İşte yine aynı şey olmuştu. Bir kez daha aynı muamele ile karşılaşmıştı. Odasına gidip kapıyı kapattı. Radyoyu açtı ve şarkılar eşliğinde kabuğuna çekildi. Ah o kabuk! En güvenilir limandı onun için. Gözyaşları bir yolunu bulup akmaya çalışırken o ısrarla tutuyordu gözyaşlarını. Hayır! Bu sefer ağlamayacaktı; Bu sefer kararlıydı. “Kimseye etmem şikâyet ağlarım ben Halime” şarkısı çıkınca radyoyu kapattı. Güzel şarkıydı güzel olmasına da yaralarına dokunuyordu. Bir süre sessizce pencerenin önünde oturarak dışarıyı seyre daldı. Güneş yine her zamanki gibi iyi kötü ayırt etmeksizin herkesin ve her şeyin üzerine doğmuştu. Kuşlar…
Devamını oku