BİR PAPATYA’NIN DOĞA’DA VAR OLUŞ HİKAYESİ

Saf sevgisi tertemiz baharında saklıydı. Bir parıltıydı onun adı. Sade bir çiçekti. Yamaçlardan yükselen, yolumu kamaştıran renkler cümbüşüydü sanki.Aydınlık bakışlarıyla da yarınlara ışık tutardı. Bilirdim, bilirdim karanlıklara kalmazdı dünyası. Uzayıp giden hayallerin konuğuydu. Doğa’nın güzel bir yansımasıydı papatya. En büyük özelliklerinden biri de her sapında bir tane olmasıydı. En özelinden en biriciğindendi. Ender ve bir o kadar da narin tabi. Dünyanın her rengini görmeye, hayata anlam katan farklılıkların da elinden tutmaya. Sevginin en masum halinin, samimiyet hissinin sahibi. İnceliğin ve zarifliğin cisme bürünmüş hali duygu dostu olan pembe papatyalar sayesinde, en tatlı hislerin dışa vurumunun simgesi. Beyaz olanların güzelliği bir başka parlardı, Doğa’nın sunduğu Papatya’nın en asil çiçeklerden biri olması, armağanıydı hayatın.

 Bugünün hikayesi gülen yüzüyle içimizi ferahlatan bir down hikayesi.  Necla Coşkun ve kıymetli kızı Doğa Coşkun röportaj konuklarımız.  Nejla Hanım’ın içten cevapları, samimi duyguları ve enerjisiyle mutluluk verici bir yazı oldu. Keyifli Okumalar…

1.Merhabalar Nejla Hanım kendinizden ve Doğa’dan genel olarak bahseder misiniz bize?

    Merhaba. Ben Nejla Coşkun. Ev Hanımıyım.4 Çocuk annesiyim. 3 kız 1 erkek evlada sahibim. Doğa’nın Doğuş adında bir ikiz kardeşi var.  Doğuş ve Doğa 13 yaşındalar. Doğa Down sendromlu farklı gelişim gösteren bir birey. Doğa ile özel eğitim derslerine ve okula gidiyoruz. Günlerim, tabi pandemiden önce yoğun bir şekilde Doğa’nın özel eğitimleriyle geçiyordu.

2.Doğa’nın doğumundan ve bize anlatmak istediklerinizden başlayalım. Doğa’yı özel kılan durumunu öğrenmenizden bu günlere gelene kadar ki süreçte neler oldu?  

   Ben hamileyken Doğa’nın özel durumunu doktorlar fark etmedi. İkiz gebelik olması hasebiyle bebeklerden birinin diğerinden daha yavaş geliştiği ve zayıf olduğu söylendi.  900 gram doğdu Doğa. Doğuş 1.500 gram doğmuştu ve onun hastaneden çıkıp eve gitmemizle toparlanması 1 haftayı bulmuştu. Doğa’nın da hastaneden çıkınca daha iyi olacağı düşüncesi vardı benim aklımda hep. Down sendromu hakkında o zamanlar bilgisizdim çünkü. Doğumdan hemen sonra teşhis konuldu. Doğa 3 gün hastanede kaldı. Daha sonra Fakülte Hastanesi’ne yönlendirme yaptılar. Gittiğimiz hastanede de Doğa’nın Lösemi olduğu, işitme kaybı olduğu ve kalbinde delik olduğu gibi pek çok teşhisle baş başa kaldık. Hayati tehlikesinin olduğunu da eklediler. 3 gün doğduğu hastanede 5 gün de Fakülte Hastanesi’nde kaldıktan sonra 8 günün sonunda evimize geldi çok şükür. Kalbinde olan 3 delik de 6 ay içerisinde kapandı. Süreç içerisinde de Doğa’yla birlikte biz de pek çok şeyi öğrendik. Doğuş’un da olması bize normal gelişim aşamaları hakkında bilgi veriyor ve Doğa’yı takip etme açısından olanak sağlıyordu. Özel eğitime başlamamız biraz geç oldu ne yazık ki. O zamanlar evde bir küçük bebeğin daha olması ve kayınvalidemin rahatsızlığından dolayı özel ihtimam göstermekte biraz zorlandım açıkçası.

3.Doğa’nın bir günü nasıl geçer?

   Doğa okula başladığı günden beri yaklaşık 7 yıldır Doğa ile okula oradan sonra da özel eğitim okuluna gidiyoruz. Eve geldikten sonra da rutin hayatımızın işleri ile ilgileniyoruz. Pandemi döneminde de öncesinde de Doğa’yla eğitimlere çalışmalara biz evde de devam ettik. Ablaları ve babasıyla birlikte Doğa düzenli çalışmalar yapıyor.

4.Doğa’nın sevdiği ve sevmediği şeyler nelerdir? İlgilendiği bir hobisi var mı mesela? Bize onunla ilgili anlatmak istedikleriniz nelerdir?

