Sağlıklı ve mutlu bir günde siz değerli okurlarım ile yazıma kaderime şükrederek devam ediyorum. Ankara’ya sevk edildiğimiz Çocuk Hastanesi’ne vardığımız da dönemin zorlu şartlarında zar zor sıra alabildik. İlk muayenede asistan doktor elimizde daha önce yapılmış tahlillerle gitmemize rağmen yeni tahlil ve tetkikler istedi. Tâbi bilmediğimiz bir şehir bilmediğimiz bir hastanede iki günde ancak yaptırabildiğimiz tahliller ve filmler sonucunda bizimle ilgilenen asistan doktor uzman olan hocasını çağırdı. Gelen uzman bir kadın doktordu. Doktor hanım beni muayene etti. Tahlillerime bakarken babam doktor hanım demek yerine, Anadolu’da yetişmenin verdiği samimiyet ile doktora abla nasıl bir yol izleyeceğiz dedi. Doktor ben sizin ablanız değilim. Sonuçlara bakıyorum. Şimdi ablanız mı oldum? deyince ben hastalığımdan utandım. Kendimden iğrendim. Sizin bir şeyiniz yok dışarı çıkın dedi. Babamla ben de biliyorduk zaten bir şeyim olmadığını. Sadece vakit geçirecek yerimiz yoktu doktorları oyalayalım diye ben halsizlik rolü yapıyordum. Babam da saf masum Anadolulu rolünü oynuyordu ama doktor abla olayı bozdu ki ☺️
Anadolu’da, benim yaşadığım yerde, mahallede hastanelerde karşımızda ki kişi bir kadınsa yaşına bakılmaksızın abla deriz. Erkekse abi deriz. Denir yani 🙈. Bu iki kelime bizim temiz saf alışkanlığımız ya da bizi birbirimize bağlayan iyi niyetimizdi. O gün orda o şartlarda çaresiz halde olan babam ve halsizlikle mücadele veren ben zaten yeterince yorgunduk bir saat kadar koridordaki sandalyelerde oturmuştuk. Ankara’daki akrabamızın babamı ne yaptınız diye aramasıyla babam da böyle böyle oldu diye anlattı. Hastane de bir doktor o mu varmış? Ankara’da bir hastane orası mı kalmış? demesi bize telefonda öyle bir umut aşıladı ki şu an şu saat hâlen aklıma gelir. Ara ara da hayatımda kullanırım umut dolu cümleleri. Bakıldığında sıradan cümleler belki ama düşününce hiçbir şeyin çaresiz olmadığını, sadece sebepleri doğru şekilde işlemenin gerekli olduğunu anlıyorum ben. Akrabamız siz eve gelin yarın başka hastaneye gideriz dedi. Biz çaresiz bitkin bir şekilde hastaneden elimiz boş bir şekilde çıkıp pikapımıza bindik yine yola düştük.
DEVAM EDECEK…