KARAR GECESİ

            Yaz mevsiminin ortaları olduğundan, herkes oturduğu dairenin balkon kapılarını ve pencerelerini ardına kadar açmış, yaprak kıpırdatacak kadar rüzgâra dahi hasret bekleşiyorlardı. Gece olmasına rağmen çocuklar sokakta oynuyorlar, ana babaları balkonda çekirdek çitleyip komşularıyla laflıyorlardı. Bütün bunların arasında Ali bitmek üzer olan paketinden bir sigara daha çekti. Çakmağın ateşini ayarlamayı başaramadığından bir kez daha yarısından yaktı. Karşı balkondaki gülüşmeleri üstüne alınıp kızgınlığı biraz daha arttı. Tam olarak yakamadığı sigarasını küllüğe atıp paketinden yenisini çekti. Bu kez başarılı olmuştu, keyifle tüttürdü. İşten ayrılalı Üç yılı buluyordu. Hastaneye en son yatışından sonra görmesi iyice düşmüş, dışarıda gezmeye idare edecek kadar dahi görmesi kalmamıştı. Cebine bir metelik girmediğinden arkadaşlarının çoğu gezme davetini geri çeviriyor, genellikle evden dışarı çıkmıyordu. Evde de televizyon dinlemek dışında başka bir şeyle ilgilendiği de söylenemezdi. Son üç yılını hayal etti. Cebine sıkıştırılan harçlıkları, verilen fitre ve zekât paralarını, arkadaşlarıyla yemeğe gittiklerinde hesaba karışamayasını, bayramlarda çocuklara harçlık veremeyişini ve daha birçok şeyi hatırladı. Dönüp dolaşıp aynı yere geliyordu, para… Parayla olan ilişkisi kazanma tarafında değil de sadece harcama tarafında olduğundan, birey olabilme kabiliyetleri de günden güne körelmişti. Birçok konuda onun yerine karar veriliyor, onun fikrine dahi ihtiyaç duyulmuyordu.  Gazete dergi kitap vs. okuyamadığından da zihnen körelmeye doğru hızla ilerliyordu. Onun bu dış dünyadan kopuk olan yaşantısı zihnen de yaşıtlarının gerisinde kalmasına sebep oluyordu.  Artık yaşıtları yerine, zihnen ona yakın olan kendinden daha küçük yaş grubuyla birlikte bulunmaktan daha mutlu oluyordu. Bütün bunları düşünmesine sebep olan olayı hatırladı. Hastahane de annesiyle birlikte muayene sırası beklerken, beyaz bastonlu bir genç gelip yanlarına oturmuştu. Yanında kimsesi de yoktu. Telefonda kız arkadaşıyla konuştuğu her halinden belli oluyordu.   Telefondaki konuşması bitince onunla hayatına dair sohbet etmiş, numarasını almıştı. İçinde bulunduğu durumdan ancak yeni tanıştı o arkadaşı çıkarabilirdi. Üç körlüğe birden katlanmaya artık takati kalmamıştı. Yarın ilk iş onu aramak ve arkadaşının gittiği rehabilitasyon merkezine başvurmak olacaktı.

Mehmet Hüseyinçelebi

25.07.2021 Kastamonu

Related posts

Leave a Comment