DOSTUM


Yazmak isteyene hayat koca bir okyanustur.Öyle çok malzeme sunarki size ,kelimeler beyninizde “önce ben önce ben” diye bir birini iteklerken,elinize kalemi aldığınızda,”önce sen önce sen”diye arka sıralara kaçışı verirler.İşte bu sabah ,kahvemi yapıp,hayatın erken saatinde bana verdiği malzemeyle,beynimde “önce ben”diye itişen kelimeleri, bir öğretmen edasıyla hizaya sokmaya niyet ediyorum.Bu günün bana sunduğu malzeme nin başlığı “dostluk”.Dostluk neydi,önce onu ele alalım.Dostluk, karşılıklı güvenin,sadakatin,doğruluğun olduğu,menfaatten uzak gönül birliğidir.Çoğu zaman arkadaşlıkla karıştırılsa da,bundan çok daha öte,kişiler arası ilişkilerden çok daha yüce bir bağdır.Mütemadiyen devam eden,testlerden geçip ,onay edilen bir sürecin hasat vaktidir.Tam da yolda arkadaşlıkla olan farkının idrak edildiği haldir dostluk.Hayat yolunda bir çok insanla karşılaşırsın ,belki bi süre yürür,sınavı bittiğinde,herhangi bir sebepten ilk istasyonda indirirsin ama dost dediğin ne seni bırakır, ne de bıraktıracak bir duruma sebebiyet verir.Yol uzun!Elbette bu yolda başka dostlara da rastlarsın ama ,belli mesafe yürümeden de ,hangi konuma koyacağını asla anlayamazsın.Atalarımız ,bir birine haber salıp,”hadi toplanın bu gün yeni sözler yazacağız”dememişler,yaşamış,görmüş ders alıp söylemişler.Ne demişler,”her şeyin yenisi ,dostun eskisi makbuldür”.Çünkü dostluk eşittir, zamandır.Zaman dostluğun test edilmesine sebep olan en güzel etkendir.O uzun yolda çıktığın andan,sonuna değinki mesafede yaşanılanlardır. Mesele zaten sadece yola çıkmak,yolda beraber yürümek değil,mesele,birbirine inanmak,önüne çıkacak çukurlardan da,tümseklerden de,yaştan da ,taştan da birbirini korumak,koruyacağına güvenmek,Güvense,uzun vadede gerçekleşen,emek,itaat,sevgi,dayanışma ve paylaşıma dayanan ve sonuçta her kim yürürse yürüsün hak edenin yolun sonuna kadar eşlik edeceği, bir süreçtir.

Bu süreci ister çelme takanlarla ,ister yolundan taşı alanlarla tamamlayalım ,neticesinde onaylanıp mührü basacaklarımız dost olarak bize kalır.Sonra alırsın hayatındakileri karşına ,bir bir başlarsın kategorize etmeye.Ulaşılması zor,tozunu bile almayacaklarını en üst rafa,en gereksizlerin katına atıverirsin.Altına arada bir ulaştıklarını,elinin altına da olmazsa olmaz,gönlünüzün güllerinini yerleştirirsin itinayla.Sıralamayı bizler yapıyor gibi görünsekte,zamanla gösterdikleri tavırla kendi yerlerini kendileri belirlerler.Bizlere sadece raflara yerleştirmek kalır.Hayat içinde hayatı öğretenlerdir dostlar.Hayatı beraber yürümeyi keyifli ve emin kılan,bize gelişi güzel değil,bizim karar kıldığımız kardeşlerdir.Herkese nasip olmayan ,her zaman karşılaşılmayan hayat dayanağıdır

.Öyle çok güzellikleri vardır ki sayfalarca yazmak isterken ,kısaca değindim ama Allaha da bu tanımlamaları yapabilmemi sağlayan dostlar bahsettiği için şükrederek kahvemin telvesini sıyırıyorum.Herkese de hakiki dostlar diliyorum,çünkü günümüz, dost gibi görünen ama yaşamımızı gizli gizli enfekte eden virüslerle dolu.Zira farkına varmadan bizi al aşağı edenler de onlar ,ve en tehlikeli olanları.Çünkü düşmanının aleni düşman olduğunu bilirsin ama gizli olanları öyle güzel maskelenir ki,en incelmiş yerinden saplarlar oklarını.Çünkü ilk sızdıkları zamanlar ince yerlerinizin konumunu elinizle sunmuşsunuzdur dostunuz sanıp.Tam da dostluktan bahsetmişken, son okuduğum Rumi ile Şems’in dostluğunu konu edinen kitabı sizlere önermek istiyorum.Büyük bir başarı ile yazılmış “Aşk”adında ki kitabın yazarı Elif Şafak .Elbette bir çok kitap sever tarafından bilinen ve okunmuş olan bir kitap ama okumayanlar için muhteşem bir seçim olur.Dostlukla ,doğrulukla,sevgiyle kalın…

Related posts

One Thought to “DOSTUM”

  1. Mesut Hekimhan

    Hayatımızdaki dostlarımızın artması dileğiyle… Sevgiler. Teşekkürler.

Leave a Comment