HAYRANIM SANA AVRUPA

Ortadoğu’da Topraklar kanla sulanırken, Afrika’da insanlar açlıktan iskelete dönerken senin topraklarındaki en lüks arabalar caddelerde cirit atıyor. Çocuklar en güzel kıyafetleriyle, Gülen yüzleriyle kaykay ve bisiklet biniyor. Başka topraklardaki insanlar üçün beşin hesabını yaparken senin vatandaşın refah içinde hayatın tadını çıkarıyor. Her yıl farklı ülkelerde tatil yaparak dünya nimetlerinden en üst düzeyde faydalanıyor. Sen bu güzellikleri hak ediyorsun. Ne de olsa herkes tembellik yaparken sen canla başla çalışıyor, çabalıyorsun. Hiç kimse yatsayamaz, senin vatandaşlarını refah içinde yaşatmak için verdiğin mücadeleyi. Sen ki, kendi topraklarından yola çıkıp dağları taşları, denizleri aşarak onca yol katettin herkes uyurken.

İngiltere; canım! 1612 yılında Hindistan’ı işgal etmeseydin, Hint kumaşları kendi ürünlerine rakip olmasın diye yüz bin Hint’li çıkrıkçının parmaklarını kesmeseydin eğer bizler bugün “Bulunmaz Hint kumaşı” deyimini kullanamayacaktık. On sekizinci yüzyılda Afrika’nın dev i olan Nijerya topraklarına mübarek ayaklarını basıp Nijerya’daki tarım ürünlerini ve yeraltı kaynaklarını kendi ülkene taşımasaydın bu kadar zengin ve refah içinde olamayacaktın.

Nijerya doğalgaz, ham petrol ve altın rezervi açısından çok zengin olmasına rağmen dünyanın en fakir ülkelerinden biri olamayacaktı.  Bunun sonucunda bizler İngiltere hayranı olamayacaktık. Her fırsatta seni göklere çıkaramayacaktık.

Fransa, canım! Senin de İngiltere’den pek geri kalır yanın yok doğrusu. 1524 yılında girdiğin Afrika’dan hâlâ çıkamadın. Bugün bile hâlâ Afrika’nın maden ocaklarını işletiyorsun. Hazinen her yıl Afrika’dan yüzlerce milyon dolar kazanç elde ediyor. Kaynak Afrika’dan, sefasını sürmek senden. 1830 yılında cezayiri işgal ettiğinde oradaki okuma yazma oranı %90’dı.

1962 yılında cezayir’den çıktığında ise okuma yazma oranı %10’a düşmüştü. Âlim bir milleti cahil yapmak büyük bir başarı olsa gerek. Seni ayakta alkışlıyorum. Paris’teki Catacombe müzesinde, katlettiğin insanların milyonlarca kemiği ve yüz binlerce kafatasını sergiliyorsun. Büyük bir marifetmiş gibi. Bu konuda söyleyecek söz bulamadım desem hiç de yalan olmaz.

Almanya ve İtalya biraz da sizden bahsedelim mi?

Sizler de bu sömürgecilik yarışında abilerinizi örnek alarak onlarla ürik asidi yarışına girdiniz. Kendinizce başarılı da oldunuz. Her biriniz Afrika’nın doğal zenginliklerini kendinize yontunuz. Afrika’daki insanları Avrupa’ya getirip bir mal gibi satmanızdan ise hiç bahsetmiyorum bile. İnsanlık suçu zaman aşımına uğramaz. Ancak sizler söz konusu olduğunuzda görüyoruz ki, çoktan zaman aşımına uğramış.

Kısaca toparlayacak olursam:

Afrika’da insanlar açlıktan obezite illetine yakalanmadan fit kalabiliyorsa, çocuklar büyüyüp hayatın zorluklarıyla tanışmadan rahman’ı Rahime kavuşabiliyorsa, hayatta kalmayı başaranlar çamurlu su içerek bağışıklık sistemini mikroplara karşı güçlü tutabiliyorsa senin sayende Avrupa. Ortadoğuda dökülen kanlardan yorulan ve yaşayabilmek için çareyi kaçmakta bulan insanlar denizde boğularak can veriyorsa, bunun sonucunda dünyadaki Müslüman nüfus azalıyorsa senin başarıların sayesinde Avrupa. Seni tebrik ediyorum Avrupa.

Related posts

Leave a Comment