Görüyorum ki, bazı insanlar “Çamur at izi kalsın” anlayışı içinde. Anlayış dediğime bakmayın siz. Pek anlaşılacak bir şey değil, içinde bulundukları anlayış. Maalesef ki o çamurun bir gün kendi ellerine de bulaşabileceğini hesaba katmıyorlar. Aynı çamura bir gün kendilerinin de maruz kalabileceğini düşünemiyorlar. Kim bilir belki kıskançlıktan belki de ciğere uzanamayıp aç kaldıkları için yapıyorlar bunu. Belki de o an tek düşündükleri günü kurtarmak. Sanki dünya tek günden ibaretmiş gibi. Evet, atılan o çamurun izi kalıyor belki. Kendini aklamak için uğraşıp duruyor sevgili kurban. Çamuru atanlar da bunun tadını çıkarıyor…
Devamını okuEtiket: ÖZNUR ŞAHAN
ÇEKMECEMDEKİ MEKTUPLAR-3
Seninle nasıl tanıştığımıza hatırlıyor musun? Ben hatırlamıyorum. Zaten o kadar küçüktüm ki, hatırlamam mümkün değil. Belki sen hatırlıyorsundur. Nerede, ne zaman tanıştık? Nasıl tanıştık? Biraz anlatır mısın? En ince ayrıntısına kadar anlatsan, bilmem gereken ne varsa öğrensem sonra da çıkıp gitsen hayatımdan. Evet doğru okudun. Hayatımdan çıkıp gitmeni istiyorum artık. Gelişin nasıldı bilemiyorum ama gidişin kolay ve çabuk olsun istiyorum. Senin bana yakın olduğun zamanları şöyle bir düşünüyorum da her biri bir diğerinden zor anlar oldu benim için. Senin bana yakın olduğun her an bir şeylerden uzak kaldım, mahrum kaldım.…
Devamını okuEY İSTANBUL!
Okuyanlar bilir. Geçen haftaki yazımın sonunda “Harekete geçmek nedir bilir misin Züleyha” diye sormuştum. Bu bağlamda harekete geçmenin ilk adımını attım. Bu adımı atma konusunda bana her türlü destek olan arkadaşıma çok teşekkür ediyorum. İnsanın yalnız olmadığını bilmesi ve psikolojik destek alması çok güzel bir şey. Arkadaşımın desteğiyle yarım kalan tedavime yeniden başladım. İnternetten randevuyu aldım ve bu esnada diğer ayrıntılara odaklandım. Bir hafta önce almış olduğum hastane randevusunun günü gelip çattı ve hastaneye gitmek üzere yola çıktım. Çok güzel bir şekilde hafif hafif yağmur çiseliyordu. Bir an derin derin…
Devamını okuHayatın Engelsiz Tarafı www.hayattan.net ailesi olarak Şubat ayı olağan değerlendirme toplantımızı gerçekleştirdik ?
AH BE ZÜLEYHA!
Ben çocukken Yılmaz Erdoğan’ın senaryosunu yazdığı ve başrollerde Yılmaz Erdoğan, Demet Akbağ başta olmak üzere Zerrin Sümer, Altan Erkekli gibi tiyatro oyuncularının yer aldığı Bir Demet Tiyatro adında bir televizyon tiyatrosu vardı. Salı akşamlarını iple çekerdim Bu televizyon tiyatrosunu izlemek için. Komedi türündeki tiyatro oyununda Eyvah Necdet adında bir karakter vardı ki, adının neden “Eyvah Necdet” olduğunu bilenler bilir; bilmeyenler de tahmin edebilir sanırım. Şimdi durduk yere neden bunu anlatıyorsun ki diyebilirsiniz. Bir nedeni var elbette. Nedeni şudur ki; Bu tiyatroda sürekli tekrarlanan bir durum vardı. Eyvah Necdet, Züleyha’nın yanına…
Devamını okuSENİ SEVİYOR MUSUN?-2
Hayır hayır yanlış görmedin. Beni seviyor musun değil, seni seviyor musun? Hatırlarsanız geçen haftaki yazımda, içimizde bulamadığımız onaylamayı dışarıda aradığımızdan, kopyalanmış hayatlar yaşayıp kendimize yabancılaştığımızdan bahsetmiştim. Peki neden onaylanmayı dışarıda arıyor ve kendimizi başkalarıyla kıyaslıyoruz hiç düşündünüz mü? Aslında bunun nedeni çocukluğumuzda yatıyor. “Hadi ama yine mi çocukluğumuz” dediğinizi duyar gibiyim. Evet yine çocukluğumuz. Bugün hayatımızı şekillendiren birçok şeyin temeli çocukluğumuzda atılıyor. Uzmanlar, anne ve babanın çocuğa karşı tutumunun çocuğun ileride nasıl bir kişi olacağını belirlediğini ve onun kişilik, zihinsel ve sosyal gelişimi üzerinde oldukça etkili olduğunu söylüyor. Gelin bu…
Devamını okuSENİ SEVİYOR MUSUN?
