BOZKURTLAR

“Türkler ve Bozkurtlar Asla Esir Olmazlar”

Bozkurt, geniş ve sağlam bir göğüs, uzun bacaklar, geniş patiler, kalın ve güçlü bir boyun, öne doğru uzayan sivri bir surat gibi özellikleriyle birçok medeniyete ve kültüre simge olmuş, korku ve saygı kaynağı haline gelmiş, yeryüzündeki en ikonik canlılardan birisidir.

Azim, koku alma, keskin görüş, güçlü hafıza, güçlü çene kasları ve dişler Bozkurtları üstün bir yırtıcı yapar. Kurtlar uzun ve güçlü bacakları sayesinde 10 dakikalık bir süre boyunca 30 kilometre hızla koşabilirler. Bu yetenekleri onları avlanmada üstün bir konuma getirir.  Kurtların en gelişmiş duyusu koku almadır. Hatta avlarının o alandaki birkaç günlük kokularını bile alabilir ve kokusundan avlarını ayırt edebilirler. Kulaklarını her yöne döndürebilirler. Böylece etraflarında ki en küçük sesi bile duyarlar. Gözleri geniş bir alanı tarayabilecek şekilde konumlanmıştır. Geceleri de gündüz kadar iyi görürler.

Kurt sürülerinin doğal liderleri, tek eşli olan anne ya da baba, yani alfa bireylerdir. Liderlik ise, sürüye emir vermekten çok yol göstermek anlamına gelir.

Bahar, kurt sürüleri için varoluş ayıdır. Kurt yavruları inlerinin karanlık ve güvenli ortamında, nisan-mayıs ayları arasında doğarlar. Gebelik süreci 63 gün sürer ve bu süreçte anne kurt 450 gr ağırlığında beş ila yedi yavru dünyaya getirir. Yavrular doğduklarında kör ve sağırdırlar. 3-4 günlükken duymaya, 14 günlükken de görmeye başlarlar. Yavrular yaz aylarında çok hızlı gelişir.

Bir kurt sürüsü, anne, baba, henüz yetişkinliğe ulaşmamış bir önceki yılın yavruları ve o yılın yavrularından oluşur. Anne ve baba sürünün doğal liderleridir. Sürünün hayatta kalma başarısı onların beceri ve deneyimlerine bağlıdır.

Her sürü, sınırları belirlenmiş bir hâkimiyet alanına sahiptir. Bu hâkimiyet alanı sürünün tüm bireylerine yeterli av sunacak büyüklükte olmalıdır. Bu alanın genişliği 150-300 kilometrekare arasındadır. Sürüye ait alanın sınırları sürü üyelerince net bir şekilde işaretlenir. Bu sürü dışından olanlara alana girmemeleri konusunda kesin bir uyarı niteliğindedir. İşaretleme ağaçlara koku bırakma, kütük ve kayalara idrar bırakma ve alana dışkılama şeklinde olur. Kurtlar alanlarında başka bir kurda ait işaretle karşılaştıklarında onun sürüden mi yoksa yabancı bir kurt mu olduğunu anlarlar. Bu uyarılar dışında, koro halinde ve oldukça melodik uluyarak alandaki hâkimiyetlerini pekiştirirler.

Kurt sürülerinde hiyerarşi oldukça net ve katıdır. Kurt sürüsünde bireyler konumlarını bir kere kaybettiklerinde bir daha geri alamazlar. Aksi halde sürü içinde ciddi kavgalar çıkar.

Kurtlar, duygu ve isteklerini son derece zengin bir beden dili ve yüz ifadesiyle gösterirler. Korku, sakinlik, öfke, teslimiyet, baskınlık gibi birçok ruh halini ifade edebilirler. Bunda yüz, kulaklar ve kuyruk önemli rol oynar. Bu, birçok komplike davranışı içerebilir. Öne doğru duran kulaklar tepkisiz bir ruh halinin göstergesiyken bununla birlikte dişlerin de gösterilmesi saldırgan bir ruh halini işaret eder. Kulakların geriye doğru duruşu ise korku ifadesidir. Bu ifadelerde kuyruğun da rolü büyüktür. Dik duran kuyruk üstünlük işaretiyken, kuyruğun yere paralel tutulması saldırganlık ifade eder. Kuyruğun bacak arasına yaklaştırılması korku ve teslimiyetin artışına gösterir.

BOZKURT İŞARETİ NEREDEN GELİYOR?

