Geçtiğimiz cuma günü kutsal bir meslek olan öğretmenlerimizin gününü kutladık. Bir gün değil 364 gün 6 saat değeri olan ve önemsenmesi gereken öğretmenlik nasıl bir meslektir? Öğretmenlik daha dünyaya gelir gelmez var olan bir meslektir. İlk öğretmenimiz hayata hazırlanmamız için ilk eğitimleri veren annelerimizdir. Annelerimiz bizlere RABBİMİZİN tecellisi olarak şefkat ve merhametiyle yaşamımız için gerekli ilk eğitimleri vermektedirler. Belli bir dönemden sonra tahsil hayatına başlamış oluruz. Tahsil hayatımızda eğitim ve öğretimi öğretmenlerimiz sayesinde gerçekleştirmekteyiz. Öğretmenler, eğitim süresince hep talebelerinin yanında yer alan, çoğu kez kendi dertlerini düşünmeyen ve kendileri için ayırdıkları zamanı bile yeri geldiğinde talebelerine harcayan ikinci anne ve babalardır.
Ana ve babamız dışında bu kadar vefakâr, kendiliğinden karşılıksız birçok şeyi paylaşan kim olabilir? Bu sorunun tek bir cevabı var; öğretmenler. Öğretmenlik sadece matematik, biyoloji, tarih veya ingilizce anlatan değildir. Üzülen öğrencileriyle ilgilenen, öğrencilerinin başarılarıyla mutlu olan, öğrencilerinin dertleriyle hemhâl olmaktır öğretmenlik, ergenlik çağındaki genci anlayabilmektir, espriler yapıp gülümsetebilmektir, üzüntü veren olaylara rağmen sevmektir, kısacası hayatı sevmek ve sevdirmektir öğretmenlik. Geleceğimizin aydınlatılmasında birer mum, birer meşaledir öğretmenlik.. Nazımızı nuzumuzu çeken, hiçbirimizi bir diğerimizden ayrı tutmayan sevgi dolu öğretmenlerimizin üzerimizde hakkı çok büyük…
Bazı öğrenci ve velileri tarafından haksız olarak olumsuz söz ve tutumlara maruz kalsa da öğrencisinin geleceğini düşünerek olayları çok büyütmeyen ve hoş görüyle yaklaşmaktır öğretmenlik. Okulda morali bozuk veya başarısında azalma gösteren öğrencisine “ne oldu”, “elimden gelen bir şey varsa yardımcı olayım” diyebilmektir öğretmenlik. Okul bahçesinde beraber top oynayabilmek, milli bayramları beraber kutlayabilmek, okul günlerinde beraber doğum günleri kutlayabilmektir öğretmenlik.
Bu kadar güzel şeyleri yapabilme öğretmenlere mahsustur, çünkü onlar sadece öğretici değil aynı zamanda eğitimci olarakta görev yapmaktadırlar. Hayat sadece derslerden ibaret değildir, talebelerinin hayata hazırlanması için tüm enerjisini kullanarak hayatı öğretmektir. Mühendis, doktor, avukat, savcı, bürokrat, polis, asker vs meslek erbapları öğretmenlerimizin emekleriyle bu işleri yapmaktadırlar. Öğretmenliğin önemini kelimelere dökerek anlatarak bitiremeyiz, bu kutsal görevi ancak hakiki manada anlayan ve anlamdıran bilir.
Öğretmenlik hayatın kendisidir. Bu yüzden hayatı bir güne sığdıramayız, bir günde anlatamayız. Bu nedenle öğretmenlerimizi her daim önemsemek, değer vermek ve anlamak gerekir. Sadece 5 Ekimde yada 24 Kasımda değil her gün öğretmenlerimizi hatırlamalıyız. Öğretmenlerimize yakışır şekilde mesleki kariyerini sağlamalıyız, itibarlarını yükseltmeliyiz. Bir hadisi şerifte peygamber efendimiz (s.a.v); “Bilmeyenlere ilim öğretmek sadakadır, sadakanın en faziletlisi de bir Müslüman’ın ilim öğrenmesi ve başkalarına öğretmesidir.” buyurmuştur. Bu yüzden öğretmenlik mesleği yüce, kutsal bir meslektir.
Bu görevi layıkıyla yapmış, yapan ve yapacak olan tüm öğretmenlerimin her günü kutlu olsun. Selam olsun işine sadık ve kutsal görevi layıkıyla yapan muallimlere….
Fethi Ahmet ÖNER
Eğitimci/Yazar