DUYGU ZİYARETİ

O gün her zamanki gibi bir gündü; taa ki kapı alacaklı gibi çalınana dek. Oturduğu koltuktan yavaşça kalkıp ayaklarını sürürcesine yürüyerek kapıya gitti. Bir taraftan da “Bu saatte kim gelmiş olabilir “diyerek kapının dürbününden baktı. Gördüklerine inanamıyordu. Gelen duygularıydı. “Bu saatte bu kadar kalabalık gelmiş olamazlar” dedi. Acaba kapıyı açmasa, duymamış gibi yapsa geri dönüp giderler miydi? Oturma odasına doğru bir adım attığı anda kapı tekrar çaldı. Anlaşılan pes etmeyeceklerdi. Kapıyı açmaktan başka çaresi yoktu. Eli isteksizce kapının koluna gitti ve kapıyı açtı.

“Çok şükür kapıyı açabildin” diyerek içeriye ilk giren şükür oldu. “Evet, açtı ama geç açtı.    Yoksa vazgeçip geri dönelim diye mi bekledin” dedi hayal kırıklığı odaya göz gezdirirken. “Biraz sakin olur musun lütfen” diye uyardı sakinlik. Öfke bir anda bağırdı. Tabii tabii biz zaten buraya sakin olmaya geldik öyle değil mi?” derken ters ters baktı. Anlat bakalım bugün neydi o yaptıkların; daha doğrusu yapman gerekirken yapmadıkların” derken ev sahibinin üzerine yürüdü. Sakinlik hemen aralarına girdi. Yumuşak bir sesle öfkeye baktı ve “Sen daha akıllanmadın mı? Şu ani çıkışların yüzünden neler yaşadığını bir düşünsene” dedi. “İyi ki varsın” dedi şükür sakinliğe bakarak. “Öfkeyi bir tek sen dizginliyorsun. Teşekkür ederim bizimle geldiğin için” derken sakinliğe sarıldı. Ev sahibi, köşe yastığını kucağına alarak “Ne yapmamışım acaba?” diye sordu öfkeye. “Bugün yaşadığın malum olaydan bahsediyorum. Seni üzen o kişiye haddini bildirmeliydin” dedi öfke. “Ben doğru olanı yaptım” dedi ev sahibi. “Tabii ki doğru olanı yaptın” dedi sakinlik. “Hayat, birilerine haddini bildirmekten ibaret değildir” diye devam etti. “Evet bugün olanları gördük” dedi öfke. “Haddini bildirmedi de ne oldu sanki? Üzülen yine kendisi oldu”. “Eğer haddini bildirseydi ipler kopardı” dedi sakinlik. “Haklısın” dedi şükür sakinliğe bakarak. Ev sahibi, başını onaylarca sallayarak “Aklı başında olmak ne güzel. Ben de bu yüzden sakin kaldım zaten” dedi. “Sakinlik güzeldir ama fazlası değil” dedi hayal kırıklığı. “Haddini bildirmesen bile taşı gediğine koyacak kadar bir şeyler söylemeliydin. Bu sen olamazsın” derken neredeyse ağlayacaktı. Ev sahibi, kucağındaki yastığı kenara bırakarak ayağa kalktı ve “Laf anlayana söylenir. Öfke hariç bunu hepiniz biliyorsunuz. Müsaadenizle artık uyumak istiyorum” derken saate baktı. Hayal kırıklığının yüzü düştü. “Biz senin iyiliğin için geldik. Görüyorum ki boşuna gelmişiz” derken çoktan kapıya yönelmişti. “Seni anlamıyorum; anlayacağımı da sanmıyorum” dedi öfke. “Lütfen” dedi ev sahibi. “Vakit geç oldu ve uyumak istiyorum”. Duygular, iyi geceler dilekleri ile gittiler.

Ev sahibi, beklenmeyen bu ani ve vakitsiz ziyaretten yorulmuş bir halde olduğu yere uzandığı ve uykuya daldı. Sabah  uyandığında geceki olayın etkisindeydi. Gece olanlar,  gerçek olamayacak kadar sıra dışı diğer taraftan rüya olamayacak kadar gerçekçiydi.

Related posts

Leave a Comment