ACABA NEDİR?-11

Babam gittiğinden beri cildiye bölümünde yatmakta olan Aksaraylı Kerim abiye emanettim.  Göz ve fizik tedavi bölümüne artık kendim gidebiliyordum orada diğer hasta arkadaşları tanıyor hikâyelerini dinliyordum. Aynı duyguyu paylaşanlar anlaşırmış. Diğer Behçet hastalarını tanıyınca insanların bazen anlatılması zor olan hikâyelerini duyunca Behçet hastalığının ne kadar ciddi ve önemli olduğunu anladım. Tabii ki her hastalık önemli ciddiye alınmalı ama kendimden biliyorum Behçet hastalığına sahip olan birine dışardan başka biri bir çift göz baktığında Behçet hastasının hastalığını fark etmez yani seni hasta olarak görmez kendi gibi sağlıklı bir birey gibi görür içimiz…

Devamını oku

ACABA NEDİR?-10

Koltizonun etkisi ile çok yemek yiyordum, yedikçe kilo alıyordum ama İlaçlarımı düzenli bir şekilde kullandığım için görme oranım artıyordu. Şüphesiz Behçet hastalığının en önemli kuralı ilaçlarını gününde hatta ve hatta saatinde almaktı. Cildiye servisinde yatıyordum her gün göz bölümüne Gülten Sungur hocama kontrol e gidiyordum. Tedavi iyi giderken bir taraftan Gülten Sungur hocamızda hastalık hakkında bilgi veriyor cesur olmamı öğütlüyordu. Artık ağrılarımın tedavisi mevcuttu.  Sonucu bilmesem de içimde bir rahatlık vardı. Artık cildiye servisinde yatışımın ikinci haftasıydı babama telefon geldi Konya da işleri sıkıntıya girmiş babam ne olursa olsun ben…

Devamını oku

ENGELSİZ ŞAHSİYETLER-20

Doğuştan iki kolu olmayan ve kalça çıkığı nedeniyle bir ayağı diğerinden 12 santim kısa olan Beytullah Eroğlu pes etmedi. Yüzücü oldu. 10 yaşında Türkiye şampiyonu oldu. Bununla yetinmeyip Bedensel Engelliler Yüzme Şampiyonası’nda 40.27’lik derecesiyle 50 metre sırt üstünde Dünya 3.’sü, 50 metre kelebekte ise 30.00’lık derecesiyle Dünya 4.’sü olarak başarılarıyla herkese umut oldu.

Devamını oku

KUSUR-SUZ-LULUK

Havalar seni çeken güzellikte ve ısrarla seni dışarı çıkmaya davet ediyor. Keşke hep bahar olsa da hiç soğuk olmasın diye içinden geçiriyorsun. Bir döngünün içinde olduğunun farkındasın. Hissettiğimiz bazı duygularda bahar gibidir. Hiç kaybolsun istemeyiz. Mutluluk baharı anımsatır bizlere. Baharı yaşarken içimizde çiçekler açar, ruhumuzda nehirler akar sanki. Bahar içimizdeki çocuğu uyandırır. Onun gibi neşeli, kafasına hiçbir şeyi takmayan, hayatı olduğu gibi kabul etmemizi ister. İnsanın yaşı ilerledikçe hayal kurmayı unutuyor mu dersiniz? Yoksa içindeki çocuğu duymazdan mı geliyor? Bazen hayatın koşturmasına kendimizi o kadar çok kaptırıyoruz ki içimizdeki çocuğu…

Devamını oku