Siyaset Halka Hizmettir.

Hayatın Engelsiz Tarafı www.hayattan.net te Benim hikâyem isimli röportaj bölümümüzde çok önemli ve değerli isimleri ağırlamaya devam ediyoruz. Yine çok çok önemli bir isim. Ak Parti 26. 27. Dönem Kayseri Milletvekili Hülya Atçı Nergis konuğumuz.Hoşgeldiniz😀

  • Öncelikle sizleri tanıyalım.

Hoş bulduk ben şuan da Ak Parti Kayseri Milletvekiliyim. En önemlisi anneyim.3 tane evladım var. Birisi özel %90 engellidir. Engelli bir oğlum var daha sonra avukatım. 2015 erken seçiminde kasım ayında milletvekili seçilene kadar avukatlık yaptım. Hâlihazırda 26. Ve 27. Dönem milletvekiliyim. Kısaca bu şekilde özetleyebiliriz.

  • Siyasete ilginizin sebebi neydi? Siyasete ilginiz zaman gelişti? Siyasi kariyerinizde Ak partiyi seçmenizin sebebi nedir?

 Tabi topluma hizmet etmenin en etkili yollarından biri siyaset ben her zaman toplumsal meselelere duyarlı bir insanım.  Fırsat oldukça sosyal faaliyetlerin içerisinde bulunan birisiyim. Nitekim .  Siyasi partilere üyeliğim yokken de STK’ lara  üyeydim. Daha sonra da Ak Parti kurulurken bir ağabeyimiz beni davet etti. Biz süreci basından takip ediyoruz. O dönemde biliyorsunuz Refah Partisi vardı. Nitekim bir ayrışma oldu. Yenilikçiler adı altında bir grup refah partili cumhurbaşkanımızın öncülüğünde yola çıktı. Biz onlar ne yapacak diye merakla takip ediyorduk. Cumhurbaşkanımızı İstanbul Belediye Başkanlığı döneminde yaptığı hizmetlerden dolayı tanıyor ve yakından takip ediyorduk. Yine cezaevi sürecini de takip ettik. Gönülden sevdiğimiz bir insandı. O dönemde de Türkiye gerçekten siyasi bir açmazdaydı. Ekonomik kriz vardı, ülke ciddi bir darboğaza girmişti. Sohbet ederken dedim ki keşke yeni bir siyasi parti kurulsa Recep Tayip Erdoğan da önderi olsa bizde hizmet etsek. Şuan ki siyasi partiler derde derman olamıyor, sağlıklı istikrarlı bir hükümet kurulamıyor. Siyasi bölünmüşlük var  koalisyon hükümetleri vardı o dönem de ülke de sizler de  biliyorsunuz. Bizim 70 li ve 90 lı yıllar yakın siyasi tarihe baktığımız zaman hep koalisyon hükümetleriyle geçmiştir.  Çok kısa süreli hükümetler ve bu hükümetlerin döneminde de ülkenin sorunlarına çözüm üretmek çok zor mümkün değil. Dolaysıyla böyle bir konuşma geçti aramızda gel zaman git zaman bu sohbeti yaptığımız ağabeyimiz beni çağırdı. O dönem Kocaeli’ndeydim.  “Ya Kocaeli nde  İl teşkilatı kuruluyor gelip görev alır mısın?” şeklinde bir teklifte bulundu. Neden olmasın dedim eşimde duruma olumlu baktı. Bu şekilde Ak Parti nin kurucu yönetim kurulu üyesi olarak görev aldım. Sonra bir dönem İl yönetim kurulu üyesi olarak devam ettikten sonra İl kadın kolları başkanı oldum. Yaklaşık 5 yıla yakın bu görevi sürdürdüm. Sonra 2007 seçimlerinde Milletvekili aday adayı oldum. O nedenle istifa ettim görevimden o dönem milletvekilliği nasip olmadı. Siyasi hayatım böyle başladı. Tabi sonra  partide görev almadım ama bizde partinin gönüllü neferiyiz kurucusuyuz üyesiyiz. Zaman zaman davetler olunca gidiyoruz. Kendim çalışıyorum çocuklar küçük zaten kadın kolları başkanlığı zor yıpratıcı önemli görevlerden biridir. Teşkilatı zaten o dönemde biz kurduk. Yeni bir parti mahalle teşkilatları ilçe teşkilatları yok. tek tek insanları bulup yönetim oluşturacaksınız. Devam eden bir düzen içine girmiyorsunuz. Kocaeli’nde Teşkilat ve  İl kadın kolları kuruluşunda çok etkin çalıştım. 2015 kasım da tekrar kayseri den  aday oldum. Başta seçilebileceğime çok ihtimal vermiyordum. Sonrasında eşim tecrübe edinirsin sen bu partinin kurucususun diyerek başvurmam için beni ikna etti. Son gün Kocaeli’nden dilekçemi verdim. Son anda başvuruda bulundum. Nasip oldu.

