Ah be Züleyha! – 3

Aslanları bilir misin Züleyha?

Aslanlar zamanlarının çoğunu dinlenerek ve uyuyarak geçirirler. günde yaklaşık on sekiz saat uyurlar.  Aslanların uykuya çok ihtiyacı vardır, çünkü uyandıklarında avlanmak veya kimin patron olduğunu kanıtlamak gibi güç gerektiren işlerle meşgul olurlar. Ben de tıpkı aslanlar gibi son zamanlarda çok uyur oldum Züleyha. Ancak, benim aslanlar gibi avlanmak ya da kimin patron olduğunu göstermek gibi bir derdim yok. Şimdi sen soracaksın “Öyleyse neden çok uyuyorsun” diye. Biliyorsun dünya olarak yaklaşık üç yıl   önce korona virüs adında bir hastalıkla tanıştık. Tanışmaz olaydık.  Elimizi verdik tanışırken kolumuzu kaptırdık. Uzak durduk, kaçtık ancak saklanamadık. Gün geldi yakalandık.  Elbette ben de onlardan biri oldum.  Yaklaşık iki ay önce ikinci kez  yakalandım. Hastalığı atlattım atlatmasına da aslanlar gibi uyku sürecine girdim. Hani “Nasılsın” sorusuna “Aslanlar gibiyim” desem hiç de yanlış olmaz Züleyha. Bir insan günde on beş saat uyuyabilir mi? Ben uyudum Züleyha. Öyle ki, ben uyku sürecine girdiğimde aylardan temmuzdu.  Yani benim en sevdiğim mevsim olan yaz mevsimiydi. Nihayet uyku süreci sonlandığında   ise sonbahar olmuştu.

Ah Züleyha ah!

Uyumaktan haftalık yazılarımı yazamaz oldum. Hastane randevuma gidemedim mesela. İlkokul arkadaşımla görüşme fırsatı doğdu otuz yıl sonra. Onunla buluşmaya da gidemedim gözlerimi açıta.  Açık Öğretim Fakültesi’nin yaz okulu sınavına giremedim. Zaten derste çalışamamıştım. Hangi birini sayayım Züleyha? Nihayet uyku süreci sonlandı sonlanmasına ancak giden yaz mevsimi için, kaçan fırsatlar için ne demeli, ne yapmalı Züleyha?

Peki, sen fırsat nedir bilir misin Züleyha? Hadi bu sefer de sen anlat; ben dinleyeyim Züleyha.

DEVAM EDECEK

Related posts

Leave a Comment