Hayır hayır yanlış görmedin. Beni seviyor musun değil, seni seviyor musun? Bu da ne demek şimdi, insan kendini sevmez mi hiç diyebilirsiniz. Tabii ki de insan kendini sever ve sevmelidir de. Kendini sevmek derken narsist olmaktan ya da egoist olmaktan bahsetmiyorum. Karşımızdakini sevdiğimiz gibi kendimizi de sevebilmekten bahsediyorum. Yani kendini gerçekten bütün artılarınla ve eksilerinle seviyor ve kabul ediyor musun? Farkında mısınız? Son zamanlarda herkes sosyal medyada beğenilme ve onaylanma arzusu doğrultusunda paylaşımlar yapıyor. Bu da gösteriyor ki, aslında içimizde bulamadığımız onaylanmayı dışarıda arıyoruz. İçten içe kendimizde rahatsız olduğumuz, beğenmediğimiz…
Devamını okuKIRILMIŞLIKLARIM
Film izlemeyi sever misiniz diye sorsam herhalde çoğunuzun cevabı “Evet” olur. Hatta bazılarınız sıkı bir film izleyicisi ve eleştirmeni de olabilir. Ben öyle çok fazla film izlemem ama izlediğim zaman da kaliteli olsun isterim. Zaman geçirmek için izlemem filmleri. Zaman zaten bir şekilde geçiyor. Hatta bazen fazlasıyla hızlı geçiyor. İzlediğim filmden hem keyif almak hem de bir şeyler öğrenmek, ders çıkarmak isterim. Siz de kabul edersiniz ki, insan isteyince aradığını buluyor. İzlediğim filmlerden biri var ki ve o filmde öyle bir söz var ki, zaman zaman kulaklarımda çınlıyor. Özellikle de…
Devamını okuHayatın Engelsiz Tarafı www.hayattan.net ailesi olarak Ocak ayı olağan değerlendirme toplantımızı gerçekleştirdik ?
UNUTMAK MI? UNUTMAMAK MI?
Son zamanlarda kiminle konuşsam çok unutkan olduğunu söylüyor ki buna ben de dahilim. Sonrasında başlıyor unutkanlık üzerine konuşmalar… Herkes kendince unutkanlığım bu denli artmış olmasının nedenlerini sıralıyor. Kimine göre çok fazla televizyon izlemek unutkanlığa sebep oluyor. İnsana hiçbir fayda sağlamayan adeta beyni uyuşturan ve insanı düşünmekten alıkoyan programlar unutkanlığın başlıca nedenlerinden biri. Kimine göre ise tablet, bilgisayar, akıllı telefon kullanmaya bağlı radyasyona maruz kalmak unutkanlık yapıyor, Kimine göre, başta antibiyotik olmak üzere çok fazla ilaç kullanıyor olmak ve genetiği değiştirilmiş gıdalar. Unutkanlığın nedenine bağlı fikirler farklı olsa da hemfikir olduğumuz…
Devamını oku