  • Adalet ve Kalkınma Partisi Ak partinin engellilere yönelik yaptığı  ve yapmayı düşündüğü çalışmalar  politikaları nelerdir?

Şimdi yaklaşık bir buçuk yıl olmuştur diye hatırlıyorum. Engellilerle alakalı  TBMM de kurulmuş olan komisyonda ben de görev aldım. Etraflıca o komisyonda çalıştık.   Engelli bireylerin problemleri hayat boyu devam ediyor. Bir hastalık gibi tedavisi olup geçirilebilen bir şey değil. Hem engellinin hayatı hem ailesi için ciddi sorunlar var. Yani sadece engellinin kendisini de ilgilendirmiyor. Dolayısıyla hem aileyi düşünmeniz gerekiyor hem engelli bireyi düşünmeniz gerekiyor. Devletin engelli bireyi hem eğitim hem istihdam her alanda desteklemesi gerekiyor. Ailenin bunların hepsini tek başına yapması mümkün değil o sebeple bu bir devlet politikası olmalı bu şahıslar boyutunda çözülemez her şeyi aileden bekleyemeyiz zaten anayasamızda sosyal devlet ilkesi var. Bu kapsamda da bizim iktidarımız bu konuya ciddiyetle samimiyetle el attı. Engelli bireylerin eğitimi, istidamı, çalışamayanlara belli bir ücret bağlanması, durumuna göre bakım hizmeti sunanlara maaş bağlanması gibi devrim niteliğinde adımlar atıldı. Maddi anlamda çok mesafe kat ettik. Eğitim aşaması daha spesifik daha zor daha süreyen devam eden bir sorun şimdi tabi bizde engelli bireylerinde normal eğitim alma hakları var. Engelli bireylere yönelik okullarda var. Dünya da da bazı yaklaşımlar var. Engellilerin bir arada okuduğu okullar mı? Yoksa sağlıklı bireylerle engelli bireyleri bir arada bulunduğu kaynaştırma eğitimi mi? revaçta olan kabul gören  eğitim kaynaştırma eğitimi bizde Milli Eğitim Bakanlığımızda bu politikayı uyguluyor dolayısıyla bu eğitimi alabilecek bireylerinde normal okullarda eğitim almaları gerekiyor almalılar. Ama sorunlarda bitmiyor engelli birey ve ailesi için çok çeşitli sıkıntı ve sorunlar var. Çocuğu engelli olmayan aileler direnç gösterebiliyor, akran zorbalığı yaşanabiliyor çok çeşitli sıkıntı ve sorunlar yaşanıyor. Bu noktada eğitimcilerimizin de yaklaşımı çok önemli eğitimcilerimizin her iki tarafın hassasiyetlerini gözeterek bu kaynaştırma politikasını uygulaması gerekiyor. Bizim bu noktada eksiğimiz var. Kaynaştırma eğitiminde eğitimcilerin yaklaşımını eksik buluyorum. Eğitimcilerin eğitilmesi gerekiyor. Benim tespit ettiğim eksikliklerden biri bu. Biz duyarlı yardımsever bir toplumuz bu noktada fark yaratıyoruz ama bir ebeveyn diyor ki benim çocuğum dört dörtlük eğitim alsın diğer çocuk benim çocuğumun eğitimine sekte vurmasın istiyor böyle garip bir durum var. Ama diğer çocuğunda eğitim hakkı var. Senin çocuğun kadar oda kıymetli bu noktada sorunlar yaşanıyor. Bu konuda toplumun biraz daha mesafe kat etmesi gerektiğini eğitimcilerin de bu konuda eğitim alması gerektiğini, özel okullarda da bakanlığın belli kontenjan zorunluluğu getirmesi gerektiğini düşünüyorum.

