SELAHADDİN EYYÜBİ OLMAK“Kartal Yürekli Adam”

Bir adam düşünün, hayalleri Kudüs…

Bir adam düşünün, rüyaları Kudüs…

Bir adam düşünün, planları Kudüs…

Düşünün ki yüreğiniz yeniden açılsın, göz kapaklarınız hafiflesin ve yeniden Kudüs’ü görün.

Çocukluğunda bir marangozun bir minber yaptığını görür. Marangoz bu minberi Mescid-i Aksa’ya koyacak kişiye verecektir. İlk hedeflerinden olur bu. Kudüs’ü ben alacağım der. Rüyalarını süsler Kudüs. Tabi ya, rüyalarımıza dahi girmeyen bir işi nasıl başarabiliriz ki…

Babası Necmeddin Eyyüb oğlu Yusuf’u Zengi hükümdarı Nureddin’in yanına verir. Sultan Nureddin O’nu Kudüs için yetiştirir. Haçlılara karşı hayatının tüm evrelerinde mücadele eder. Kimi zaman mağlup olsa da zaten maksadı zafer değil, bu yolda yürümektir. Zaferi bu mücadelelerin sonunda Allah nasip ederse yaşayacağını çok iyi bilmektedir. Bu yüzden vazgeçmez.

İslam dünyasında birliği sağlamak ilk hedeflerindendir. Irk ayırımı yapmadan meydana gelecek olan bir İslam birliği haçlıların zalim yönetimlerinden Kudüs’ü ve tüm ortadoğuyu kurtaracaktır. Birlikte atılan tüm adımlar da bu inanç doğrultusunda başarıya ulaşmıştır zaten.

Ortadoğunun bir çok yerinde kendine bağlı kuvvetlerle mücadele etmiş, Musul, Halep, Şam derken Mısırda sultanlığa ulaşmıştır. Tabi Kudüs aşkı O’nun yüreğini hep yakmış, müslümanları ve Kudüs’ü kurtarana dek yüzü gülmemiştir. “Kudüs zalimlerin elindeyken nasıl gülebilirim.” Demiş ve Kudüs’ü hayatının bir parçası haline getirmiştir.

Hıttin savaşı ile birlikte 2 Ekim 1187’de Kudüs’ü ele geçirmiş, 88 yıl süren Frank haçlılarının zulmüne son vermiştir. Haçlılar burayı ele geçirdiklerinde Müslüman ve yahudi tüm halkı kılıçtan geçirmesine rağmen Selahaddin Eyyübi, buradaki haçlıları ve hristiyan halkı serbest bırakarak yüce gönüllü bir davranış sergilemiştir.

İtalyan şair ve siyasetçi Dante Alighieri’nin “İlahi Komedya” (1308–1321) ve yine İtalyan bir şair olan Giovanni Boccaccio’nun Decameron (1348–1351) eserlerinde kendisinden bir krallık modeli ve özellikle de cömertliğinin erdemi olarak olumlu bir şekilde bahsedilir.

İngilizlerin “Arslan Yürekli Rişar” olarak anlattığı ve 3. Haçlı seferiyle ortadoğuya saldıran 1. Richard bile seferlerinde başarısız olduktan sonra Selahaddin’i büyük bir prens olarak övmüş ve onun şüphesiz İslam dünyasının en büyük ve en güçlü lideri olduğunu söylemiştir.

Selam olsun devletinde “Çift Başlı Kartal” simgesini kullanan Selahaddin’e…

Şimdi Selahaddin olma sırası bizde, haydi gençler hayalini kurduğumuz gelecek bir adım ötemizde…

Mesut Hekimhan

Eğitimci Yazar

mesuthan@gmail.com

Related posts

Leave a Comment