   Doğa sakin bir yapıya sahiptir. Ablalarıyla vakit geçirmekten oldukça hoşlanıyor. Doğa’nın sevmediği pek az şey var. Ancak okula çok büyük keyif alarak gitmiyor. Öyle olmasına karşın okula gitmesi gerektiği bilincinde olduğu için de itiraz etmiyor. Doğa aynı zamanda tenis sporuyla ilgileniyor. Özel eğitim okuluyla birlikte 2 kere yarışmalara katılım sağladılar. Spor aktiviteleriyle uğraşmak hobisi diyebiliriz.

5.Özel eğitimlerden, şimdiye kadar devam ettiğiniz özel çalışmalardan konuşalım. Nasıl bir yol izlediniz neler oldu günümüze gelene kadar ki süreç içerisinde?

   Zamanında fazlasıyla zor geçen günlerimiz oldu. Ancak bizim durumu hemen kavrayıp kabullenme aşamasını da çabuk gerçekleştirmemizle sürece daha çabuk adapte olduk diyebiliriz. Doğa’nın farklı olduğunu biliyorduk ancak hiçbir zaman davranışlarımızda farklılık oluşsun istemedik. Özel davrandık ama farklı davranmadık. Doğa ailemizin gözbebeği. Yaklaşık 3 yıldır devam ettiğimiz hali hazırda ki okulumuzdan da oldukça memnunuz. Hem sportif aktivitelere olan destekleri olsun hem de okul eğitimi açısından olsun fazlasıyla ilgili ve alakalılar. Yaklaşık bir yıldır da özel eğitim hocalarımız hafta da 2 gün eve geliyordu. Ancak 6 aydır eğitimlere ara vermek zorunda kaldık. Evde olan takviye dersler sayesinde de Doğa okuma yazmayı öğrendi. Pandemi döneminde internet üzerinden online şekilde devam eden derslerimiz oldu. Ancak Doğa online derslerden pek keyif almadı. Devam sağlayamadık.

6.Ailenizde akrabalarınızda Doğa ile öyküsü aynı olan bireyleriniz var mı?

     Hayır yok ailemiz ve akrabalarımız arasında Doğamız biricik.

7.Ne yazık ki ülkemizde hala farklılıklara olan bakışlar rahatsız edici düzeyde. Doğa’nın dış çevre ile uyumu nasıldır? Doğa’ya karşı dışardan (aslında olmaması gereken) rahatsız edici tutumlarla karşılaşıyor musunuz?

    Doğa bulunduğu ortama kolay uyum sağlayan ve samimi bir birey. Sorun yaşadığımız durumlar hiç olmadı. Herkes tarafından seviliyor. Komşularımızın ilgisi ve alakasından oldukça hoşnut Doğa. Çok şükür ki Doğa’ya karşı olan bahsettiğiniz rahatsız edici tutumlarla hiç karşılaşmadım.

      Bu duruma oldukça sevindiğimi söylemeliyim. Gerçekten her özel çocuğun ve ailesinin her zaman sahip olması gereken bir şans aslında güzel bakışlar ve davranışlar.

8.Doğa ile öğrendikleriniz sürecin size kattıkları ve iyi ki dediğiniz şeyler neler oldu dinleyelim mi?

   Doğa ile birlikte eğitimlerde karşılaştığım ve tanışma fırsatı bulduğum pek çok birey var. Kiminin mücadelesi daha kolayken kiminin mücadelesi biraz daha fazla çaba isteyebiliyor. Birbirimize özel durumlarımız için verdiğimiz desteklerle ve sohbetlerimiz sayesinde de öğrendiğim yeni durum oldu. Doğa isteklerini oldukça net ifade ettiğinden ve bizim de yapmamız için çaba sarf ettiğinden ötürü gelişmeleri, hayata karşı duruşu mutlu ediyor.

9.Doğa için istedikleriniz nelerdir? Bizlere söylemek istediğiniz şeyler var mıdır varsa nelerdir?

  Geçmiş zamanlarda özel çocuklara sahip aileler toplumdan baskısından ötürü çocuklarını evden dışarı çıkarmaktan geri dururken, günümüzde özel eğitimler için çaba sarf eden aileler olması ve topluma katılımları için mücadele eden insanların olması ümit verici. Hayattan istediklerini alan, her türlü iş alanında kendini kabul ettirmiş ve farklılıkları yüzünden ayrıştırılmadıkları bir hayat diliyorum çocuklarımız için. Toplumda ki bireylerden biraz daha duyarlı olmalarını ve özenli davranışlar sergilemelerini istiyorum. Sizin vesilenizle de özel eğitim okulumuz olan ‘’Kayseri Özel Çocuklar Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’nden’’ Mahmut Hocamıza Yusuf Hocamıza ve bütün değerli öğretmenlerimize emeklerinden ötürü teşekkür ediyorum.

            +1 asla eksiklik değil. Hep farkındalık oluştursun dileriz.

 Biz de Özel Kayseri Özel Çocuklar Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi aynı zamanda da Kayseri Özel Çocukları Topluma Kazandırma Derneği’ne özellikle de Başkan Yusuf Coşkun’a yardımları ve her zaman sağladıkları destekleri için teşekkür ederiz.

HAZIRLAYAN: KÜBRA KIZILTOPRAK

Related posts

Leave a Comment