  • 5378 sayılı engelliler kanunu kapsamında yer alan “Erişilebilirlik yönetmeliğinin” tekrardan uzatılması konusunu sizlere soracağım.  TBMM tarafından 23 Temmuz 2020 tarihinde yapılan görüşmeler sonucu, pandemi süreci ve maliyetlerin yetersizliği nedeniyle engelliler kanununda yer alan Erişilebilirlik yönetmeliği bir yıl daha uzatıldı. Toplu taşıma araçlarının engelli kişilerin kullanımına uygun hale getirilmesi için beklenen süre pandemi ve maliyet yetersizliği nedeniyle Ak parti ve Milliyetçi Hareket Partisinin oylarıyla bir yıl ertelendi. Bu karara bir çok STK tarafından tepki gösterildi. Ve bildiğim kadarıyla halen yönetmelik çıkarılmış değil bir kez daha ötelenmesi tartışılmakta bu konunun aslı nedir? Ak Parti Kayseri Milletvekili ve bir hukukçu olarak düşünceleriniz nelerdir? Sizce bu konuda hangi adımlar atılabilir?

Şimdi tabi bunun maddi bir boyutu var. Bütün toplu taşıma araçlarının engellilere hizmet veren araçların engellilere uygun hale getirilmesi ile alakalı halihazırda bir düzenleme yapıldı ama bu işin maddi de bir boyutu var. O zaman bütün toplu taşıma araçlarının yenileri alındıkça eskileri tasfiye olacak ama eskilerin hepsini çöpe atmak gibi bir lüksümüz bugünkü şartlarda maalesef yok. Zaten yeni araçlar yönetmeliğe de uygun alınıyor.

  • Yine çokça tartışılan sosyal medya mecralarında bir ara gündem olan engellilerin aldığı araçlarda ÖTV muafiyeti konusunu ve bu araçlarda engellilere fiyat sınırlaması konulmasını sizlere soracağım bu konunun aslı nedir?  Siz bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Geçmişte bir sınırlama yoktu biliyorsunuz. Engelli birey gidip istediğini alıyordu ve Ötv ödemiyordu. Yakın zamanda bu düzenleme yapıldı. Lüks standartta araçların Ötv indirimi yapılarak alınamayacağı ile alakalı düzenleme getirildi. Nitekim burada devletin bir vergi kaybı var. Vergilerde devlet için çok hayati. Engelli birey Ötv ödemeden lüks araca binmek istiyorsa binmesin lüks araç istiyorsa maddi durumu yerinde demektir ki o zaman da Ötv yi de ödemelidir. Bu konuya yaklaşım ve mantalite bu kamu menfaatini de düşündüğümüzde doğru bir yaklaşım bu onun için bu konuda atılan adımı ben doğru buluyorum.

  • Türkiye de binalar yapıldıktan sonra erişilebilir hale getiriliyor engelli rampaları sonradan yapılıyor bina yapılmadan temelden proje halindeyken yapılması sonra erişilebilir hale getirilmesi gerekmez mi? bunu daha kanuni bir hale getiremez miyiz?

Aslında düzenlemeler yeterli biz bu konuda çok maharetliyiz biz bir kanun devletiyiz ama hukuk devleti miyiz orası tartışılır çünkü insanlar her türlü kanuni düzenlemeyi aşabiliyorlar. Bu mantalite ile alakalı bu hususta denetim yaptırım mekanizmaları artırılabilir.

  • Yine çok tartışılan bir konuyu soracağım Engelliler bakanlığı sizce kurulmalı mı?

