İNSANLARII PARILDATAN NELER ?

Geçen hafta değindiğim konuya bu hafta da devam etmek istiyorum. Önceki yazımda değerler eğitiminin öneminden bahsetmeye çalışmıştım. Bu yazımda güncel hayatta karşılaştıklarımla örnekler vererek değerlerimizin insanlar için hatta diğer canlılar için ne kadar elzem olduğunu vurgulamak isterim.

Değerler eğitimi denildiğinde ilk aklınıza ne gelir? Birçoğunuzun ahlak, edep, saygı, adalet gibi kelimelerin geldiğini işitiyor gibiyim. Günümüzde bu değerlere sahip insanların neslinin azaldığını ne yazık ki görebilmekteyim. Biyolojide nesli tükenmekte olan canlıları koruma altına alınıp özel ortamlarda yetiştirilip kontrolü sağlanarak neslin tükenmesi engellenmeye çalışılmaktadır. Örneğin pandalar gibi… Tam da bunun gibi artık insanlara değerleri kazandıracağımız, yaşamalarını sağlayacağımız bir takım projeler çalışmalar yapılmalıdır. Bunlardan geçen hafta biraz bahsetmiştim.  Sağlıklı toplum olabilmemiz için milli manevi değerlerine sımsıkı sarılan ve yaşayan insanlara ihtiyacımız var.

Eskiler diyoruz ya eskiden şu şöyleydi bu böyledi gibi. Aynen özlediğimiz değerler maalesef eskilerde kalmaya devam ediyor. Geçenlerde gördüğüm bir-iki olayı paylaşmak istiyorum; yoldan geçerken biraz uzakta kaldırımda bir ekmek parçası gözüme ilişti. O sırada oradan geçen genç delikanlı ekmeği ayağıyla vurarak başka bir yere gitmesine neden oldu. O zaman düşündüm bizim dönemdeki gençlik acaba bunu yapar mıydı? Olabilir mi? Kişiden kişiye göre değişebilir cevabını verebilirim ama o zamanın genci eminim ki o ekmeği ayağıyla vurma yerine eline alır bir kenara bırakırdı. Bir yerde okumuştum ünlü bir yazar bir seminerinde ekmek ile ilgili kendisini dinleyenler için bir sosyal deney yapmış. Salonda yere bir ekmek parçası bırakmış ve dinleyenlere sormuş; “Bu ekmeğe basacak olan biri var mı?” kimseden ses çıkmamış sonra “bu ekmek parçasına basana 100 dolar vereceğim” demiş yine ses çıkmamış. Fiyatı daha da artırarak yaklaşık 3000 bin dolara kadar gelmiş. Bu sırada dinleyicilerden biri söz alarak “bize 300 bin dolarda verseniz, o ekmeği çiğnetemezsiniz” demiş. Yazar “işte değerler eğitimi tamda budur” diyerek deneyin sonucunu söylemiş. Bu olay yaklaşık 8-10 sene önce olmuştur diyebilirim. Bizim milletten bunu yapacak insan yoktur demek istiyorum.

Ancak bu ekmeğe göstermiş olduğumuz hassasiyeti neden diğer değerlerimizi yaşatmak ve uygulamak için göstermiyoruz. Çevremize bir bakalım en ufak bir çıkar için yalan söyleyen, açgözlülük yaparak haksız kazançlar yapanlar(örneğin ev sahipleri-kiracılar durumu), dedikodu yapanlar, toplu taşımalarda olan adet ve geleneklere uymayan edep ve ahlak dışı davranışların olması çok garip değil mi?

Yakın zamanda gördüğüm ve duyduğum bir durumu da paylaşayım, bir araba bayisinde satış müdürü dediğimiz birisi arabanın gerçek fiyatı üzerinden yüksek fiyat söyleyerek müşterisine araba satmaya çalışmış ve hatta aradaki farkı elden nakit olarak ve farklı bahaneler uydurarak makbuz falan vermeyeceklerini söylemiş.   Şimdi soruyorum bu insan bir müdür ve altında çalışanları var açgözlülüğü için yalan söylemesi diğer insanların bakışını etkilemez mi? Yazık değil mi o müşterinin parasına kim bilir nasıl kazanıyordur.  Lafın kısası belli makam ve mevkilerde oturanların özellikle değerlerine sahip çıkmalı, insanlıktan çıkmadan bu değerleri hayatlarında uygulamalarını görmeliyiz ki toplumun bakışı düzelsin ve toplumda onlar yapıyor diğerleri de yapar şeklinde algı oluşmasın.

Bizi biz yapan değerlerimiz maalesef yerlerde sürünüyor. Yerdeki ekmeğe basanlar gibi değerlerimiz çiğneliniyor. Biran evvel dur deyip insanlığın en büyük nişanı olan değerlerimizi yaşamalı, korumalı ve nesilden nesile aktarmamız gerekir. Bunun için okullarda bir takım çalışmalar yapılmakta ve yapılmaya devam ediliyor. Maalesef tesiri çok az oluyor. Bunun en büyük nedeni daha öncede söylemiştim biz anneler, babalar ve tüm yetişkinler değerlerimizi içselleştirip birebir yaşamadığımız için. Biz yalan söylüyorsak çocuklarımıza yalan söylemeyin, yalan kötü bir şeydir, günahtır dememizin hiçbir etkisi olmaz, önce bizler yalan konuşmamalıyız.  Bu değerlerle ilgili çalışmaları artırmalıyız, okullardaki etkinliklerle azda olsa çocuklarımız değerlerimizin kavramlarını öğreniyor. İnşallah bunları hayatlarına da tatbik ederler, ama yine bunun çözümü yetişkinlerden geçiyor.

Kısacası değerlerine sahip doğru insanlarla bir aradasınız ne mutlu size ki sizi bozmuyorlar, ancak tam tersi yanlış insanlarla takılıyorsanız size geçmiş olsun diyorum. Umuyorum ki iyileşirsiniz. Selam olsun doğru olanlara, selam olsun inançlı ve değerlerine sahip insanlara, Selam olsun siz değerli okurlarıma… Selametle kalın.

 Fethi Ahmet ÖNER

Eğitimci/Yazar

fethiahmetoner@gmail.com

Related posts

Leave a Comment