UNUTABİLMEK

Herkesin yüreğinde bir türlü uğurlayamadığı kişiler barınır. Bunlar kavuşamamış aşklar veya platonik yaşayanlardır.

Sizce neden hep bu döngü tanımadığımız insanların yaşadıklarıyla denk düşebiliyor? Son yıllarda fark ettiğim bir durumu dile getirmek istiyorum:

Planlanmış bir şey hiçbir zaman rayında gitmez. Biz tam oldu deriz ama o şey doğru zamanında değilse olmaz. Nasıl yani biz hiçbir şey planlamayalım mı?

Böyle bir anlam çıkarabilirsiniz ama tam olarak bunu kastetmiyorum. Elbette planlı yaşayabilirsiniz. Beklentileriniz olmadığında ümitsizliğe kapılmamalısınız.

Bu hissiyatı yakından tanırım. Hatta görünmez bir arkadaşım bile oldu. Bu hayatta birçok zorlukla mücadele eden biri olarak söylüyorum bazen olmuyor. Olduğunda şaşırdığımda oldu ama insanoğluyuz olmayana daha çok üzülürüz ve aklımızın bir köşesinde bekletiriz. Bir şey olsa da arka bellekten onu çıkarsam da biraz üzsem kendimi diye… İstemsiz yapabiliyoruz ama böyle gerçekten.

Bazen unutmak istiyoruz ama unutamıyoruz. Karşımızdaki kişiyle kurduğumuz bağdan kaynaklı tamamen. Bağınız ne kadar kuvvetliyse o kadar içinizde yaşatıyorsunuz. Bazen kötü ayrılmak istemenin de unutmayı kolaylaştırdığı söylenir. Kişiden ne kadar nefret edersem o kadar çabuk unuturum. Bazen işe yarasa da bazen de hüsrana yol açıyor.

Biriyle duygusal ilişkiniz bittiyse onu düşünmeyi bırakın. Biliyorum çok zor diyeceksiniz. İnanın zor değil. Melankolik takılmak sizlere hiçbir fayda sağlamayacaktır. Bir şekilde hayatımıza devam etmek durumundayız. O halde geçmişimizi arkamızda bırakalım ve yeni durumlara merhaba diyelim.

Bir sonraki yazımda görüşmek üzere kendine çok iyi bak kıymetli dostum 😊

Related posts

Leave a Comment