Bozkurt işareti’nin 1991 Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından sonra Bakü’de Ebulfeyz Elçibey’in düzenlediği mitingde bir milyon insanın Milliyetçi Hareket’in sembol ismi Alparslan Türkeş’i “Bozkurt” işaretiyle selamlaması sonrası ortaya çıktığı sanılsa da Tarihi araştırmalarda bu sembolün Türklerin kültüründe eskiden veri var olduğu görülmektedir.

Bu sembol Türk hakanları tarafından başarı anlamına gelen bir zafer işaretidir. Batıya göç eden, Hun, kıpçak, Peçenek Türkleri aynı zamanda bu işareti Soylarını belirtir olarak yani “Ben Türküm” manasında da kullanmışlardır

Bu sembole 10. yüz yıl İranlı Şair Firdevsinin Şeyhnamesinde de rastlanmaktadır. Türk kadınların minyatürünün yer aldığı bu eserde Bozkurt işareti yapan kadınlar resmedilmiştir.

Çin de çıkarılan eserlere bakıldığında, Bozkurt İşareti yapan Türk hakanı Heykeli ilgi çekicidir.. Bozkurt işaretinin, İslamiyet öncesi Göktürk döneminde ve diğer Türk devletlerinde, Türk hakanlarının zafer işareti olduğu, mağaralarda bulunan 6.yüzyıla ait “Türk hakanı heykeli” ile apaçık anlaşılmaktadır.

Alparslan Türkeş bozkurt işaretinin anlamını şu sözlerle anlatır: “Serçe parmak Türk’tür, şu işaret parmağı da İslam’dır. Şu Bozkurt işareti yaptığımız işaretin arada kalan boşluk ise cihandır. Son olarak kalan 3 parmağın birleştiği nokta ise mühürdür. Türk İslam Mührünü Dünyaya vuracağız…” demiştir.

BOZKURT İŞARETİNİN TÜRK MİTOLOJİSİNDEKİ YERİ

Yol gösterici, kutlu kurt, tüm Türk ve Moğol boylarının ortak ongunudur. Bazı Türk ve Moğol boyları, soylarının bu kutlu varlıktan türediğine inanırlar. Çoğu zaman soyun bir kolu Gökkurt’tan, diğer kolu ise Gökgeyik’den gelmektedir.[1] Kurt sürülerinin başında bulunup idare eden kurtlara da Gökkurt denilir. Kaskır ve Börü kelimeleri de değişik lehçe ve şivelerde kurt demektir. Bozkurt gökyüzünü temsil eder. Alageyik ise yeryüzünün simgesidir. Göktürklerin gök (mavi) bayraklarında kurtbaşı resmi vardır. Savaşçılığı ve savaş ruhunu, özgürlüğü, hızı, doğayı temsil eder. Türk ulusunun başına bir iş geldiğinde, bir tehdit belirdiğinde ortaya çıkar ve yol gösterir. Çadırların önüne tepesinde altından kurtbaşı bulunan direkler dikilir.

Savaş Ruhu (Tanrısı) kurt görünümüne bürünür. Altıncı yüzyıla ait bir taş anıtta kurttan süt emen bir çocuk betimlenmektedir.

Bozkurda “Gök Oğlu” da denir.

Halk kültüründe Bozkurt dişinin cepte taşınmasının nazardan koruyacağına inanılır.

Yakut metinlerinde Bosko olarak bahsedilir.

Kırgızlarda, bozkırda gezerken kurt görmek uğurdur.

Rüyada kurt görmek de yine hayra yorulur.

Hamile kadının nazardan korunması için yastığının altına kurt dişi veya derisi koyulur.

Başkurt rivayetlerine göre kurt onların atalarının önüne düşerek yol göstermiştir. Bu nedenle kendilerine başlarında kurt bulunan anlamına gelen Başkurt denmiştir.

Hilal taktiği (Turan/Türk taktiği-Kurt Kapanı) adı verilen yarım çember ile düşmanı ortaya alıp çemberi kapatma stratejisini kurtlardan görüp ilk defa Türkler uygulamıştır.

TÜRKLER NEDEN GÖK YELELİ BOZKURT’U SEMBOL OLARAK SEÇTİ?

Ruslar ayıyı, İngilizler aslanı, Amerikalılar kartalı, İspanyollar boğayı milli sembol saymışlar.

Bozkurtlar atasına bağlıdır.

Bozkurt sürüsünden ayrılan bir erkek bozkurt karşılaştığı bir kara kurt sürüsüne girer. Girdiği sürünün liderliğini alır.

Bozkurt özgürlüğüne düşkündür. Dünyada evcilleştirilememiş tek hayvan olma unvanı Orta Asya bozkurtlarındadır. Hayvan yakalandığında tüm hayvanların aksine gırtlak kısmında bulunan öd denen keseyi parçalar ve intihar eder.

