“Surda bir gedik açtık, mukaddes mi mukaddes;
Ey kahpe rüzgâr, artık ne yandan esersen es…”
NECİP FAZIL KISAKÜREK
Bu yazı aslında bir cevap niteliği taşıdığından, söze üstat Necip Fazıl Kısakürek’in tam da bu dizesiyle başlamanın doğru olduğunu düşündüm. Çünkü durumumuz da tavrımız da ancak bu dize ile üstadın bu sözüyle özetlenebilir. Tam anlamıyla “surda bir gedik açma gayreti” bizimkisi…
Dostlar; sadece 3 Aralık gibi engellilere özel günlerde, alışılagelmiş slogan cümlelerle günübirlik ortaya çıkıp sonrasında kaybolmaktansa; 7 gün 24 saat, 365 gün engelliyi anlatıp tanımanın ve tanıtmanın telaşına düşmek bizimkisi.
“Engelliden bir şey olmaz efendime söyleyeyim; sen engellisin, engelini göz önüne al, sınırlı takıl, haddini bil, uçup kaçma, tercihlerini ona göre yap” gibi toplum nezdinde mantıklı olarak kabul gören ama mantığın yanından, kıyısından bile geçmemiş söylemleri savunanlarla bulunduğumuz her platformda mücadele etmek bizimkisi.
Sporda, sanatta, siyasette vb. her yerde ve her alanda engellilerin de var olabileceğini anlatıp bunu hatırlatmak; bunun nasıl olabileceğini gözler önüne sermeye gayretlenmek bizimkisi.
Engellilerin yalnızca sorunlarını konuşan, sorunlarını anlatan değil; sorunların yanında çözümlerini de dile getiren, sığınacak gölge arayan değil; bizatihi gölge olan bir anlayışın temsilcisi olma sorumluluğunu, ağırlığını üstlenmek bizimkisi.
Bizimkisi, ensemize vurup kaçanlara, ensemize topu patlatanlara rağmen yılmayıp yolu yarıda bırakmamanın inadı, inatlaşması.
Kısacası; bir yolun, bir yolculuğun, aşkın, efendime söyleyeyim bir davanın sevdası bizimkisi.
Tek cümle ile özetle: Bizimkisi bir aşk hikâyesi.
Bu yazıya Kayserihakimiyet2000.com adresi üzerinden ’de ulaşabilirsiniz
