Ben çocukken Yılmaz Erdoğan’ın senaryosunu yazdığı ve başrollerde Yılmaz Erdoğan, Demet Akbağ başta olmak üzere Zerrin Sümer, Altan Erkekli gibi tiyatro oyuncularının yer aldığı Bir Demet Tiyatro adında bir televizyon tiyatrosu vardı. Salı akşamlarını iple çekerdim Bu televizyon tiyatrosunu izlemek için. Komedi türündeki tiyatro oyununda Eyvah Necdet adında bir karakter vardı ki, adının neden “Eyvah Necdet” olduğunu bilenler bilir; bilmeyenler de tahmin edebilir sanırım.
Şimdi durduk yere neden bunu anlatıyorsun ki diyebilirsiniz. Bir nedeni var elbette.
Nedeni şudur ki; Bu tiyatroda sürekli tekrarlanan bir durum vardı. Eyvah Necdet, Züleyha’nın yanına gider ve konuşmaya başlamadan önce meselâ: “Ördekleri bilir misin Züleyha” diye sorardı. Ördekler hakkında kısa bir bilgi verir sonra konuya girerdi.
Ben de şimdi soruyorum Eyvah Necdet misâli.
Vazgeçmek nedir bilir misin Züleyha? Sen hiç vazgeçtin mi Züleyha?
Ben çok vazgeçtim. İnsanları anlamaya çalışmaktan vazgeçtim mesela. Anlaşılmak isteyen kişi, bir yolunu bulup kendini anlatıyor zaten Züleyha. Dinlemek istemeyene, anlamak istemeyene kendimi anlatmaktan vazgeçtim Züleyha. Anlamak isteyen soruyor; anlatınca da dinliyor Züleyha. Duvarlara çarpmaktan yoruldum. Hayal kırıklığına uğramaktan, insanların diğer yüzlerini görmekten, geri püskürtülmekten o kadar yoruldum ki, yorulmamak için vazgeçtim. Bir kuş misâli uçup vurulduğumda uçmaktan vazgeçtim. Vazgeçtikçe kabuğuma çekildim. Kabuğumun içi O kadar güvenliydi, sakindi ki çıkmak istemedim. Kabuğumda kaldıkça da hep yerimde saydım. Sonunda bıçak kemiğe dayandı ve ben vazgeçmekten vazgeçtim. Şimdi sana soruyorum. Harekete geçmek nedir bilir misin Züleyha?
