GELİYORUM…

Kayboldum. Şehirlerarası bir yoldayım. Issız sessiz bir yol. Kuş uçmaz, kervan geçmez hissi veriyor insana. Yakınlarda ne bir köy görünüyor ne de bir kent. Bir benzin istasyonu dahi görünmüyor. Yahu şehirler arası bir yolda benzin istasyonu olmaz mı? Peki ya arabalar nerede? Otomobiller, yolcu taşıyan otobüsler, yük taşıyan kamyonlar, tırlar nerede? Her iki yanımda uçsuz bucaksız tarlalar var. Tarlalarda kurumuş otlar.  Kulağıma bir ağustos böceğinin sesi çalınıyor uzaklardan. Çocukluğum geliyor gözümün önüne. Beş altı yaşlarındayım. Yine böyle sıcak bir yaz günü. Bir tarlada ağaç gölgesine serilen bir kilim üzerinde oturuyorum.  Büyükler harıl harıl çalışıyorlar. Hiç kimseden çıt çıkmıyor. Tek duyulan ses, cırcır böceğinin sesi. Sanki tarlada çalışanlara konser veriyor. Elimde bir parça ekmek, içinde domates. Yapayalnızım. Tıpkı şimdiki gibi. Az ileride bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar ağaç görüyorum. Gözümü Güneş alıyor. Gözlerimi kısarak bakıyorum. Çok uzakta bir dağ ilişiyor gözüme belli belirsiz. Yıldızlar kadar uzak. Hava çok sıcak; Güneş yakıyor. Asfalt sıcaktan ha eridi ha eriyecek. Sırılsıklam ter içindeyim. Susuzluktan kuruyan dudaklarımı yalıyorum. Bir matara olsa da kana kana su içsem. Yanımda neden bir çanta yok,  Ben neredeyim, buraya nasıl geldim, en yakın yerleşim yeri hangi tarafta,  hangi yöne gidersem daha çabuk ulaşırım bir yerlere bilmiyorum.  Hafif bir rüzgar esiyor; rahatlar gibi oluyorum. Hadi Rüzgar biraz daha es lütfen. Buna çok ihtiyacım var. İlerideki ağaca kadar yürüyebilirsem, gölgesinde yatar uyurum akşama kadar. Böylece hem hava serinlemiş olur hem de akşam karanlığında yerleşim yerlerinin ışıklarını görebilirim. Yönümü tayin edebilirim bu sayede. Şu an için tek yapmam gereken şey o ağaç gölgesine ulaşmak, uyumak ve güç toplamak. Buradan gitmek istiyorum. Başımı kaldırıp ufka bakıyorum. Gidilecek, aşılacak çok uzun bir yol var önümde. Bu yol biter mi? Bu yol nereye gider? İçimde bir ses Bir şarkı fısıldıyor.

Gidecek yerim mi var?

Diyecek sözüm mü var?

Bunu eller anlamaz

Sana ihtiyacım var

İçimdeki sese eşlik ediyorum. Sana gelmek istiyorum. O uzun yol, bir anda kısalıyor sanki.  Yürümeye başlıyorum. Kendimden emin adımlarla yürüyorum. Sana geliyorum hayatım.

Gidecek yerim var

Diyecek sözüm var

Eller umrumda değil

Sana ihtiyacım var.

Related posts

Leave a Comment