Kör ölür badem gözlü olur ama yaşarken kimse yanında durmaz…
Ünlü ressamın tablosu yaşarken beş para etmez yüzüne bakılmaz ama ölünce talibi çok olur. Verilen paralara matematik yetmez. Boş gezenin boş kalfası denilip, tiye alınan yazıyor işte takılıyor denilip ne yazdığına bakılmayan hor görülen şairlerin yazarların sözleri şiirleri ölünce dilimize pelesenk… Acaba bunun sebebi ölüm denen o nihai sonun sarsıcı etkisi mi? Yoksa ölüm karşısında hemen değişmeye yüz tutan temelsiz çürük düşüncelerimiz mi?
Bir insanın yazarın şairin ressamın sanatçının öldüğünde değerini bilmenin bir hükmü var mı?
Bir insan yazar şair ressam sanatçı öldüğünde edilen yaşarken edilmeyen güzel sözler kendisine gösterilen değer ölen bir insanın yazarın şairin ressamın sanatçının kendisine mi yoksa tabuttaki ölü bedenine mi?
Yaşarken neredeydiniz? Yaşarken tu ka ka edip değersizlendireceğinize kıymet bilseydiniz demezler mi adama?
Bence denmeli denebilmeli bir insanın değeri ölürken değil yaşarken de bilinmeli.
Bir insanın yaşarken değerini bilmekte hakkını verebilmekte toplum içinde yerleşik bir kültür olabilmeli.
Bu yazıya Kayserihakimiyet2000.com adresi üzerinden de ulaşabilirsiniz