Bozkurt esareti kabul etmeyen bir varlıktır. Bozkurt’un boynuna tasma takıp bir kafese köpek gibi koyamazsınız.

Bir bozkurt sadece yiyeceği kadarını avlar ve yavrusu olan bir hayvana saldırmaz, avlamaz. Bozkurt leş eti yemez. Kendi avını kendisi avlar. Başka hayvanların avladığı leşi yemez.

Bozkurtlar eşlerini kıskanırlar. Bozkurt dişisi asla bir kara kurtla çiftleşmez. Bozkurt yaşamında tek eş seçer. Eşi ölmeden başka eş aramaz.

Bozkurt sürüsü sağdan ve soldan giden öncüler, akabinde de göbekten gelen ana kuvvetle saldırırlar düşmanına. Bozkurt cesaretli ve ölümüne mücadele eden bir yapıya sahiptir esareti kabul etmez.

Bozkurtların bir lideri vardır ve sürü o liderin emrinden çıkmaz. Bozkurt

liderine bağlıdır, dinlenme anında da lideri etrafında koruma tedbirleri alır.

Bozkurtlar teşkilat halinde bir yaşam sürerler. Bozkurt ekip çalışması yapar ve Hürriyetine son derece düşkündür.

Karda yürüyen 40 bireylik bir Bozkurt grubunu takip etseniz ancak, beş, altı ayak izi görebilirsiniz, o kadar dikkatli ve organizedirler, çünkü grup

önde giden lider bozkurt’un ayak izlerine basarak ilerler. Bozkurtlar asla organizesiz ve plansız hareket etmez, avlanmazlar.

Bozkurtlarda bir yavrunun hem annesi, hem de babası ölse dahi yavru hayatta kalır. Bozkurtlarda grup hiyerarşisi buna müsaade etmez. Diğer grup üyeleri yavruyu evlat edinir ve kendi

yavruları gibi büyütürler.

Bizim sembolümüz, Gök yeleli bozkurttur; yani “GÖKBÖRÜ” . Bu kurt türü sadece Orta Asya dolaylarında yaşamaktadır. Türk

milleti Bozkurt’u bu taşıdığı özelliklerden dolayı kendine sembol edinmiştir.

Türk milleti asırlarca bozkurt’laşan şahsiyetler yetiştirmiştir. Bozkurt

bu nedenle tarihimiz içinde bayrak olarak da kullanılmıştır.

Atatürk, büyük bir asker deha olduğu kadar aynı zamanda büyük bir siyaset ve devlet adamıydı.

O, yok olmanın eşiğindeki bir ulusa milli bilinci aşılayarak millete genç ve dinamik bir cumhuriyet armağan etmekle kalmamış, aşıladığı bu milli bilinci hem bilimsel temellere dayandırmış, hem de çeşitli sembollerle bu milli bilinci ayakta tutmaya çalışmıştır.

Atatürk’ün Türk milletinin milli bilinci diri tutmak için kullandığı sembollerden biri ve hiç şüphesiz en önemlisi de Türklüğün sembolü ve yol göstericisi olan Bozkurttur…

Bozkurtun Türk milleti için öyle bir önemi vardır ki, çağlar içinde Türkler kendilerini “börü budun“(kurt kavmi) olarak da adlandırmışlardır.

İşte Atatürk’ün öne çıkardığı, tavsiyede bulunduğu, uygulamaya koyduğu bozkurt sembolü ile ilgili çalışmalara örnekler…

Türkiye Cumhuriyeti devlet armasına bozkurt figürü Atatürk tarafından koydurulmuştur

Atatürk emriyle bozkurt figürlü 5 TL basılmıştır.

1931 yılında, üzerinde Bozkurt, Demirci, Örs ve Çekiç resmi olan posta pulu Atatürk tarafından bastırılmıştır… Bu pullar, ilk defa 1926 yılında basılmıştır.

İbrahim Çallı’ya Türklerin Ergenekon’dan çıkışı tablosu yaptırılmıştır.

Kahramanmaraş kalesine bayrak tutan bozkurt heykeli yine Atatürk tarafından yaptırılmıştır.

Malatya Mebusu Dr. Hilmi beye Bozkurt Cumhuriyet Marşı yazdırılmıştır.

Atatürk dönemi CHP’sinin bozkurtlu amblemi bulunmaktadır.

Cumhuriyetimizin 10. yılı dolayısıyla bozkurtlu  afişler hazırlanmıştır.

Kültürümüze her daim sahip çıkan nesillerin yetişmesi dileğiyle…

Mesut Hekimhan

Eğitimci Yazar

mesuthan@gmail.com

Related posts

Leave a Comment