İlk başlangıçların sözcüğü olan “merhaba” ile siz değerli hayattan.net okurlarının karşısına çıkmak istedim. Bu benim hayattan.net adına ilkyazım. Bende bu haftadan itibaren hayatın engelsiz tarafından hayata bir pencere olan hayattan.net’ te “Merhaba” demeye ve sizlerle birlikte olmaya karar verdim.
Uzun yıllar boyunca yazmak isteyip de yazamadığım, gönlümden geçenleri yazıya döküp okurlarıma iletemediğim zamanlar çok oldu. Artık bunun sonuna geldiğimi ve bundan sonra yazma sırasına geldiğine karar verdim. Bu kararı almamda hayattan.net Genel Sorumlusu Ömer Faruk KOTAY şahsımı cesaretlendirerek yeni bir başlangıca vesile olmamda çok önemli payı var. Evet değerli okurlarım bu hafta itibariyle yazılarımla Allah izin verdikçe her hafta sizlerle olacağım. Adımı yeni duyanlarınız olacak, belki de aranızda adıma aşina olanlarınızda vardır. İster yeni duysun ister daha önceden beni bilmiş olsun, yazılarımdan sonra beni daha iyi tanımaya ve anlayamaya çalışacak birçok okurum olacağına inanıyorum. Siz kıymetli okurlarımın hoş geldin dediğini duyuyor gibiyim. Ben de sizlere
Hoş buldum diyorum…
Yazımın başlığı olan “merhaba” sözcüğü hakkında birkaç cümleyle bilgi vereyim. Bu kelime Arapça kökenli “marhaba” kelimesinden türemiş olup ferahlık ve geniş olma anlamlarına gelmektedir. Merhaba kelimesinin TDK sözlüğündeki anlamı şu şekildedir: bir anlamı “Selam”, diğer anlamı ise “geniş ve mamur yere geldiniz, rahat ediniz, günaydın, hoş geldiniz” anlamlarında bir esenleşme veya selamlaşma sözü olarak açıklanmaktadır. Bende hayattan.net ortamına girerek siz okurlarıma MERHABA diyorum.
Yazma serüvenine hayattan.net’ te başlıyor olmak benim için çok güzel ve keyifli bir deneyim olacaktır. Hayattan net’ e yakınlık duymamın başında hayata engelsiz taraftan bakmaya imkan vermesi, yeni bakış açıları oluşturmak için yeni pencereler açmasının payı büyüktür. Sizlerin de çok iyi bildiği üzere, hayattan.net, akış yolu bulamayan kapalı gönüllerin önünü açmayı, içimizdeki fikir ve düşüncelerin hayata yansımasını amaç edinmiş bir online yayın organıdır.
Çoğunuzun merak ettiğinizi hissediyor gibiyim; Ahmet Fethi ÖNER kim?
Aslında yazılı basın sektörü benim için hiç de uzağımda olan bir saha değil; çünkü ben eğitimci ve yazarım. Hali hazırda bir ortaöğretim kurumunda aktif olarak başöğretmenlik yapmaktayım. Ülkemizin farklı bölgelerinde ve illerinde öğretmenlik yaptığımı söyleyebilirim. Gerek içinde bulunduğum mesleğin dinamikleri gerekse eğitimini aldığım işimin doğası, beni daima yaşanan gelişmelere karşı duyarlı, öğretme ve öğrenmeye zorunlu kılmaktadır. Bir hayli yorucu ama özünde insan olması bu işin çok zevkli olmasını, bilgi biriktirmeye ve aktarma şansını sağlamaktadır. İşim gereği başta ailem ve çocuklarım olmak üzere öğrencilerimin ve dolayısıyla ülkemizin sağlığı, mutluluğu ve aydınlık geleceği için yoğun çalışmaya ve bir o kadar keyifli kafa yorarak uğraş vermekteyim.
Kısacası hayata 1-0 yenik başlayan birisi olarak değerli okurlarım, hayatımın bana kazandırdığı ve öğrettiği bir çok olgularda gözlem yapma, olayları yorumlama, geniş bir alanda ayrıntılı düşünme imkanı sağlamaktadır. Tam bu noktada amacım bu naçizane deneyimlerimi, birikimlerimi sizlerle paylaşmak.
Sevgili okurlarım bundan sonra farklı konu ve içerikteki yazılarımla, bazen güncel konularla açıklamaları ve yorumları barındıran yazılar paylaşacağım.
Yusuf Has Hacib diyor ki;
“Kimin düşündüğü ile söylediği bir olursa işte doğru insan odur.”
“İnsan nadir değil, insanlık nadirdir. İnsan az değil, doğruluk azdır.”
Doğru insan olma yönünde ilerleyebilmek adına….. Hoş buldum sevgili okurlarım….
Ahmet Fethi ÖNER
