TAŞ VE KUŞ

Gecenin bir yarısıydı. Herkes uyumuş; çocuk hâlâ kitap okuyordu. Pencereden süzülen ay ışığı yüzünü yalıyor çocuğun. Uyku  mu tatlı, kitap mı, bir türlü karar veremiyor. Okuyor, okuyor, okudukça da güzelleşiyor. Ve Öyle bir an geliyor ki, kendisi de kitabın kişileri arasına karışıyor. Birilerine kızıyor, birilerinden taraf oluyor. Bir yerinde şöyle diyor kitap: – Taş kuşa değse, kuş ölür;  kuş taşa değse, yine kuş ölür… Bir türlü akıl erdiremiyor bu işe çocuk. Düşündükçe üzülüyor, üzüldükçe düşünüyor… Saatler ilerledikçe uyku bulutları iniyor gözlerine. Ve nihayet, ağlayarak; – Ama olsun, ben yine de…

Devamını oku