Kürşad Gibi Olmak
“Bana inanmış 40 Türk verin”
Kürşat ihtilali Türk tarihinde karakteristik ve çok önemli bir olaydır.
Türkler’in tarihleri boyunca bağımsızlıklarını kaybettikleri sadece 5000
yıllık tarihlerinde yaklaşık 50 yıllık bir dönemdir. Ve Kürşat İsyanı da, ilk ve
son olan bu esaret yıllarına son vermiştir.
Prens Kürşad, Göktürk Hanedanı’ndan 10. Büyük Türk İmparatoru Çuluk
Kağan’ın küçük oğludur. 630 lu yıllarda kararsız bir adam olan yeni Türk
Hakanı Kara Kağan’ın basiretsiz idaresi, üst üste gelen soğuk ve kıtlık
yılları Türk illerinde büyük tahribat yaptı. Bu durumdan yararlanan Çin
Ordusu, Türk Ordusu’nu bozdu. Kara Kağan ile 100000 Türk, Çinliler’e
esir düştü. Yönetim kadrosu esir alınan Türkler bağımsızlıklarını
kaybettiler.
Türkler kendilerine Çin tarafından atanan Sirba Kağan’ı tanımadılar.
Türklerin yapılarında asla başka bir devletin boyunduruğu altına girmek düşüncesi dahi olamazdı.
Gizli gizli 40 kişilik bir ihtilal komitesi kurdular. 40 Türk asilzadesi
Prens Kürşad’ı başkan seçtiler.
Türk ihtilal komitesinin planı şöyleydi.Çin imparatoru Li Şihmin esir
edilecek, Türk illerine kaçırılacak, sonra Çin sarayında esir tutulan
100000 Türk’e karşılık değiştirilecek. İhtilal başarıya ulaşır ulaşmaz
da süratle Türkler ayaklanacaklar ve savaşarak bağımsızlıklarını ve
topraklarını geri alacaklardı.
Kürşad ve 39 arkadaşı ;kılık değiştirerek sarayın dışında gezen Çin İmparatoru’nu
kaçırmak için Çin’e girdiler. Ancak o gece fırtına çıktı ve İmparator
saraydan ayrılmadı. Kürşad gecikilirse ihtilalin duyulup Türkler’in
kılıçtan geçirilmesinden korktu. Akıl almaz bir cesaretle, imparatorluk
sarayını basıp imparatoru silah kuvvetiyle ele geçirmeye karar verdi.
Arkadaşlarının Çinliler’le kıyas edilmez derecede iyi silah
kullanmalarına güveniyordu.
Gerçekten o gece 40 Türk asilzadesi sarayı bastı. Pek kanlı bir çarpışma oldu. Yüzlerce Çinli muhafız, 40 Türk’ün keskin nişancılığına ve vuruş maharetine dayanamadı. Türk okları ve kılıçları altında can verdi. Çinli askerlerin yerden biter gibi çoğalmalarını gören Kürşat, sarayı terk etme emrini verdi. İmparatorun ahırına hücum eden 40 Türk,seyisleri öldürerek atlara atladılar ve Çin başkentinden çıkmayı başardılar. Ancak bütün bir Çin Ordusu 40 Türk’ün peşine takıldılar. Vey ırmağı kıyısına gelen 40 kahraman bir kaç yüz Çin askerini oklandıktan sonra, göz yaşartıcı bir kahramanlık sahnesi içinde öldüler. Kürşad ve 39 arkadaşı, Vey ırmağı kıyılarının sarı toprakları üzerinde kaldılar.
İhtilal başarılamadı diye Çin boyunduruğundaki Türkler sinmediler. Bütün Türk illerinde bir İstiklal rüzgarı esti. Hiç bir milletin tarihinde böyle bir kahramanlık olayı yoktur. 40 Türk’ün saldırısı düşmanları iliklerine kadar ürpertti. Türkler’de ise önüne geçilemez bir derecede kabarmış olan bir bağımsızlık arzusunu kamçıladı. Kürşad ve 39 arkadaşının bu kahramanlığı tüm Türk illerine dalga dalga yayıldı ve TÜRK esaretine son verdi.
Tüm dünyanın gördüğü ve anladığı üzere 40 inanmış Türk bugün de olsa yine bir milleti ayağa kaldırmaya yetecektir.
Bugünün Türkleri de atalarının genlerini taşıyıp, 40 Türk asilzadesinin
kahramanlığını ve Kürşad İsyanı’nı yarınlarına taşımalıdır. Her Türk
Kürşad İsyanı’nı bilmelidir. Anlatmalıdır, öğretmelidir.
Mesut Hekimhan
Eğitimci Yazar