UZAYLILAR HOŞGELDİNİZ

“Bırakın gerçekleri gelecek söylesin ve herkesi eserlerine ve başarılarına göre değerlendirsin. Bugün onların olsun; ama uğrunda çalıştığım gelecek benimdir.”

Yıllardır tarih okuyan ve araştıran birisi olarak bu konuda yazmasam yapamazdım.

Gelişmeler o kadar çoğaldı ki insanlar artık bazı sorulara yetkili yerlerden net cevap istiyorlar…

“Uzaylılar var mı? Başka gezegenlerde yaşayabilir miyiz? Uzaylılar ile görüşmeler yapılıyor mu?” benzeri soruları artık daha fazla duyar hale geldik.

Şimdi benim toparladığım bilgiler ışığında şu soruları hem sorayım hem de kendi fikrimi aralara sokuşturayım:

“Uzaylılar var mı?”

Evet, kesinlikle var.

“Dünyadakiler uzaylılar ile görüşyor mu?

Evet, ufak tefek çatışmalar da olsa karşılıklı görüşmeler var.

“Ay, gerçek bir uydu mudur yoksa yapay bir uydu mu?”

Dünyayı gören yüzü de görmeyen yüzü de aktif olarak kullanıldığına, üzerinde üstler ve yer altına geçilen krater görünümlü geçitler olduğuna göre… Yapay mıdır bilemem…

Mars ile Jüpiter arasında yer alan Tiamat gezegenine Nibiru’nun bir uydusu çarparak onu ikiye böler, Bir yarısı bugünkü dünyamızı oluşturur, diğer yarısı parçalanır ve astroit kuşağı olarak hala varlığını sürdürür. Ay da Tiamat’ın bir uydusuyken ikinci bir çarpışma sonucu Dünya ile birlikte bugünkü yerine gelir. Ay Dünyanın bir parçası değildir ve büyüklüğünün sebebi de budur.

“Mars’ta hayat var mı?”

Yarısı dümdüz, diğer yarısı da yanmış gibi görünen gezegenin yer altında yaşamın hala sürdüğüne eminim. Zira Dünyamız da yeryüzünü resetleyen birçok felaket geçirmiş ve yeraltı yaşamı sayesinde yeniden insan yaşamına imkan sağlamıştır. Güneşten uzaklaşıldıkça insanın daha geç yaşlandığını da unutmayalım. Marsta iki yılda bir yaş yaşlanıyoruz..

“Nibiru(PlanetX) gezegeni veya Anunnaki’ler var mı?”

Evet, Nibiru (Niburu-PlanetX) gezegeni ve bu gezegende hayat süren Anunnakiler kesinlikle var, Hem uzayın hem de dünyanın bir gerçeği bu. Mitolojilerde tanrı olarak tanımladığımız varlıklar Anunnakilerin ta kendileri. Dünyada da bizlerle birlikte yaşamlarını devam ettiriyorlar. Altın, gümüş ve bazı değerli madenler için aramızdalar. Başta altın ve gümüşün dünyada nerelerde toplandığını takip ederseniz onları da bulursunuz.

Kimilerine göre güneş sisteminin bir gezegeni olarak kabul edilse de durum biraz farklı;

Güneş sistemimizle birlikte ikinci ve sönmüş durumda bir güneşimiz daha var. Karanlık bir yapıya sahip olduğu için fark edilmiyor. Malum uzay cisimlerini ışıkları veya yansımaları sayesinde tespit edip görebiliyoruz çoğunlukla. Nibiru da bu güneşin bir gezegeni ve yaklaşık 3600 yılda bir Dünyamız ile buluşuyor. Bu sönmüş güneşin ve Nibirunun yaklaşıyor olması da dünyanın dengesini maalesef bozuyor.

Çok yakın bir zamanda (en fazla 13 yıl) uzaylılar ile tanışıp birlikte yaşayacağımıza eminim. Tanışma faslını nasıl geçireceğimiz ise belli.

“Piramitleri kim yaptı?”

Tonlarca ağırlıktaki taşları kaldırmak başta olmak üzere, yapılış sebepleri de sürekli merak edilen bir konu.

Anunnakilerin de mezarları konumundaki bu piramitler, boyutlar ve mekanlar arasındaki geçişleri sağlayan manyetik enerji noktaları olarak yapılmışlardır. Altın tozu ham maddeli “Manna-Ornus” ya da Kuran-ı Kerim’deki ifadesiyle “Kudret Helvası”nın ısıtılmasıyla ortaya çıkan manyetik enerji alanında yerçekimi kuvveti ortadan kalkmaktadır. Taşların da bu şekilde rahatlıkla kaldırılabileceğini düşünüyorum.

Bugün dünya üzerinde birçok manyetik geçiş alanı olarak kullanılmak üzere yapılmış yerler mevcut. Piramitler, Türk piramitleri, Göbekli Tepe…

Ben de birkaç soruyla düşünmenize katkıda bulunayım:

Uzay çalışmaları, Mars, Ay fotoğrafları neden sansürlenmeden paylaşılmıyor?

Mars’ı kim, neden bombalamak istiyor?

Altın dünyada nerede stoklanıyor?

Gümüş toplayan dünya zenginlerinin amacı ne?

Uzaylılar hakkındaki bilgiler neden en yetkili kurumlar tarafından açıklanmıyor?

Sorular sürüp gider…

Ey yeni nesil!

DNA’nın %97’si hala bilinmiyor. Dünyamızın da bir o kadarlık bölümü gizemini koruyor. Haydi hep birlikte geleceğimiz için bizi uyuşturan herşeyden uzaklaşalım. Savaşlardan uzak sevgi dolu bir dünya istediğinizi biliyorum.

Barış dolu bir geleceğin yaklaştığına eminim.

Mesut Hekimhan

Eğitimci Yazar

mesuthan@gmail.com

Related posts

Leave a Comment