Kışın son çırpınışını baharın ilk cıvıltısını merakla izlemeye koyuldum bu aralar. İçimde kışı geçirmiş yorgun adamın her şeye rağmen baharı bekleyen çocuksu heyecanı ve o çocuğun yerinden çıkarcasına atan heyecanlı kalp atışları…
Bölük pörçükte olsa radyoda dinlediğim parçanın sözleri dünden bu yana dilimde takılı kaldı. “Biraz sen biraz ben bahar uykusunda” Ne güzel bir söz değil mi aslında? İçim açılıverdi bir anda.
Kırmızıya boyanıp mavi gökyüzüne salınmış bir adet kırmızı uçurtma baharın usul usul esen rüzgarında yönünü bulma çabasında. Bu gördüğüm adeta kartpostallık manzara.
Kıştan peydah olma hüzün kokulu şiirlerimi hece hece kaldırdım bir rafa. Ağır aksak durağan kelimelerimin yerini daha canlı kelimeler aldı mesela. Kışın ayazı unutuldu baharın meltemi koynunda. Karın beyazını yeşil aldı. Ağaç yaprakları yeniden canlanıp yeşile boyanmanın sevincini yaşadı. Papatya yalancı falıyla yine herkesin ağzına bir parmak bal çaldı.
Şimdi Bahar zamanı…😊