ARINMAK

Okuduğum kitaplardan birinde “Kederi kabullenmen kurtulmanı sağlar”   yazıyordu. Son zamanlarda okuduğum kitaplarda ve dinlediğim söyleşilerde bu ve buna benzer sözler sıklıkla çıkıyor karşıma. Kederi, yaşananları ve geçmişimizi olduğu gibi kabullenmemiz gerektiği ve dahası bizi üzenleri affedip yolumuza devam etmemiz gerektiği vurgulanıyor. Bizi üzenleri affettiğimizde özgürleşeceğimiz aksi takdirde ise duygularımızın esiri olacağımız ifade ediliyor. Dahası, başımıza gelen hastalıklara ve bize haksızlık eden insanlara bize öğrettikleri için teşekkür etmemiz gerektiği de. İlk bakışta kulağa çok saçma geliyor öyle değil mi? Bizim canımızı acıtan, uykusuz bırakan ağrılara sebep olan hastalığa teşekkür etmek ve…

Devamını oku

DUYGU ZİYARETİ

O gün her zamanki gibi bir gündü; taa ki kapı alacaklı gibi çalınana dek. Oturduğu koltuktan yavaşça kalkıp ayaklarını sürürcesine yürüyerek kapıya gitti. Bir taraftan da “Bu saatte kim gelmiş olabilir “diyerek kapının dürbününden baktı. Gördüklerine inanamıyordu. Gelen duygularıydı. “Bu saatte bu kadar kalabalık gelmiş olamazlar” dedi. Acaba kapıyı açmasa, duymamış gibi yapsa geri dönüp giderler miydi? Oturma odasına doğru bir adım attığı anda kapı tekrar çaldı. Anlaşılan pes etmeyeceklerdi. Kapıyı açmaktan başka çaresi yoktu. Eli isteksizce kapının koluna gitti ve kapıyı açtı. “Çok şükür kapıyı açabildin” diyerek içeriye ilk…

Devamını oku

YENİ DÜZEN

Biz insanoğlu doğası gereği sosyal bir varlığız. Bu bağlamda bakıldığında sosyalleşmek insanın en büyük ihtiyaçlarından biridir. İnsanlar sosyalleşme ihtiyaçlarını karşılayamadıkları zaman farklı arayışlara girebilirler. Pandemi döneminde bu arayış doğrultusunda birçok çözüm üretilmiştir. Instagram, Facebook ve benzeri sosyal medya uygulamaları üzerinden canlı yayınlar yapılmış yeni düzene ayak uydurulmaya çalışılmıştır. Yine aynı şekilde WhatsApp sohbetlerinde büyük artış olmuştur. Yani kısacası yüz yüze olan sosyalleşme internet ortamına taşınmıştır. Peki, internet ortamına taşınan sadece sosyalleşme mi? Başta eğitim olmak üzere birçok şey internet ortamına taşındı. Sertifikalı seminerler hatta kız isteme bile. Şimdi diyebilirsiniz ki:…

Devamını oku

HAYATIMIZ DİLİMİZİN UCUNDA MI?

Geç olsun da güç olmasın sözü için ne düşünüyorsunuz? Bu sözün doğruluğuna katılıyor musunuz? Evet Evet hatırlıyorum geçen haftaki yazıma da bu tarz bir soru ile başlamıştım. Siz de kabul edersiniz ki, soru sormak Zihni geliştirir ve güzel açılımlar sağlar. Şimdi gelin önce bu sözün anlamına bir bakalım. “Yapılan işlerin başarıya ulaşması ve birtakım engellerin ortadan kaldırılması için fazla zaman harcanmasının ziyanı yoktur” anlamında kullanılan bir atasözüdür. Atalarımız, yaşamış oldukları bazı deneyimlerden sonra bekleyecek sabırları olduğu için güç olmasındansa geç olmasını tercih etmişler ve bizlere böyle bir sözü miras bırakmışlar.…

