Benim Çalgımı Çalan, Benim Türkümü Söyler…”
Halk müziği ve halk oyunları kültürünün devam etmesi için, çalgılarımıza ve oyunlarımıza sahip çıkarak, sonraki nesillere benimsetmemiz gerekmektedir.
Kayseri yöremizde teknolojik aletlere geçiş hızlanmış olsa da tüm canlılığını ve renkliliğini sürdüren enstrümanlarımız ve türkülerimiz hala mevcuttur.
Davul–zurna, kaval, tef, zil, kaşık, bağlama çalma geleneği yaygın olarak sürmektedir.
Kayseri ağıtları, gerek ezgisi ile gerekse sözleri aracılığıyla sosyal olayları, sonraki nesillere aktarması yönü ile, Türk halk edebiyatında önemli bir yer tutar.
Dadaloğlu, Seyit Osman, Karacaoğlan, Seyrani, Aşık Hasan, Kerem, Garip gibi ozanlarımızın deyişleri yöre ezgilerimizin söz kaynağını oluşturur.
‘Erkilet Güzeli’, ‘Gesi Bağları’, ‘Germir Bağları’, ‘Ağam İstanbul’u Mesken mi Tuttun?’, ‘Süpürgesi Yoncadan’, ‘Salın da Gel’, ‘Bünyanlılar’ gibi sevilen türküler Kayseri’de çok yaygın olarak söylenmektedir.
Kayseri’de oyunların çoğu türkülü oyunlardır. Türkülü oyunlarda birinci grup bir dörtlük söyler, diğer ikinci grup o dörtlüğü tekrar eder. Oyun böyle sürüp gider.
Meydan oyunları davul-zurna eşliğinde oynanır. Burada tef, tepsi, zil gibi çalgılar çalınarak türkü söylenir. Türkü eşliğinde de oyunlar oynanır. Ev içinde oynanan oyunlar da vardır.
Kayseri merkezinde;
Mendil, Turnam, Öteyüz, Sinsin, Deli Kız, Topal Serçe, Eminem, Galice Potinli Gelin, Yumruk, Topal Kız oyunları,
Uzunyayla’da;
Kafe, Çeçen, Vik oyunları,
İlçelerde;
Avşar Ağırlaması, Topal Kız, Eminem, Ağ Gelin; Gezbeli, Sıçratma, Yanlama, Öteyüz, Karanfilli, Pınarbaşı Gelini (Avşar Gelini) oyunları en çok oynanan oyunlardır.
Kaç Türkümüzü biliyoruz?
Kaç ozanımızı tanıyoruz?
Kaç halk oyununu oynamaya devam ediyoruz?
Çalgılarımızın seslerini hatırlıyor muyuz?
Tüm dünyanın kültürünü tanırken kendi kültürümüzden çocuklarımızı uzaklaştırmayalım.
Kendi Türküsünü söyleyen bir nesil yetişmesi dileğiyle…
Mesut Hekimhan
Eğitimci Yazar
mesuthan@gmail.com