YÜREĞİME ZAMBAKLAR ÇİZ BUGÜN

Yüreğime zambaklar çiz bugün Bembeyaz çiçeklerine sığdır gülüşlerimi Yapraklarının kıvrımlarında gizle ölüşlerimi Damla damla dökülsün toprağına Harcanmış umutlarımdan arta kalan çileler Yüreğime zambaklar çiz bugün Pembe kahkahalar biriksin dallarında Bakışlarının yeşilinde bağlanırken hayata Sürgün et bütün ölümleri İsimsiz doğsun hep bebekler Hatırlamadan dünlerini Bıraksınlar avuçlarından birer birer Yarını olmayan bugünlerini Yüreğime zambaklar çiz bugün Şöyle gölgesinde kalsın güneşin Gökyüzü bölerken damarlarını Kan kırmızı çiçeklerini uzatsın bulutlara inat Ayrılıkların kavuştuğu zamansızlıklarda Yarın desin belki de yarın… Yüreğime zambaklar çiz bugün Aynaları sömürsün her bakışında İnciler dökülsün gerdanından simsiyah Bir kız çocuğunu…

Devamını oku

GÖKYÜZÜNDEN CACABEYE BİR BAKIŞ

Allah’ı camilere sığdırmayan, kitaplara hapsetmeyen zihniyetin eseri; Kırşehirli kardeşlerimizin şehir merkezinde her gün görebildikleri caminin özellikleri ve sırları maalesef ki yeteri kadar bilinmiyor ve hak ettiği kadar anlatılmıyor.                 Selçuklu sultanı 2. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde (1272) Kırşehir valisi Caca oğlu Nureddin Cebrail bey tarafından yaptırılmıştır. Medresenin kuzey cephesinde, girişi sağlayan ve Selçuklu mimarisi özelliklerini taşıyan taç kapı bulunmaktadır. Yapının kuzeydoğusunda, medreseye bitişik olarak yapılmış, Cacabey’in kümbeti, yapının güneybatısında ise minare yer almaktadır. Bu minare öncelikle gökyüzünü gözleme kulesi maksadıyla inşa edilmiştir.          Cacabey Gökbilim Medresesinin en dikkat çeken özelliği, cephe…

Devamını oku

KIRŞEHİR KALESİ KALEHÖYÜK

Kırşehir’in merkezini yüksekten seyretmek isteyen, şöyle serin bir Kırşehir havası alayım diye düşünen herkesin ziyaret etmiş olduğu şirin bir yapıdır Kırşehir Kalesi.                 Ahî stadyumunda yapılan maçları ve ırmak boyunu seyretmek için halkın sıkılıkla ziyaret ettiği bu yapı sonradan yapılan düzenlemelerle biletli seyircilerin haklarını koruyacak önlemler almış ve özellikle gençlerin güzel vakit geçirebileceği hale dönüşmüştür.                 Selçuklu sultanı Alaaddin Keykubat döneminde kale üzerine “Alaaddin” camii yapılmış ve günümüzde de halen varlığını sürdürmektedir. Peki genel olarak kaleler taş ve tuğlalardan yapılmasına rağmen Kırşehir kalesi neden toprak yığma şeklinde bir kaledir?                …

Devamını oku

BABALAR EVLATLAR“ Bu Adam Benim Babam”

“Bu Adam Benim Babam” Nasıl ki anne ve babaların sevgilerini yüreklerinde hisseden evlatların özel bir günü yoksa Kalplerinde yavrularının sevgilerini dolu dolu yaşayan babaların da özel bir günü yoktur aslında. Yıllar önce baba oluncaya kadar kendi babamın neler yaşayıp neler hissettiğini tam olarak anlayamadığımı anladım. Sıradan insanlarla babam arasındaki farkın benim babam olmasından öte duygular içerdiğini kendi oğlum öğretti bana. Babam… Yıllarca dört çocuklu ailesini sırtlayıp bugünlere taşıyan eğilmez bir dağ imiş… Her çocuğu için ayrı ayrı çabalayan, onların hayata tutunmaları için kendi ömründen kaybeden bir çınarmış babam… Evimize hergün…

Devamını oku

KIZIL ELMA

“Testiye kurşun atar, keçeye kılıç çalar, Kızılelma’ya dek gideriz”                 Günümüzde gündem tazeleyen “Kızıl Elma” kavramı bir yeri mi, bir olayı mı, bir yapıyı mı anlatmaktadır?                 Türklerin tarihinde ulaşılmak istenen hedefi ifade eden “Kızılelma” ilk olarak Oğuzların ele geçirmek istedikleri Hazar Kaanı nın ipek çadırının üstünde yer alan ve bir hakimiyet sembolü olan altın top için kullanılmıştır. Oğuzlar bu Kızılelma yı ele geçirdikten sonra yeni hedefleri için de aynı Kızılelma yı ülkü edinmişlerdir.                 Yazılı metinlerde ilk olarak Bizans imparatoru Justinianos’un Ayasofya’da bir sütun üzerinde yer alan atlı heykelinde…

Devamını oku

MU KITASI GÜNEŞ İMPARATORLUĞU

İnsanlığın Ortaya Çıktığı Yer Orta Asya’ya nereden geldik? Kızılderililer Türk mü? Piramitler nasıl inşa edildi? Bunlar gibi sorular yıllarca tarihçilerin ve araştırmacıların dikkatini çekmiş olup kalıpsal bilgilerin ötesine geçememişlerdir. Tarihi bölümlere ayırıp incelerken kullandığımız devlet ve millet isimleri sanki uzaydan gelmişler ve ne önceki ne de sonraki nesillerle bağlantıları yokmuş gibi yeni nesillere öğretilmektedir. Kasıtlı olarak öğretilen bilgiler, ülkelerin sömürge politikalarına hizmet etmek gibi amaçlar taşımaktadır. Gerçek bilgilerin dürüstçe paylaşılması dünya üzerindeki dengeleri sarsacağından sürekli olarak kamufle edilerek yeni nesillere aktarılmamaktadır. Şimdi size anlatacağım gerçeklerin sonuçları hakkındaki yorumları size bırakıyorum:…

Devamını oku