GÖZLEMLENEN EĞİTİM-2

Nerede kalmıştık evet “Gözlemlenen eğitim” isimli yazı dizimize kaldığımız yerden devam ediyorduk…

İspanya’da lise eğitimi zorunlu olmamasına rağmen okuma oranı çok yüksektir.  iki farklı kısımdan oluşan 4 yıllık bir süreci kapsar. İlk kısım ilk iki seneyi, diğer kısım ise son iki seneyi kapsar. İlk iki sene zorunlu akademik dersleri alırlar ve temel doğa ve sosyal bilim dersleri vardır. İkinci kısımda ise kendi ilgi alanlarına göre dersler seçmeye başlarlar.

İspanya’da lise okumak için gerekli şartlar şu şekildedir:

İspanya’da 4 yıllık temel orta öğrenim eğitiminin tamamlanmış olması gerekmektedir.

Temel orta öğrenim eğitiminin sonunda yapılan matematik ve İspanyolca sınavlarının başarıyla geçilmesi gerekmektedir.

Öğrenci not ortalamasının en az C seviyesinde olması gerekmektedir.

İngilizce eğitim veren okullar için öğrencilerin, okulun uyguladığı İngilizce testini geçmesi gerekmektedir.

Üniversiteye giriş için merkezi bir sınav sistemi var. Ayrıca liseyi bitirdikten sonra, üniversiteye gitmek isteyen öğrencilerin iki farklı seçeneği oluyor. Birincisi 2 yıllık bir eğitimin sonunda üniversiteye girmek için gerekli olan “Bachillerato Certificate” denilen sertifikayı alabilirler. Diğer bir seçenek ise “Entrenamiento vocacional” denilen mesleki eğitim almak. Bu şekilde istedikleri bir alanda meslek sahibi olmuş oluyorlar.

Üniversitede en fazla tercih edilen bölümler mühendislik ve tıp bölümleri. Üniversiteye maximum 30 puan üzerinden bir puanlamayla giriliyor ve tıp için 27 puan ve üzeri yeterli olurken, öğretmenlik bölümleri için 24-25 gibi bir puan gerekiyor. En fazla tercih edilen öğretmenlik bölümü sınıf öğretmenliğidir. Bu durum bana bir şey hatırlattı, benim üniversite giriş yıllarında da öğretmenlik bölümleri ile tıp ve diş hekimliği bölüm puanları birbirine çok yakındı. Ama son yıllarda maalesef eğitim fakültelerinin bölümleri giriş puanları çok düştü. Bu da demek oluyor ki öğretmenlik mesleği ülkemizde maalesef hak-ettiği değeri, itibarı almadığını ve gençler tarafından pek tercih edilmediğini göstermektedir. Bir memleketin en önemli mesleği Öğretmenlik olmalıdır. Bu mesleğin tüm yönleriyle kariyerini – prestijini artıracak adımlar atılması elzemdir. Eğer yeteri kadar önem verilmezse ülkemizin gelecekte söz sahibi olacak ülkeler arasına girmesi zorlaşacaktır.

Eğitim bakanlığı tarafından belirlenmiş ve sunulmuş bir müfredat mevcut, fakat bu müfredatın yoğun olması sebebiyle öğretmenler müfredat içinden kendileri kazanımları seçerek kendi yıllık planlamalarını oluşturabilmektedirler. Okul içerisinde derslerin işlenmesi ve kazanımların verilmesi süreçlerinde kazanımlarla ilgili müfredatın oluşturulmasında ve uygulanmasında doğrudan öğretmenler yetkili.

Fen, yabancı dil gibi dersler başta olmak üzere birçok dersler proje tabanlı olarak yürütülmektedir. Proje tabanlı öğretim yöntemi okul öncesi ve ilköğretim kademelerinde genel işleyişin bir parçası olarak kabul edilmekte ve tüm uygulamalar bunun üzerine kurgulanmaktadır.

