Bilmem kime köpürür, bilmem kime kızarsın,
Adını duvarlara, kırmızıyla yazarsın,
Motoru çok ısıtıp, hep kendini bozarsın,
Sağlam sopa sanıp da, hiç güvenme iğdeye,
Geçti Bor’un pazarı, sür eşşeği Niğde’ye.
———–
Gözlerin hep arkada, ne kadar telaşlısın,
Zerre tahammülün yok, Hakka çatık kaşlısın,
Gizli günah peşinde, inan ki çok yaşlısın,
Bir gün bir hanım kişi, vuruverir mideye,
Geçti Bor’un pazarı, sür eşşeği Niğde’ye.
——————-
Seni bulur sanarsın, gittiğin tüm düğünler,
İç geçirip yanarsın, ah nerde eski günler,
Dünyayı kovalarken, terk etti seni dünler,
Yalakalık bedava, ilik yetmez düğmeye,
Geçti Bor’un pazarı, sür eşşeği Niğde’ye.
——————
Nerede yemek varsa, hemen yetişmelisin,
Herkesten önce yiyip, iyice şişmelisin,
Çiğ kalmış kişiliğin, ateşte pişmelisin,
Teneşir de paklamaz, dönmüş azgın dedeye,
Geçti Bor’un pazarı, sür eşşeği Niğde’ye.
———
Gösterdiğin başkadır, gittiğin başka bir yol,
Er yanında başkasın, bekara başka bir rol,
Olduğun gibi değil, göründüğün gibi ol,
Vermediğin hesabı, cehennemde ödeye,
Geçti Bor’un pazarı, sür eşşeği Niğde’ye.
Mesut Hekimhan
Eğitimci Şair/Yazar
mesuthan@gmail.com