Dikkat eksikliği; dikkatin bir noktaya toplayabilmesinde güçlük, dikkatin dış uyaranlarla kolay dağılabilmesine ve dikkatin sürdürülmesinde güçlük olarak görülebilir. Günlük hayatta ve okul hayatında sorunlar oluşturabilir. Örneğin; bireyin sınıfta kalemini, silgisini unutması, sakarlık, düzensizlik, dağınıklılık, işlem hatası, basit sorularda hata yapmasıdır. Dikkatin az olması sorun değildir. Sorun dikkatin çabuk dağılabilmesidir. Dikkat eksikliği olan kişiler normal bireylere göre ilgilerini daha hızlı kaybeder. Çabuk sıkılırlar ve daha çekici alanlara geçiş yaparlar. Ancak fazlaca ilgi çekici bir şeyle uğraşırken dikkatlerini uzun süre sürdürebilirler. Hiperaktive tanısı için; çocuğun hareketliliğinin kendi yaşıtlara göre belirgin düzeyde fazla…
Devamını okuEtiket: Aile Danışmanı
DEDEME MEKTUP
26 ARALIK 2021 PAZAR Canım Dedem; Bugün mezarını ablam, eniştem ve Mehmet Emin le ziyaretinde bulunduk. Ziyaretine gelmeyeli beş sene olmuş . Gelmememizin sebebi aynı şehirde olmayışımız. Yoksa sende biliyorsun ailece her bayram ilk sana koşardık. Mezarını bulmakta biraz zorlandık dedem. Babamın tarifiyle ancak bulabildik seni. Bulduğumuzda Mezar taşının kırıldığını gördük. Belli ki çok sert rüzgârlar görmüşsün. Şaşırtıcı olan mezarının çok kirlenmemiş olmasıydı. Ablamla beraber toprağını bir güzel temizledik. Torunun Mehmet Emin mezarına su döktü . Birbirinizi tanıma fırsatınız olmadı ama seni ona anlattım. Keşke dedemi bende görebilseydim.”…
Devamını okuMİNİCİK HAYATLAR
Sizleri yeni bir hastalıkla tanıştırmak istiyorum. Glikojen depo hastalığı, glikojen sentezi ya da salınımında görevli enzimlerden birinin yokluğu veya yetersizliği sonucu gelişen, otozomal resesif geçişli doğuştan karbonhidrat metabolizma bozukluğudur. GDH yaşamın ilk aylarında bulgu verir. Doğumdan sonraki 3-6 aylık süreçte karaciğerde büyüme, hipoglisemi ve bunun sebep olduğu gelişme gerilikleriyle başvururlar. Ailelerin bebeklerinin normal gelişim basamaklarını bilmesi ve takip etmeleri oldukça önemli. Olası kalıcı hasarların önüne geçmek için tetikte olmaları gerekiyor. Günümüzde sağlık ocakları bu konuda gayet ilgili ve yetkin hemşireleriyle annelerin işlerini kolaylaştırmaktadır. Bu hastalık hemen de fark edilmeyebiliyor. Yoğun…
Devamını okuESKİYE ÖZLEM
Elimizdekilerle yetinmeyi ne kadar biliyoruz? Daha iyisi geldiğinde eskiye gereken kıymeti verebiliyor muyuz? 21.yüzyıl insanı olarak çabuk tüketiyoruz. Bozulan bir eşyayı tamir etmek yerine çöpe atmayı tercih ediyoruz. Eski zaman insanı öyle miydi? Eskiler üretmeyi severdi. Bir iş yapılması gerektiğinde gocunmadan kalkar yaparlardı. Çeşit çeşit oyuncakları yoktu ama az ile yetinmeyi bilirlerdi. Tahtadan yapılmış bebeklerle ve arabalarla büyüdüler. Eskiler bir eşyayı nasıl uzun ömürlü kullanabiliriz? diye kafa yorarlardı. Çamaşırlar elde yıkanır, halılar karda temizlenirdi. Kimsenin kimseye üstünlük sağlamadığı egosuz yıllardı. Sohbetin soba kenarında koyulaştığı içten gülümsemeli saatler geçerdi. Sevdanın esaslı…
Devamını okuAĞUSTOS AYI OLAĞAN DEĞERLENDİRME TOPLANTIMIZ
AŞK MANTIKLA OLACAK İŞ Mİ? 1
Ezgi genç bir kızdı. Hayata dolu dolu güler kafasına hiçbir şeyi takmazdı. O kadar mutluydu ki kendi olduğu için hiçbir aykırı sesi işitmezdi. Çünkü onun beyaz dünyasında ümitsizlik yoktu. Bir gün artık kendi paramı kazanmak istiyorum dedi ailesine. Para önemsizdi onun için. Amacı insan içine karışmak dünyayı biraz daha anlamaya çalışmaktı. Aklına koyduğunu yapmıştı. Çalışma hayatına girmişti. O kadar hevesliydi ki işi öğrenmek için çok çaba harcıyordu. Sadece işiyle ilgilenir etrafına hiç bakmazdı. Yağmurlu bir pazartesi sabahında bir anda gözleri açılıverdi. Karşısında yağız bir delikanlı görmüştü. Aşık olmuştu. Önceleri saçmalama…