 Bence şuan ki mevcut aile bakanlığı oldukça kapsamlı hizmet sunan  toplumun dezavantajlı kesimlerine politikalar üreten oldukça büyük bütçeli bir bakanlık dolayısıyla engelliler noktasında ben bunu yeterli buluyorum. Yani dar gelirli aileler engelliler hepsi için aile bakanlığımızın politikaları var. Şu aşamada gerekli görmüyor yeterli buluyorum.

  • Şuan ki mevcut engelli yasası günümüzde gerek uygulama gerekse yasal bakımından hak talep ve sorunları çözmekte tam anlamıyla yeterli mi? Yeterli değil ise bir siyasetçi aynı zamanda bir hukukçu gözüyle baktığınızda mevcut yasa gerek uygulama  denetim mekanizması gerekse yasal bakımından nasıl yeterli hale getirilebilir? Şuan ki mevcut engelli yasasının tekrar ele alınıp günümüz şartlarına göre revize edilmesi gerektiğini düşünüyor musunuz?

Engelli yasasını maalesef satır satır okuyabilmiş değilim ama kaba hatlarıyla bildiğim kadarıyla engelliler yasası iyi bir yasa gibi  öyle düşünüyorum ama teknik anlamda sorunlar var mı orasını şuan için bilemiyorum.

  • Kamu da ciddi engelli kadro boşluğu olduğu  söyleniyor kotanın artması ve yahut çeşitli Avrupa ülkelerinde olduğu gibi kotanın kaldırılıp  kamuya alımda engellilere öncelik verilmesi gibi taleplerde bulunuluyor siz bu konu da ne düşünüyorsunuz?

Kota konulabilir kamu kurumlarında engelli çalıştırmak için kota konulabilir bence kamu kurumları buna adil yaklaşıyorlar. Özel sektörde belli bir çalışan üzerine çıkanlarda kota var. Kanunen getirilmiş özel sektör cezayı ödüyor çalıştırmıyor. Belli denetimler bu konuda artabilir.

 Yine kamuda yer alan engelli bireyler sizce yetenek ve becerilerine göre etkili yarar sağlayacakları alanlara atanıp görev alabiliyorlar mı?

Şimdi Türkiye de yıllar önce bir planlama problemi yaşandı. 28 Şubat sürecinde imam hatiplerin önünü keseceğiz diye kat sayı getirildi bununla birlikte meslek liselerinin de önü kesilmiş oldu. Onun öncesin de meslek liselerine kayıt yaptırmak teşvik ediliyordu. Aileler önem veriyordu. Güzel bir gidişat vardı orada kesildi. Ailelerin hepsi çocuklarını ondan sonra üniversite ye göndermeye yoğunlaştı. Meslek lisesi ara elaman dediğimiz kesim bir sekteye uğradı. Siz bir yanlış yaptığınız zaman onu toparlamak kolay değil. Şimdi geldiğimiz bu noktada MEB meslek liselerine teşvik ediyor özel sektöre teşvikler veriliyor. OSB lerde meslek liseler açılıyor. Ciddi çalışmalar var 2 yıllık Meslek Yüksek Okulları fazlalaştı. Tüm bunlar beyaz yakalı elemanın bir altı ara elemanı yetiştirmek için ama bu tabi hemen olmuyor bu 10 yıl sonra meyve verecek bugün bize fatura olarak döndü. Üniversite mezunu işsiz çok bu sadece engellilere yönelik bir şey değil biz bunun sıkıntılarını bugün yaşıyoruz. Bugün atılan adımları da  10 15 yıl sonra yaşayacağız bugün meslek liseleri var oraya bitirenlerin hepsi de iş buluyor bugün tarım liseleri açılıyor. Uzun vadede bu atılan adımların çözümlenip meyve vereceğini düşünüyorum.

  • Pandemi dönemin de özel sektörde engelli arkadaşlar işten çıkarıldı bu konuya dair bir yasa çıkacak mı bir gelişme var mı?

