İnsan, hayal kırıklığına uğradığında mı yorulur yoksa yaşayabileceği mümkün olan şeyi yaşayamamasından dolayı mı yorulur?
Anket yapsam eminim ki net bir cevaba ulaşamam. İki cümleye de baktığımızda aynı anlama geliyor gibi gözükse de aynı değiller. Derinlemesine düşündüğümüzde birbirinden çok ayrı olduklarını fark ederiz.
Hayal kırıklığı; insanın beklentilerinin boşa çıkması halinde ortaya çıkan bir duygudur. Geçici bir duygudur. Çabuk atlatıldığı gibi bazılarımızı depresyona sürükleyebilir.
Örnek verecek olursam; üniversite öğrencisinin vize sınavından yüksek puan almayı umut etmesi, sonucunun ise öğrencinin beklediği şekilde çıkmaması. Bu öğrenci için hayal kırıklığıdır. Öğrenci aynı zamanda bu kötü sonucu final sınavıyla telafi edeceğini bilir.
İnsanın yaşayabilmesi mümkün olan bir duruma ulaşamaması ise hayal kırıklığının bir üstü olarak daha negatif duygular içerir. İçinde biraz hayal kırıklığı, biraz pişmanlık, biraz hayıflanma barındırır.
İnsanın kendisine olan güveni sarsılır. Mantık çerçevesinde sunulan hiçbir şey mantıklı gelmez. Yüreğinde burukluk oluşur. İnsanı çıkılmaz depresyon boyutlarına sürükleyebilir. Sindirilmesi oldukça zor bir durumdur…
Unutmamalıyız ki! Hayat devam ediyor. Olaylar ve durumlar gelir geçer. İnsanlar bile yer değiştirir. Önemli olan negatif durumu pozitife çevirebilmekte.
Sihirli değnek hiç birimize verilmedi. Kimse kolay atlatmadı sorununu.
Kimse mükemmel değil. Ve bana göre depresyona girmeden önce seni bu duruma getiren insanları iyi analiz etmen gerekiyor. Böylelikle sorunun kendinde olmadığını fark edeceksin. Kendini suçlamayı bırakacaksın.
Sen; kendi yüreğinle, kendi yolda özelsin kıymetli dostum.
Güzellikler hep seninle olsun 😊
Görüşene kadar kendine iyi bak😊