KİMLE TARTIŞTIĞIN BİL!

Son zamanlarda gerek çevremizde olsun gerek görsel, yazılı ve sesli medyalarda olsun tartışma ortamları, programları sıklıkla yapılmaktadır. Bu ortamlarda tartışılan kişilerin birçoğu maalesef alanında yetkili kişilerce yapılmamaktadır ve kuru kuruya konuşulup duruluyor. Günümüzde bu tartışma ortamlarının artması,  zaten araştırma, sorgulama ve okuma oranı düşük olan toplumumuzu çok büyük etkisi altına alıyor. Dolayısıyla toplumumuzun sağlığını olumsuz etkilemektedir. Bu gibi tartışma programlarında veya ortamlarında bazı kişiler karşısındaki kişi ne kadar iyi anlatsalar da delilde sunsalar da Nuh diyor peygamber demiyorlar. Kuru kuruya boş tartışma yapmamak ve zaman kaybı yaşamamak için doğrunun veya gerçeğin ne olduğunu önemseyen, alanında dolu olan kişilerle tartışmalıyız. Tartışmalarda cahilane kişileri gördükçe aklıma hep kaplan-eşek tartışma öyküsü gelmektedir.

Malum ormanda kaplan ile eşek gezinirken bir tartışmaya girmişler;

Eşek kaplana demiş ki: “Çimenlerin rengi mavi”.

Kaplan itiraz etmiş: “Hayır, çimenler yeşil.”

Aralarındaki tartışma kızışınca sorunu çözmek için ormanlar kralı aslana gitmeye karar vermişler. Ormanın içlerinde aslanın tahtının bulunduğu yere varır varmaz eşek bağırmaya başlamış: “Majesteleri, çimenlerin mavi renkli olduğu doğrudur, değil mi?”

Aslan yanıtlamış: “Tabi doğru, çimenler mavidir.”

Eşek başını sallayarak konuşmasını sürdürmüş: “Kaplan benimle aynı fikirde değil, bana karşı çıkıyor. Kafamı karıştırıp kızdırıyor, lütfen onu cezalandırın.” Bunun üzerine kral, “Kaplana 5 yıl boyunca sessizlik cezası veriyorum” demiş.  Eşek sevinçle yerinden sıçrayarak bağırmaya başlamış: “Çimenler mavi, çimenler mavi”. Kaplan çaresiz cezasını kabul etmiş, fakat aslana sormuş: “Majesteleri, beni neden cezalandırdınız? Çimenler zaten yeşil değil mi?”

Aslan “Çimenler tabi ki yeşil” demiş.

Kaplan “Peki ama, o zaman neden bana ceza veriyorsunuz?” diye sormuş.

Aslan şu yanıtı vermiş:

“Mesele çimlerin mavi veya yeşil olması değil. Senin gibi yiğit ve zeki bir hayvanın eşekle tartışarak vakit kaybetmesi kabul edilebilir bir şey değil. Üstelik böyle bir konu için gelip beni rahatsız ediyorsunuz. Bundan dolayı ceza aldın.”

Bu öyküden de anlaşılıyor ki karşımızda tartıştığımız kişinin durumu çok önemli alanında yetkin mi yoksa bir iki alan kelamı bilen birimi (o alanda cahil mi?) bakmamız lazım. Anlamsız tartışmalarla asla zaman kaybetmeyelim. Ne kadar kanıt ve tanıklık önlerine sunarsak sunalım, bazılarının kapasitesi anlamak için asla yeterli değildir. Bazılarını ise egoları, nefret ve hınçları kör etmiştir. Gerçeklerden çok uzak da olsalar tek istedikleri haklı çıkmaktır. Karşısındakinin sözünü sürekli keserler ve yüksek ses tonuyla baskı altına almaya çalışırlar. Çevremizde bu tür insanlardan maalesef çok var.  İmam Gazali’nin “Cahillerle tartışmaya girmeyin, zira ben hiç yenemedim!” diye bilinen ünlü sözü bu serzenişimi haklı çıkartmaktadır.

Cehalet bağırırsa akıl susar, o zaman susup sakin davranmak daha önemlidir.

Related posts

Leave a Comment