İşin açıkçası bu durumu pandemi döneminde takip edemedim Ama Pandemi herkesi etkiledi. Engellilere özel sıkıntı oluştuğunu düşünmüyorum. İnşallah koşulları iyileşir  özel sektör  daha çok para kazanır. İstihdam zaten tekrar artmaya başladı istihdam arttı ihracat arttı.  Bu enflasyonist baskıya, bu  fiyat ve enerji artışına rağmen  türkiye dünya da Suudi Arabistan dan sonra son çeyrekte  ikinci oldu. Ekonomik büyümede ihracatta ikinci oldu istihdam arttırdı Avrupa ve Amerika da resesyona girme durumu düşünülürken Türk ekonomisi yine arttı. İyi yoldayız.

  • Engellilerin siyasette etkin rol oynaması gerektiğini düşünenlerdenim. Engelli siyasetçi sayısının az olduğunu artırılması gerektiğini düşünüyorum sizce de öyle değil mi? Engelli siyasetçi sayısının sizce de artırılması fena olmaz mı?

İnşallah şimdi seçim saptama hali kolay değil kadın milletvekilinin olması çok isteniyor. Gençler engelliler yani toplumun her kesiminden çok olması isteniyor. Bütün hepsinin mecliste temsil edilmesi lazım. Ona göre bir aday listesi oluşturmak lazım. Temsil makamında önümüzdeki süreçte kayseri den bir adayımız olur. İnşallah listeye girer seçilir. Neden olmasın?

Özellikle yurt dışından temin edilebilen ve engelliler için son derece hayati bir önem taşıyan cihazların fiyatlarının pandemi sonrasının getirdiği kur dalgalanmaları sebebiyle yükseldiğini temininde zaman zaman sıkıntılar yaşandığını görüyoruz özellikle engelli akülü arabaların malzemeleri engelliler için buna örnektir. Sadece engelliler için değil nadir hastalık grupları için de bu durum  geçerli  hatta nadir hastalık grupları içerisinde sensor ölçme cihazı talep eden glikojen depo ailesini nadir hastalık grupları için örnek gösterebilirim. Yakın zamanda cumhurbaşkanımız tarafından diyabet hastalarına sensor ölçme cihazları için bir müjde verildi ancak bu glikojen depo hastalarını kapsamadı.  Bu bahsini ettiğim konulara ilişkin bir çözüm getirilmesi gündemde mi? 

İşin açığı ilk söylediğiniz konu konuda bilgim yok ama diyabet le alakalı yakın zamanda kanuni bir düzenleme yapıldı. İnşallah diğer alanlarda da engellilerin hayatını kolaylaştıracak adımlar atılır. Atılırsa biz destekleriz.

Bir engelli gazeteci yazar olarak söyleyebilirim ki Ak Parti engelli politikaları konusunda önemli adımlar atmış önemli ayak izleri bırakmış engelliler camiasında da fazlasıyla karşılığı olan bir parti partinizin bu yönüyle ilgili ne söylemek istersiniz? Size neler hissettiriyor?

Şimdi ben doğru yerde doğru siyaset yaptım. Doğru işler yaptığımızı düşünüyorum. Ak Partiyi bir siyasi partinin yanı sıra bir hizmet kervanı olarak görüyorum. Bir dava şuuru içindeyim. Şimdi Cenabı Allah “Halka hizmet hakka hizmettir ”Diyor. Yaptığım her şeyi de bu şuurla yapıyorum. Yorulmuyorum zaman mefhumumuz yok.

  • Yoğun bir programınız ve iş temponuz var. Bildiğim kadarıyla oğlunuz Serebral Palsi hastası bir engelli Bunun iş ve özel hayata yansımalarını soracağım. bu durumu öğrendiğinizde düşünceleriniz nelerdi? Ne yaptınız?

