ÖZGÜRLÜRLÜK ADINA

Türkiye‘de yüzde 12,5 oranında yani 8.5 milyon engelli kabul ediliyor.

Bunlar ortopedik, zihinsel, görme ve işitme engelliler olarak anılıyor.

Toplumun engelli bireylere bakış açısı az da olsa olumlu yönde ilerlese de hala cahilce ve merhametten uzak davranışlarda gözlemlemekteyim.

Örnek verecek olursam; engelli bireylerin ulaşımda yaşadığı sorunlara değinebilirim. Okul zamanlarım çoğu öğrenci gibi belediye otobüslerinde geçti. Ne zaman otobüse binsem hep ful bir doluluk söz konusuydu. İtiş kakışlar hiç eksik olmazdı. Bir de ergen belediye şoförüne denk gelirseniz vay halinize. Bin pişman olursunuz otobüste olmaktan.

Belediye otobüslerinde engelli bireylerin otobüse binmesi için araç içi rampa bulunur.

Rampa sayesinde engelli birey rahatlıkla otobüse binme inme işlemini gerçekleştirir.

Bazen o kadar anlayışsız şoförlere denk geliniyor ki ne duraktaki engelli birey alınıyordu, ne de zamanında rampası açılıyordu.

Bir gün bir şoförün şu cümleyi kurduğuna şahitlik etmiştim. “ne işin var sokaklarda otur evinde.”

Duymaz olaydım. Sanki benim özgürlüğüme ket vurulmuştu. O kadar kırıcı ve talihsiz bir cümleydi ki keşke ne hissettirdiğini bilebilseydi diye geçirmiştim içimden.

Demem o ki kimse kimsenin ne zorluklarla ayakta kaldığını anlamaz. Sadece anlayışlıyım taklidi yapar.

Rica ediyorum empati yaparken gerçekçi olalım. Birbirimize haklarımızı sunarken birbirimizi incitmeyelim. Dostlarımıza köstek değil, destek olalım.

Geçmiş 3 Aralık Dünya Engelliler Gününü en içten duygularımla kutlarım.

Sevgiyle kalın. Görüşmek üzere😉

Related posts

Leave a Comment