Saçlarımı eskittim yokluğunda, kalmadı bir tutam senden elimde, avucumda.
Defalarca sana koştu yılgın ayaklarım, çorapsız ve terliklerimle…
Elim havada kaldı, ben darda.
Gelemedim…
Düğümler attım körelmiş kalbime.
Adını yazdım bir gittiğim şehirlerin yıkılmaya yüz tutmuş binaların duvarlarına.
Otobüslerin cam kenarında aradım çürümüş bedenini.
Bulamadım…
Yokluğun sarılmıştı artık dünyama.
Kokunsa çekiç gibi çarpmıştı her nefes alışımda kalbimi.
Bir tekne bağladım iskeleye, martıların kanatlarını çırpışında arar oldum sesini.
Yıllandı korkularım, yıllandı kollarım bir masada. İçmeye unutulmuş şarap eşliğinde…
Sarılmayı bilmiyordum artık.
Yıllar oldu senden sonra…
Kül oldum, kahroldum, mahvoldum.
Bütünümden yarımdım.
Yanlış kalplerde kaynadı dilim.
Yandım…
Seni öpmeye yattım uykularımda…
Susamıştı dudaklarım uzaklığına.
Çağırdım…
Rüyalarıma gömdüm gözlerini, uykularım aç kaldı,
Doyamadım sana…
Hayat bazen çok keşke…
Mavi Kalem