Devamını okuDÜNYALARIMIZ BİR
Duygularımıza yön veren duyumuz işitme duyumuzdur. Etrafımızdaki seslerle kendimizi tehlikede hissedebiliriz ya da sakin kalabiliriz. Sessizlik bazen insana iyi gelmez. Çoğu kişide sessizliği sevmez. Kuzuların sessizliği örneğini verebiliriz bu duruma. İşitme engeli olan bireylere de bu şekilde bakabiliriz. Onların dünyaları sessiz olabilir ama anlaşılmayı bekleyen işaret dilleri var. Sadece dillerimiz farklı olan bu arkadaşlarımızla beraber dünyamızı nasıl güzelleştirebiliriz? Biraz da bunun üzerine yoğunlaşmak istiyorum. Öncelikle her bireyi koşulsuz sevgiyle kucaklamayı bilmeliyiz. Empati ve duyarlılığımızı geliştirip etrafımıza huzuru yaymalıyız. Eğitim ailede başlar sloganıyla özel bireylerimizi topluma kazandırmalıyız. Hanemizde işitme engeli olan…
Devamını okuYALNIZLIK
Yaradılışımız gereği hayatımızın her döneminde birilerine ihtiyaç duymuşuzdur. Bu da insanın sosyal varlık olmasından kaynaklı. Bireyin kendi olma yolundaki ilerleyişi ergenlik dönemiyle başlamaktadır. Diyeceksiniz ki bu dönemin yalnızlıkla ne ilgisi olabilir? İlişkilendirecek olursak ergenlik döneminde “kankalık” becerileri çok gelişmişlik gösterir. Çoğu zaman bu durum ailenin bile önüne geçebilecek bir güce sahiptir. Gençlerin birilerine karşı ispat çabalarına girmeleri, kanka edinerek yalnız kalma korkularından sıyrılabiliyorlar. Örneklerime devam edecek olursam; üniversiteye yeni başlayan öğrenciler, askerlik görevi yapan erler yeni girdikleri ortamlarında arkadaş edinme iç gücüsüyle hareket ederler. Bu şekilde kendilerine güvenli bir alan…
Devamını okuTOKSİT İLİŞKİ
İstemediğiniz durumlara maruz kaldığınızı düşündüğünüz oldu mu? Bazen kendi iç dünyanız kaynaklı bazen de dış çevrenin etkisiyle kendinizi kötü hissettiğiniz zamanlar mutlaka olmuştur. Kendi iç dünyamızdaki duygu durumları bir şekilde bastırmaya çalışsak ta, ısrarla bizlere negatif duyguları yüklemeye çalışan insanlardan kaçmak pek mümkün olamayabiliyor. Negatif enerjilerini bize bulaştırmaya çalışan insanlarla sürdürdüğümüz ilişki türüne toksit ilişki adını veriyoruz. Bazılarımız bu tür ilişkileri reddedip yeni başlangıçlara yol alırken, bazılarımız yaşadığı ilişkinin kendisine zarar verdiğinin farkında bile değil… Peki kurduğumuz ilişkilerin toksit ilişki olduğunu nasıl anlayabiliriz? Öncelikle kişiyi en iyi şekilde analiz etmeniz…
Devamını okuÖZSEVGİ
Benden danışmanlık hizmeti alan bireylerin çoğu içinde çözümleyemedikleri durumlarıyla gelirler. Oluşan durumların bazısı çevresindeki insanların sebep olduğu, kimisi de kendi iç dünya karmaşasından dolayı oluşan sorunlardır. Kıymetli dostum şu anda bulunduğun yere çabuk varmadın. Birçok engel, birçok sorunla karşılaştın. Çoğunda yenildin belki ama bazısında pes etmeden devam ettin. Doğduğun aile, anne babanın sana karşı tutumu, sana verdikleri sevgi, kurduğun güven ilişkileri, toplumun sana yaklaşımı, hayata karşı geliştirdiğin savunma mekanizmaların hepsi ağır ağır gelişti ve bugünkü seni meydana getirdi. “Kendini sevmezsen başkaları seni sevmez.” sözünü çoğumuz duymuşuzdur. Öyledir gerçekten insan önce…
Devamını oku