DİMYAT’TAN DÖNENLER

Yaşamın içinde birçok fırsat olduğu gibi, tehditler de bulunmaktadır. Bunların, çoğu zaman farkına bile varmayız. Bilgisine vakıf olduğumuz fırsat ve tehditlere, imkanlarımız dahilinde tutum alır ve ona göre hareket ederiz. Mesela, bir deniz kenarında yürüyorsak ve suda çırpınan birine rastladıysak, ona yardım edebilir, onu bu durumdan kurtarabiliriz. Denizin elverişsiz olması bizim için tehdit teşkil ediyorsa da yardımcı olabilecek başka imkanları araştırırız. Belki bu insan, hayatımızı değiştirebilecektir, bunu hiçbirimiz bilemeyiz. Kitaplara yönelik bir ilgimiz varsa ve günün birinde bir yazarla yolumuz kesiştiğinde, belki onunla bir sohbet imkânı bulabilir, yeni fikirler, yeni ufuklar kazanma şansına sahip olabiliriz. Emlak veya otomobillere merakımız varsa da bunların ticaretiyle ilgili bir fırsat ayağımıza geldiğinde de bunu kendimiz için olumlu şekilde değerlendirebiliriz. Bunlardan herhangi birine ilgimiz yoksa, fırsat yanımızda durduğu halde onu göremez ve değerlendiremeyiz. İlgi alanlarımızı ve insan kaynaklarımızı genişletmediğimiz müddetçe, oturduğumuz yerden çoğu zaman hiçbir şey ayağımıza gelmez.

Bazen de elimizdekiyle yetinmeyi tercih ettiğimiz zamanlar olabilir. Halbuki elimizdekinden daha iyisine ulaşma imkânı bir adım ötemizdedir. Az bir çabayla dahi ulaşabileceğimiz bu fırsata bakarken, acaba bu fırsata uzanırken elimdekini kaybeder miyim korkusu da yaşayabiliriz. O fırsata uzansak belki daha da iyilerini görme imkânımız olacaktır. Bir kapıyı açmadan öteki kapıyı nasıl ki göremiyorsak, yanımızda duran ve iyi olduğuna inandığımız fırsatları değerlendirmekte de de cüretkâr davranabilmeliyiz. Bilindiği üzere, Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmayalım diye önemli bir atasözümüz vardır. Eldekini kaybetmek ne kadar kötü bir durum olsa da unutmayalım ki mutlu bir şekilde Dimyat’tan dönenler de hepimizin malumudur.

Mehmet Hüseyinçelebi 16.01.2021 Kastamonu

Ya çapın kadar hareket edeceksin ya da çapını büyüteceksin.

Mehmet Hüseyinçelebi

Related posts

Leave a Comment