Devamını oku

KISMET

Ne kadar ekmek o kadar köfte sözünün doğruluğuna inanır mısınız? Ben bir zamanlar inanıyordum ama artık farklı ihtimaller olabileceğinin farkındayım. Aslında kısaca başarmak için çaba göstermemiz gerektiğini, ne kadar çok çaba gösterirsek o kadar başarılı olacağımızı anlatan bir söz. Başka bir deyişle ise verdiğimiz kadar alabileceğimizi anlatan bir söz. Bu anlamda bakıldığında sözün doğruluğuna hak vermemek mümkün değil gibi görülüyor. Ancak birçok konuda olduğu gibi bu konuda da istisnalar olabileceğini düşünüyorum. Hayatta birçok şey için az ya da çok çaba gösteririz ve bu çaba sonrasında başarıya ulaşırız. Ulaştığımız bu başarıya…

Devamını oku

Lafla Peynir Gemisi Yürümez…

Içinde Bulunduğumuz 2022 yılından geçmişe dönüp baktığımda birçok şeyin değiştiğini, geliştiğini görüyorum. Özellikle de teknoloji konusunda. Daha dün gibi evlerimizde sabit telefon kullandığımız günler. Evimizin baş köşesinde yer alan hatta üzerini dantelle örttüğümüz bu telefonlar zamanında bir anda cep telefonlarıyla tanıştık. Daha sonrasında akıllı telefonlar, tabletler girdi hayatımıza. Sabit telefonlar lüks iken akıllı telefonlar vazgeçilmezimiz oldu. Otobüslerin bir saatte gittiği yolu iki, üç saatte giden trenlerden, otobüsü geride bırakan hızlı trenlere geçiş yaptık.posta güvercinlerinden fiber internete geçtik… Öylesine geliştik, öylesine ilerledik ki hayran olmamak mümkün değil. Ecdadımız görseydi bugünümüzü kendi…

Devamını oku

ÇEKMECEMDEKİ MEKTUPLAR 4

Merhaba dostum nasılsın? Bugün yine seni düşündüm. Birlikte oynadığımız oyunları, kafa kafaya verip ders çalıştığımız o anları,  yaşadıklarımızı, yaşayamadıklarımızı, hayallerimizi… Hani şu klasik film şeridi var ya; sessiz sedasız geçip gidiyor yavaşça. Sonrasında ise her şeyin başladığı ya da her şeyin bittiği o malum gün canlanıyor gözlerimin önünde. Bizi birbirimizden ayıran o günde duruyor zaman sanki. Bir anda bir şey oluyor ve o andan itibaren hep aynı görüntü, hep aynı mekan. Sanki O andan sonrası yokmuş gibi. Sabitlenmiş bir fotoğraf karesi gibi. Kalabalık içinde yapayalnız oturuyorsun. Bulunduğun ortamdan rahatsız olduğun…

Devamını oku

SIĞ HAYALLERİN İNSANLARI

Ne güzel şeydir hayal kurmak. Gerçekleşmesi istenilen şeylerin hayalini en ince ayrıntısına kadar düşünmek ve sanki hayalimiz gerçekleşmiş gibi o duyguyu yaşamak. Sonrasındaysa hayalimizin gerçekleşmesi için plan yapıp harekete geçmek. Peki bizler hangi durumlarda nelerin hayalini kuruyoruz? Genelde yılbaşı öncesinde milli piyango bileti alıp zengin olmanın hayalini, evlendiğimizde yaşayacağımız evin hayalini, işe gireceğimiz zaman çalışacağımız ortamla ilgili yaşamak istediklerimizin hayalini kuruyoruz. Bazen de gerçekleşme ihtimali  olmayan hayallerin peşine düşüyoruz. Çaba harcamadan köşeyi dönmek, lüks bir evde yaşamak, lüks bir araba kullanmak gibi. Bazen hayatın koşuşturmacasından yorulduğumuzda bir bardak çay ya…

Devamını oku