Herkes başarılı olmak ister ve bu yolda çabalar. Başarı sağlamak için hedef belirlemek, çalışmak, disiplinler arası araştırmalar yapmak ve bu yazının ana teması olan sabretmek gibi olgular vardır. Başarıya giden yolda sabrın önemi, hayatın her alanında kendini gösterir. İster kişisel hedefler, ister profesyonel başarılar peşinde olalım, sabır, zorluklarla başa çıkmamızda ve hedeflerimize ulaşmamızda kritik bir rol oynar. Başarının kısa vadeli değil, çoğu zaman uzun vadeli bir süreç olduğunu düşünüyorum. Bu durumda bizleri karşılaşabileceğimiz engellere karşı dirençli kılar. Sabır, bir bakıma beklemeyi öğrenmekse, diğer açıdan bakıldığında hedeflere ulaşma sürecinde azimli ve kararlı kalabilmeyi ifade eder. Aynı zamanda Allah’ta (c. c.), insanlara sabrı tavsiye etmekte olup, sabrın zorluklar karşısında teslimiyet ve direnç gösterebilme yeteneğinin geliştirilmesinde ve hayatımızdaki sınavlara karşı doğru bir duruş sergilemeyi sağladığını söyleyebilirim. Kur’an’da pek çok ayette sabırlı olmanın önemi üzerinde durulmaktadır. Örneğin, Bakara Suresi 153. ayette, “Ey iman edenler! Sabır ve namazla Allah’tan yardım isteyin. Şüphesiz Allah sabredenlerle beraberdir,” buyrulur. Sabır, kişinin Allah’a güvenini ve teslimiyetini gösterir.
Sabrın başarıya artısı, küçük adımların bir araya gelerek büyük sonuçlar doğurmasında yatar. Her gün yapılan düzenli çabalar, büyük hedeflere ulaşmada sabrın ne kadar hayati olduğunu gösterir. Örneğin, bir öğrenci uzun vadede YKS sınavından başarılı olmayı hedefliyorsa, özellikle 10. sınıftan itibaren her gün küçük çalışmalarla bilgi birikimini artırması gerekir. Son sınıfta sınavdan hemen sonuç beklemek yerine, 10. sınıftan her gün bir adım daha ilerlemeyi tercih eden kişi, sabrın meyvelerini toplar. Yani istediği üniversiteyi ve bölüme yerleşmek için sabırla çalışmak gerekir. İstisnalar kaideyi bozmaz tabi. Kısa sürede başarı elde edilemediğinde sabır gösteren bireyler, uzun vadeli hedeflerine daha istikrarlı bir şekilde ulaşır.
Sabır, zorluklar karşısında pes etmemeyi sağlar. Hayatta karşılaştığımız her engel, aslında öğrenme fırsatlarıyla doludur. Kendimde engelli olduğum için en çok dikkatimi çeken noktalardan biri Engelli bireylerin bazılarında olağan üstü karşılaştıkları engeller ve olumsuzluklara karşı gösterdikleri sabır göstergeleri olmuştur. Başarısızlıklar veya sorunlar karşısında sabırlı olabilmek, bu deneyimlerden ders çıkarmamızı sağlar. Edison’un ampulü icat ederken karşılaştığı binlerce başarısız deneme, sabır ve azmin bir zaferi olarak tarihe geçmiştir. Başarı, çoğu zaman bu tür zorluklarla karşılaşıldığında pes etmemeyi, aksine bu zorluklardan güç almayı gerektirir.
Sabrın önemli bir başka yönü de duygusal yönetimdir. Başarı yolculuğunda duygusal olarak dengeli kalmak, sabrın en önemli getirilerinden biridir. Sabrı olmayan bir kişi, hayal kırıklıklarıyla baş edemediği için stres ve kaygı içinde boğulabilir. Sabırlı bir birey ise duygusal dayanıklılığı sayesinde daha kararlı kalabilir, böylece hedeflerine doğru daha sağlam adımlarla ilerler. Bu tür bireyler, beklemenin zorluklarına rağmen olumlu kalmayı başararak süreçten keyif almayı da öğrenirler.
Sonuç olarak, sabır, başarıya giden yolda bir anahtar görevi görür. Allah’ın insanlara sabrı tavsiye etmesi, hem bireysel hem de toplumsal hayatı iyileştirmeye yönelik bir rehberdir. Hedeflerimize ulaşmak için sabırlı olmak, sadece beklemek değil, beklerken de çaba göstermeye devam etmektir. Zorluklar karşısında sabır gösteren bireyler, her engeli bir basamak olarak kullanıp başarı merdivenini tırmanırlar. Sabır, sadece başarıyı elde etmemizi sağlamaz, aynı zamanda daha olgun ve erdemli bir birey yapar.
Fethi Ahmet ÖNER
Eğitimci/ Yazar
fethiahmetoner@gmail.com