Proje tabanlı öğretim yönteminin nasıl uygulandığını görebilmek için sanat, matematik, müzik, okul öncesi ve ilkokul 1. sınıf olmak üzere farklı derslerde gözlemler yaptık. Buna göre;

  • Proje süreçleri temel proje döngüsüne uygun olarak basamaklı bir süreç içermektedir.
  • Proje çalışmaları 4-6 hafta arası ve uzun süreçli olarak gerçekleştirilmektedir. Ortaokul proje dersi kapsamında her sömestrinde 1 veya 2 proje çalışması yürüttüklerini belirttiler.
  • Proje çalışmaları öğretmen rehberliğinde öğrencilerin aktif katılımıyla gerçekleşmektedir. Küçük sınıf seviyelerinde veli desteğinin de alındığını ifade etmişlerdir.
  • Proje çalışmalarında ilk basamak teorik bilginin verilmesi ve öğrencinin araştırmasına dayalı bir süreç olarak yürütülmektedir. İkinci basamakta öğrencilerin edindikleri bilgileri somut bir ürüne dönüştürmeleri beklenmektedir. Bu basamak uygulamalı çalışmalar da içermektedir. Örneğin sanat dersi özelinde bir sanat eserinin benzerini oluşturma şeklinde uygulamalar gözlemlenmiştir. Üçüncü basamak ise, çıktıların paylaşılması aşamasıdır. Bu basamakta öğrencilerin bir karton üzerinde süreci görsellerle de destekli olarak özetlemeleri ve diğer arkadaşlarıyla paylaşmaları istenebilmektedir. Ortaokul proje dersinde öğretmenler Google classroom uygulaması üzerinden bir dijital klasör oluşturarak proje sürecini bir klasörde toplamaları istenmektedir.
  • Yabancı dil derslerinde proje ve etkinlik temelinde çalışmaların yürütülmekte ve tiyatro, şiir gibi uygulamalar eşliğinde yabancı dil öğretimi yapılmaktadır.
  • Proje çalışmaları bireysel veya grup çalışmaları şeklinde yürütülebilmektedir.
  • Proje sürecinde öğretmenlerin sürecin tamamında etkin olduğu ve dönütler verdikleri görülmüştür. Müzik ve Beden eğitimi derslerinde yapılan gözlemlerde uygulamalı çalışmalarda öğretmen dönütleri ağırlıklı olarak gözlenmiştir.

Proje çalışmalarında ve öğretim sürecinde teknolojinin yoğun olarak kullanıldığı ve derslere entegre edildiği görülmüştür.

Derslerin genelinde bilişim teknolojilerinden olabildiğince faydalanılmakta, her öğrenciye derste kullanabilmeleri için dizüstü bilgisayarı verilmekte ve okulda bu bilişim faaliyetlerini takip etmek ve olası aksaklıkları gidermek için bilişim uzmanı bulunmaktadır. Gözlemlerimiz sırasında matematik dersinde öğrencilerin tamamı laptoplar aracılığıyla derslerini işlerken, bilişim uzmanının da sınıfta tedbiren beklediğini gördüm.

Bu arada gözlem yaptığımız okulda derslerde öğretmenler kitap kullanmıyorlar. Ders materyallerini öğretmenlerin kendileri hazırlıyorlar. Görüşme yaptığımız öğretmenler bu durumun kendileri için başlangıçta zor olduğunu fakat zamanla ellerinin altında birçok çeşitli doküman oluştuğunu ve öğretmenlerin de bu yolla daha etkin ve verimli olduklarını ifade ettiler. Okul idaresi, derslerde kitap kullanılmamasının ortaöğretim okulları için de yaygın bir durum olduğunu belirtti diyerek bu haftalık söyleyeceklerime bir virgül koyup haftaya görüşmek üzere selam ve sevgilerimi iletiyorum. Kalın sağlıcakla…..

DEVAM EDECEK

F. AHMET ÖNER

fethiahmetoner@gmail.com

Eğitimci/Yazar

Related posts

Leave a Comment