40 Yıllık Hatır

40 yılın hatrını neden kahveye yüklediklerini düşündünüz mü? “Çok özlemiştir canım o yüzden buluşmak için söylüyorlardır o tür sözleri”diyebilirsiniz. Ta ki kahvenin içindeki o acı tadı alana kadar. Bu acı tat sadece kahve çekirdeklerinden geliyor olamaz. Sonuçta hayatta acı olan birçok şey vardır. Sevinçli anılar bile acı gelebilir o masum görünen maskelerin ardındaki yüzleri gördüğümüz anda. Pişman oluruz ama iş işten geçmiştir. Nede olsa elimizden alınan bi 40 yılımız vardır. 

Koskoca 40 yıl… 

Onlarca yıl içerisinde neler yapabilirdiniz bir düşünsenize. Birde o yapacağınız şeyleri engelleyen saçma sapan durumları düşünün. Ne kadar kötü değil mi? Daha çok düşündükçe kendinizi olduğunuzdan eksik gösterir bu durum. Nede olsa elinizdeki fırsatları kör eden arkadaşlıklar dostluklar aşklar yaşadınız. Sonra bu 40 yılın sonunda belki yorgunluk kahvesi içmek istediniz ama kahvenin yorgunluğunuzu atmadığını bilince içindeki acımsı tada takılarak “bu ne acı kahve be” dediniz. Oysa acı olan kahve değil sizin farkında olmadan yitirdiklerinizdi. Yinede bunu kendinize yediremediniz ve kahve çekirdeklerine söylendiniz.

Kim bilir 40 yıllık hatırı sayılan kahve çekirdekleri de   anlattıklarınızdan dolayı acılaşmıştır. Hatta acılar o çekirdeklerde olgunlaşmış ve kendine has bir acı tat almıştır. Kahveye kafa tutan bir başka acı tat. “Acı tat” kelimesindeki “tat” kelimesini bile yakacak  bir acı. Bu acı ise tatlısıyla beraber var olan  hayattır. 

YAZAR OSMAN BOZ’UN KALEMİNDEN

Related posts

Leave a Comment