Görme engelli, görme yetersizliğinden çok ya da az derecede etkilenme ve görsel duyu ile alınması gereken uyarıcılardan yoksun kalma durumu olarak tanımlanabilir.
Halkın, görme engelliye olan bakış açısından yorumlayacak olursak: “Hiçbir şeyi göremeyen ve göremediği için de hiçbir şeyi tek başına başaramayacak olan” kişi ya da kişilerdir.
Peki, halk bu iddiasında haklı olabilir mi?
Eğer halk bu iddiasında haklı olsaydı; birçok başarıya imza atan görme engellileri bugün hiçbirimiz tanımıyor olurduk. Eğer onlar haklı olsaydı; görme engelli yazarlar, avukatlar, şairler, ressamlar, milletvekilleri ve şarkıcılar ve görme engelli anneler ve babalar olmazdı. Eğer onlar haklı olsaydı; görme engelliler doğar, büyür ve hiç kimse onları tanımadan ölür giderdi.
Peki, Kim bu görme engelliler?
Cemil Meriç
Başta dil, tarih, edebiyat, felsefe ve sosyoloji olmak üzere sosyal bilimlerin birçok alanında araştırma yapmış ve yazılar kaleme almış bir düşünce adamıdır. Telif ettiği 12 eseri ve tercümeleriyle Türk edebiyatında önemli bir yeri olduğu kabul edilir.
https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Cemil_Meri%C3%A7
Eşref Armağan
Doğuştan görme engelli Türk ressamdır. Yaşamı boyunca görmediği nesnelerin maket modellerine parmak uçlarıyla dokunarak onları başarıyla resmedebilmiştir. ‘The Colors of Darkness’ isimli ödüllü belgesele konu olmuştur. Ayrıca Real Super Humans isimli belgeselde de aynı şekilde kendisinden ayrıntılı bir biçimde bahsedilmektedir.
https://tr.m.wikipedia.org/wiki/E%C5%9Fref_Arma%C4%9Fan
Mitat Enç
Darülfünun Hukuk Fakültesini bitiren Mithat Enç, Viyana Yüksek Pedagoji Enstitüsü’nde engelli çocukların eğitimi konusunda yeniden eğitime başlamış ve iki yıl sonra da T.C. Sağlık Bakanlığı’na bırakılan bir burstan faydalanarak, Colombia Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nden 1936’da lisans, 1939’da ise yüksek lisans diplomasını almıştır.
https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Mithat_En%C3%A7
Görüldüğü üzere fırsat verilirse ya da zaten engelli olan bireylere (fazladan engel) çıkarılmazsa herkes gibi başarılı işlere imza atabiliyorlar.
Özellikle bazı engelli yakınlarının kendi çocuklarına engel çıkarmaları “yapamazsın, edemezsin” demeleri; çalışmak istediklerinde ise “boşver sağlıklı insanlar çalışsın. Onların rızkına engel olma” diyerek aslında kendi çocuklarının rızkına engel olduklarının farkında bile değiller.
Görme engellilerin işitme duyusunun diğer insanlara göre daha fazla çalıştığının ve bundan dolayı da aslında kulaklarıyla gördüklerinin park edilmesi ve bu gerçeğin kabul edilmesi durumunda her şeyin çok daha farklı olacağına inanıyorum.