Erken yaşta hastalıkla tanışmak nasıl bir duygudur sizce?
Çoğumuz için yıkıcı etki oluşturabileceği gibi kimimiz için asıl mücadelenin başladığı yer olarak adlandırılabilir.
Lösemi hastalığı da; çocukluk çağı kanserleri içerisinde yüzde 30 oranında en sık görülen hastalıklardandır. Kemik iliği kanseri olarak da bilinir. Tedavi başarı oranı yüzde seksen beşlere kadar ulaşabiliyor. Bu da bizlere tedavisinin imkansız olmadığını gösteriyor. Lösemi hastalığı moral motivasyonla desteklendiğinde tedavi kısa sürede sonuç verebiliyor.
Moral motivasyon demişken bir anımı anlatmak istiyorum sizlere;
Üniversite yıllarımda bir arkadaşım vardı. Arkadaşım her şeye o kadar güzel, o kadar çözüm odaklı yaklaşırdı ki çok şaşırırdım. Bir yandan onu takdir eder, bir yandan da “ama buna da bu kadar iyi bakılamaz.” derdim.
Kampüsteyken notlarımızı birbirimizle paylaşır, birlikte zaman geçirirdik. Bir gün arkadaşıma; “nasıl bu kadar pozitif olabiliyorsun? Benimle sırrını paylaşabilir misin? “dedim.
Hafifçe yüzünü bana döndü ve dedi ki:
“Edacım ben hayata 5-0 geriden başladım.” dedi. Şaşkındım “nasıl yani? “ dedim. Başladı anlatmaya…
“Ben 10 yaşımdayken bana lösemi teşhisi koydular. Çok ağır hastalık sürecim oldu. Kemoterapiler gördüm. Belime kadar gelen saçlarım dökülmeye başladı. Çok sevdiğim okuluma gidemiyordum. Derslerimi geriden gelmeme rağmen telafi etmeye çalışıyordum. O zamanlar bile hayat mücadelemi bırakmamıştım. Aslında benim hayata karşı bakış açımı değiştiren şey hastalığım oldu. Hastalığımı yendiğim gün yeni bir hayat bağışlanmıştı bana. O yüzdendir polyanna gibi davranmalarım. Hayata karşı hep pozitif bakarak bugünlere kadar geldim.”
Arkadaşımın konuşması bittikten sonra bir süre kendime gelememiştim. Ben o gün aslında neyi öğrendim biliyor musunuz?
Bize bağışlanan hayatın o kadar basit bir şey olmadığını. Her şeye öfkelenmemek gerektiğini, olumsuz durumların içerisinde boğulmanın ne kadar gereksiz olduğunu…
İşte benim polyannacılığın altında aradığım cevap kocaman bir hayat mücadelesiymiş. Bu hayat mücadelesinde bana da düşen ders almakmış.
Kıymetli dostum sizlere maya angelou’unun çok sevdiğim sözüyle veda etmek istiyorum:
“Bugün ne olduğunun ya da ne kadar kötü göründüğünün önemi yok, hayat devam ediyor ve yarın daha iyi olacak.” Maya Angelou
Yaşama sevinciniz bol olsun, görüşmek üzere 😊
Geri dönüşlerinizi yazımın altına yorum yaparak belirtebilirsiniz. Instagram adresim: @tuzunler (takip etmeyi unutmayın😊)