İki kıta arası, kültürlere köprüsün,
Asyadan duyulan ses, Avrupayı bürüsün,
İçimdeki Fatihler, surlarına yürüsün,
Ya sen beni alırsın, ya ben seni İstanbul,
Geçmişini yitirir, seni terk eden her kul.
Yedi tepe üstünde, yedinci medeniyet,
Ruhlarına kavuşur, taşlarda ebediyet,
Bir canımız olsa da, varlığına son diyet,
Ya sen beni alırsın, ya ben seni İstanbul,
Geçmişinde ararken, beni gelecekte bul.
Bilki senin olacak, devrindeki her beste,
Boğaziçi kalacak, duyacağın her seste,
Hayallere sığmazsın, tacı tahtımı iste,
Ya sen beni alırsın, ya ben seni İstanbul,
Varlığını muştular, şimdi çalan her davul.
Kızıl elma türkümsün, yüreğimde gezersin,
Sanma benim yükümsün, gözyaşımı süzersin,
Nazlı gelin ülkümsün, hislerimi sezersin,
Ya sen beni alırsın, ya ben seni İstanbul,
Senden gayrı tüm dünya, artık gözlerimde pul…
Mesut Hekimhan
Eğitimci Yazar
mesuthan@gmail.com