, Aslında Engel*sizsiniz Yaşamda

Bir tohum düşer toprağa. Olgunlaşınca görünür filizleri. Uzatırsın ellerini dokunursun. Bilemez, önce kanatır ellerini.  Sonra sen çekinirsin, korkarsın bir kez daha incinmekten. Ama sadece dikenlerine dokunmak yakmıştır yüreğini. Öğrenirsin zamanla mücadeleyi.  Bilirsin dikenleri bile başkadır aslında. Normal çakıl taşları arasındayken bedeni, fark edilmez eşsiz hali. Tıpkı her özel çocuk gibi. Çok özeldir. Zaman geçer 3 yıl dolar çiçek açar filizler. Ortaya çıkan şekli, anlaşılır kılar kıymetini. Zor şartlar görmüş, uyumlu olmuş yavaş gelişse bile büyümüştür Altıntaş. Büyüdükçe ayrışır hepsinden. Yapraklarının farkı görünür. Onları bir arada tutmak için didinen minicik bir dal…

Devamını oku