DÜŞÜNCE FIRTINASI

Pirinç pilavı yaparken, yıllar önce pirinç ayıkladığı geldi aklına. Pirinç, bakkalda bir çuval içinde satılırdı. Eve getirilen pirinç bir tepsi içine dökülür ve tek tek içindeki taşlar ayıklanırdı. “Ayıklamak” dedi içinden. Ne güzel bir şeydi ayıklamak. Günümüzde pirincin içinde ayıklanacak taş yoktu ama hayatın içinde ayıklanacak çok şey vardı. Kendi hayatında neleri ayıklayabileceğini düşündü. Kullanmadığı eşyalar, giymediği kıyafetler ve dahası…Kullanılmıyorsa artık bir eşya, evde daha fazla durmasının bir anlamı yoktu. O eşyalar görevini tamamlamıştı ve gitme zamanı gelmişti. “Gitmek” dedi içinden. Daha sonra hayatından habersizce çıkıp gidenleri düşündü. Oysa Bir…

Devamını oku

ESKİYE ÖZLEM

Elimizdekilerle yetinmeyi ne kadar biliyoruz? Daha iyisi geldiğinde eskiye gereken kıymeti verebiliyor muyuz? 21.yüzyıl insanı olarak çabuk tüketiyoruz. Bozulan bir eşyayı tamir etmek yerine çöpe atmayı tercih ediyoruz. Eski zaman insanı öyle miydi? Eskiler üretmeyi severdi. Bir iş yapılması gerektiğinde gocunmadan kalkar yaparlardı. Çeşit çeşit oyuncakları yoktu ama az ile yetinmeyi bilirlerdi. Tahtadan yapılmış bebeklerle ve arabalarla büyüdüler. Eskiler bir eşyayı nasıl uzun ömürlü kullanabiliriz? diye kafa yorarlardı. Çamaşırlar elde yıkanır, halılar karda temizlenirdi. Kimsenin kimseye üstünlük sağlamadığı egosuz yıllardı. Sohbetin soba kenarında koyulaştığı içten gülümsemeli saatler geçerdi.  Sevdanın esaslı…

Devamını oku

SORUNUN ÇÖZÜMÜ

Sizlere bu yazımda  tedavisi olmayan nadir genetik hastalıklara tedavi fikirleri geliştirmek, yeni gen terapi yöntemleri hakkında ilgili öğrencileri bilgilendirmek ve bu öğrencilerin genç zihinlerini, enerjilerini bu konular üzerine kanalize etmek amacıyla düzenlenmiş bir yarışmadan RaDiChal 21 den ve tabi ki  RaDiChal 21 kapsamında otozomal resesif (çekinik) geçişli kalıtsal bir hastalık olan  Ailevi Akdeniz Ateşi (FMF) tedavisini bulmak için çalışan  Fmf16E takımından söz etmek istiyorum. İnönü Üniversitesi Moleküler biyoloji ve genetik öğrencilerinden oluşan ekip 4 kişilik ekip Ayşenur SAYGILI(Yüksek Lisans ),Betül ÇAKMAK(3.sınıf),Kübra MAÇ(3 sınıf ),Sena KIZILBOĞA(3sınıf ) isimlerinden oluşmakta Her sorunun…

Devamını oku

ONLAR BİZİM ŞEKER TOPLARIMIZ

Hayatın Engelsiz Tarafı Hayattan.net sitesinin bu ayki konusu glikojen depo yani şeker hastalığı. Daimi okurlarımız bilirler her ay belirlenmiş bir konumuz olduğunu. Bu ayki konu kapsamında araştırma yaparken, hastaların öykülerine göz atma fırsatı buldum. O kadar birbirinden farklı öyküler var ki, Kimisinde şaşırdım, kimisinde duygulandım hatta ağladım. Daha üç aylıkken kusmaya başlayan bir bebek düşünün. Doğduktan bir hafta sonra mosmor olan başka bir bebek ya da sapsarı olan ve ailesi tarafından sarılık zannedilen başka bir bebek vs vs. Hastanede yapılan tetkikler sonrasında kiminde yüksek çıkan karaciğer enzimleri, kiminde karaciğer ve…

Devamını oku

TÜRKİYE’NİN DEVRİMİ

Evet Evet yanlış okumadınız röportajın başlığı ‘TÜRKİYE’NİN DEVRİMİ’ Bu kadar iddialı başlık atılır mı? Konuya daha  başından bu kadar üst perdeden girilir mi? Demeyin! Emin olun çok düşündüm ancak yaptıklarıyla geleceği inşa etmeye çalışan zaten kendiliğinden iddialı olan  konuklarımızı tam manasıyla anlatacak başlık bulamadım. Bundan başka hangi başlığı atsam içime sinmez sönük kalırdı. Röportajı okuduktan sonra hiç şüphe yok ki sizlerde ne demek istediğimi anlayacaksınız. Bu röportajımızda Benim Hikayem bölümünün konukları RaDiChal’21 Projesi ekiplerinden  GOF TEAM.😀 1.ÖNCELİKLE SİZLERİ TANIYALIM. Cevap 1) GOF Takımı Necmettin Erbakan Üniversitesi Biyoteknoloji Mezun öğrencilerinden oluşan…

Devamını oku

ENGELSİZ ŞAHSİYETLER-46

Paralimpik tenis branşında Türk sporunu temsil eden Büşra Ün geçirdiği kanser ve gördüğü kemoterapi tedavisi sonrası yeti kaybı geçirmiş  yaşamını tekerlekli sandalye ile sürmeye başlamıştır. Engeline yenilmemiş kendini spora adamış  ülkemizi yurtdışı turnuvalarda kazanmış olduğu şampiyonluklarla birlikte başarıyla temsil etmiş madalyalar kazanmıştır. Engelin bir engel olduğu düşüncesinde olanları yanıltmıştır.

Devamını oku

TALİH KUŞU

Bir süredir babasından kalmış olan (ona da kendi babasından kalan) tarlaların veraset işleri ile uğraşıyordu. Nihayet veraset işlemleri sona ermiş ve sıra tarlaların satışına gelmişti. Eşe dosta haber salındı, internete ilanlar verildi tarlaların satışı için. Uzun uğraşlar sonucu bir alıcı çıkmış sıra tapu işlerine gelmişti. Üç gün sonra mirasçılar tapuya gidecek, imzaları atıp paralarını alacaklardı. Ancak, bazı işleri için üç gün sonra şehir dışında olması gerekiyordu. Görünen o ki, annesine vekâlet verecekti. Noter’den içeriye girdiği anda  ofisin sahibi Hayri Beyi gördü sıra bekleyenler arasında. Yanına gidip selam verdi. On beş…

Devamını oku