Topluma kazandırmak adına 3 yaşından beri eğitim aldırdım. Halen bir okula devam ediyor. Oğlum %90 engelli konuşmayan bir çocuk. Sosyalleşmek ince ve kalın motor becerisini arttırmak anlamında sürekli bir eğitim aldı. Konuşmayan bir çocuğun akademik anlamında bir eğitim adı yoksa maalesef konuşmayan bir çocuğun akademik anlamda bir şeyler yapabilmesi mümkün değil. Çok zor çetin bir imtihan… Çocuğumun engelli olduğunu öğrendiğim süreçte çok üzüldüm. “Allah’ım ömrüm çocuğuma feda olsun” dedim ama normalleşmez benim hayatımı feda etmem onu normalleştirmez. Hayatı sorguluyorsunuz içinizi acıtıyor bunlar. Ne yapabilirim evladım için dua etmekten başka ne yapabilirim. Tabi hayatıma ara verdim. Sonra o eğitime başladı. Yani anne olarak elimden geleni yaptım. Ama bu süreçte hayatın imtihan olduğunu öğrendim. Evladımın bir sınavı yok ama ben ve eşimin bir sınavı var. O bütün sınavlardan geçmiş olarak bu dünyaya geldi. O bir cennet kuşu melek o Allah ın  bir meleği kızamaz bağıramaz kimseyi itemez. Kendisine haksızlık yapıldığında bu isim yaptı diyemez. Dolayısıyla o günahsız bir melek. Biz ona hizmet ediyoruz. Ama kul olarak bizim günahlarımız imtihanımız var. Rabbimin bana selamı demek ki  benim böyle bir imtihana ihtiyacım var . bunun kazandıracağı şeylere bakmak lazım. Sürekli elimiz anne baba olarak üzerinde evde sürekli bakıcımız var. Ama ben çalışan eğitim almış bir bayan olarak eve kapanmanın kendimi eve kapatmanın çözüm olmayacağını da gördüm. Bir ara düşündüm ancak yapamadım. Yapamazdım da babam sen okudun hukuk üzerine bir eğitim aldın diyerek bir büro açmamı söyledi. Dört sene sonra tekrar işe başladım. Siyasete girdim peş peşe geldi. Bir oğlum daha oldu ama ikinci oğluma kadar içimde hep bir sızı taşıdım.

Siyasetin dışında boş vakitlerinizi nasıl geçiriyorsunuz?

Her anımı değerlendirme gayretindeyim. Hayat çok kısa bu dünyada ahireti kazanmamız lazım. İmtihan orda benim siyasetin dışında ailem akrabalarım var. Mesa dün burada program bitti. Çocuğu olmayan eşi vefat eden bir halam var. Halamı alayım annemlere gidip orada kalalım. Gelirken de geri getireyim. Amcamın kızı var kayseri de arada ona uğrarım anne babam kayseri de Pınarbaşı’nda ben vakit ayırmaya gayret ediyorum ben aile kavramını sadece çekirdek aile olarak görmüyorum. Aile kavramı geniş yani hala dayı amca hem eşinizin hem sizin büyükleriniz onlar sizin sorumluluğunuzda toplumu çökertmenin yolu önce akrabalık sonra aile bağlarını koparmak. Modernite maalesef aile bağlarını zayıflattı. Ferdi toplum olmak, çekirdek aileye dönmek, batıdan gelen modernite  etkisiyle kendi başına yaşamak  yerine bizler birey değil kul olmalıyız.

  • Son olarak söylemek istedikleriniz nelerdir?

Siz bir engellisiniz bende bir engelli annesiyim. Bu dünya imtihan dünyası bu dünyada sağlıkta hastalıkta her şey imtihan dünya ya gözleriniz açıyorsunuz aklınız ermeye başladığında başlıyor imtihan ölene kadar… Etrafınızdaki insanlarda iyisi ve kötüsüyle onlara yaklaşım biçiminizde imtihan mümin her zaman imtihanda olduğunu bilip bir ölçü ile hareket etmeli bunu yaparken de yanlışa yanlışla mukabele etmemeli.

Yoğun temponuzda bizlere vakit ayırdığınız ve önem gösterdiğiniz için sizlere Hayatın Engelsiz Tarafı www.hayattan.net ailesi olarak teşekkür ediyoruz.

HAZIRLAYAN: ÖMER FARUK KOTAY

KONUK: Ak Parti 26. 27. Dönem Kayseri Milletvekili Hülya Atçı Nergis

Related posts

Leave a Comment