Tarihimizden Bazı Muhteşem Mektuplar

Devlet Arşivleri ve Osmanlı Arşivleri’nde yer alan ve bizler için gurur kaynağı olan devletler arası yazışmalar var.

Bu mektuplar tarihe yön veren hükümdarların siyasetlerini, adaletini ve kararlılıklarını gösteriyor.

Papa 2. Puis İslam’dan korktu, bu mektubu yazdı.

Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethinden sonra Bizans İmparatorluğu’nun tarihe karışması Hıristiyan devletleri ve Papa’yı korkutmuştu. Papa bunun üzerine  Fatih’i Hristiyanlık dininin İslam dininden üstün olduğuna  inandırmak istedi. 

“Zat-ı şahaneleri eğer kendi iktidar ve gücü Hıristiyan milletler arasında yayılmasını yahut tarihe emsalsiz şöhretle geçmeyi isterse altına-gümüşe, kara ve deniz gücüne gerek yoktur; küçük bir hareket yeterlidir. Bu ayrıntıyı halledersen dünyanın en yüce, bütün insanlık tarihinin en büyüğü olursunuz. Bunun ne olduğunu soruyorsan? Aramak için çok uzaklara gitmene gerek yok. Onu her yerde bulabilirsin. Biraz suyla vaftiz olup Hıristiyanlığa geçmek ve İncil’in öğretisini kabul etmek. Bunu yaparsan dünyanın en ünlü ve güçlü prensi olursun. Seni Rum ve Doğu’nun yasal imparatoru yaparız. Hıristiyanlık alemi sizi takdir eder ve Hıristiyanlık işlerinde mutlak hakim olursunuz. Şiddet yoluyla alıp adaletsizce elinde tuttuğun yerler, doğal hakkın olur. Hıristiyanlar sana saygı duyar. Zulüm gören herkes sana sığınır. Dünyanın her ülkesinden insanlar senden yardım ister. Çoğu sana gönüllü olarak boyun eğer; hükümlerine uyar ve sana vergi öder. Tiranları yenme, iyileri koruma ve kötülerle savaşma görevi sana verilir. Eğer doğru yolda gidersen, Roma Kilisesi sana karşı çıkmaz. Bu ruhani taht seni diğer krallar kadar sevgi ile kabul edecektir. Hatta onlardan da fazla, çünkü senin konumun daha yüksek. Bu koşullar altında pek çok krallığı hiç savaşmadan ve kan dökmeden, kolayca ele geçirebilirsin. Düşmanlarına asla yardım etmeyiz. Tam tersine, Roma Kilisesi’nin haklarına el koymaya, boynuzlarını öz analarına karşı kullanmaya kalkanlara karşı senden yardım isteriz.”

Fatih mektuba nasıl cevap vermiş. Cevap hakkında arşivlerde kayıt bulunmuyor. Bilgilere göre;

Fatih’e 1461’de yazılan ve gönderilmeyen Papa’nın bu mektubu Vatikan arşivlerinde saklı duruyor. 

Kanuni’nin mektubu Fransa’da dansı 100 yıl yasaklattı

Günümüzde, memleketin her yerinde, hata İslam dünyasının ve dünyanın her yerinde bir medeniyet alameti olarak kabul edilen ve genç, yaşlı herkes tarafından yapılan dans, ilk defa Kanuni zamanında Fransa’da yapılmaya başlandı. Osmanlı İmparatorluğu’nun sınırları, Avrupa’nın ortalarında ve Fransa’ya kadar dayanıyordu.

Dansın yapılmaya başlandığını öğrenen Kanuni Sultan Süleyman, Fransa Kralı Fransuva’ya şöyle bir mektup yazdı: 

“Ben ki, 48 krallığın hakanı Sultan Süleyman Han’ım. Sefirimden aldığım habere göre, memleketinizde dans namı altında kadın-erkek birbirine sarılmak suretiyle, herkesin gözü önünde faydasız işler işlenmekte olduğunu işitmişimdir. İş bu rezaletin memleketime de sirayeti ihtimali olduğu için mektubumun elinize ulaşmasından itibaren derhal son verilmediği takdirde, bizzat ordumla gelip men ederim.”

Barbaros Hayrettin’e İspanya’dan “Yolumuzdan çekil!” uyarısı

İspanya Kralı 1. Karlos ve İspanya donanma komutanı; savaşta Oruç ve İlyas reisleri öldürdükten sonra, onların kardeşi Barbaros’a şöyle bir mektup yazdılar;

“Ey Hızır reis, sen de görüyorsun ki kardeşlerini öldürdük, Cezayir’de kolunu kanadını kırdık, seni bu koca ıssız dünyada yalnız başına bıraktık. Sen akıllı bir adamsın, gel buralarda bizimle uğraşma, seni paklayacak olan, geldiğin yerlere dönmen ve en azından kendi canını kurtarmandır. Senin buralarda ne işin olabilir ki, buralar bizim sahamızdır. Artık senin bize karşı koyacak gücün ve takatin kalmamıştır, bunu kabul et ve yolumuzdan çekil!”

Avrupa’nın bazı ülkelerinde kralları Osmanlı Padişahı seçiyordu

Avusturya İmparatoru Rudolf, kendi adayını seçtirmek istiyordu. Yeni kralın seçilmesine memnun olmamıştı. 3.Murat’a müracaat ettiyse de isteği kabul edilmedi. Sultan 3. Murat, Avusturya İmparatoru‘nun ricalarına karşılık ona bir mektup yazarak düşüncelerini bildirdi. Padişah mektubunda şunları yazdı;

“Tarafımdan Lehistan krallığına oturtulan Batory’yi rahatsız etme. Lehlilerin öteki tebaam gibi muamele görmelerini arzu ederim. Lehistan Osmanlı Devleti’nin himayesindedir. Manyatlara, Batory’yi kral seçmelerini emrettim. Bunun içindir ki, Lehistan, Kırım Hanları’na hala bir vergi veriyor.” Mektubu alan Avusturya mparatoru, Padişah 3. Murat’a gönderdiği mektupta, “Başımı en kudretli imparatorun göğsüne dayadım.”

Tarihimizde ibret alabileceğimiz o kadar çok örnekler var ki…

Sahip çıkmanın ilk adımı öğrenmektir.

Mesut Hekimhan

Eğitimci Yazar

Related posts

Leave a Comment