ÇEKMECEMDEKİ MEKTUPLAR-3

Seninle nasıl tanıştığımıza hatırlıyor musun? Ben hatırlamıyorum. Zaten o kadar küçüktüm ki, hatırlamam mümkün değil. Belki sen hatırlıyorsundur. Nerede, ne zaman tanıştık? Nasıl tanıştık? Biraz anlatır mısın? En ince ayrıntısına kadar anlatsan, bilmem gereken ne varsa öğrensem sonra da çıkıp gitsen hayatımdan. Evet doğru okudun. Hayatımdan çıkıp gitmeni istiyorum artık. Gelişin nasıldı bilemiyorum ama gidişin kolay ve çabuk olsun istiyorum. Senin bana yakın olduğun zamanları şöyle bir düşünüyorum da her biri bir diğerinden zor anlar oldu benim için. Senin bana yakın olduğun her an bir şeylerden uzak kaldım, mahrum kaldım. Yoruldum varlığından, varlığını hissetmekten beni anlıyor musun? Anladığını ümit ediyorum. Çünkü gayet açık ve net konuşuyorum. Ne oldu şaşırdın mı yoksa? Sen alışık değilsin tabi benim bu kadar açık konuşmama. Dedim ya yoruldum diye. Git artık lütfen, hayatımdan çık git. Hani Ajda pekkan’ın bir şarkısı var sen de bilirsin.

“Olmaz artık kapı açık

Arkanı dön ve çık istenmiyorsun artık” şeklinde sözleri olan. Bu şarkı sana hediyem olsun giderken. “Mademki benden bu kadar sıkıldın, yoruldun ve gitmemi istiyorsun; öyleyse neden anlatayım ki, ne önemi var nasıl tanıştığımızın” diyebilirsin. Kendince haklı da olabilirsin. Benim de kendimce nedenlerim var sormak, sorgulamak için. Geçmek istediğim yollar olduğu kadar geçmek istemediğim yollar da var. Bileyim hangi yollarda yürüdüğünü; bileyim ki geçmiyeyim oralardan. Hatta uğramadığın yerleri de bileyim; bileyim ki oralar benim mekanım olsun. Eminim yalnız kalmak gibi bir korkun yoktur. Sen zaten yalnız kalmazsın ki. Evet hadi seni dinliyorum. Anlatmaya ne kadar çabuk başlarsan o kadar çabuk biter. Ve biliyorum ki her bitiş bir gidiştir.

DEVAM EDECEK…

Related posts

Leave a Comment