HAYATA 5-0 GERİDEN BAŞLAMAK

Erken yaşta hastalıkla tanışmak nasıl bir duygudur sizce? Çoğumuz için yıkıcı etki oluşturabileceği gibi kimimiz için  asıl mücadelenin başladığı yer olarak adlandırılabilir. Lösemi hastalığı da; çocukluk çağı kanserleri içerisinde yüzde 30 oranında en sık görülen hastalıklardandır. Kemik iliği kanseri olarak da bilinir. Tedavi başarı oranı yüzde seksen beşlere kadar ulaşabiliyor. Bu da bizlere tedavisinin imkansız olmadığını gösteriyor. Lösemi hastalığı moral motivasyonla desteklendiğinde tedavi kısa sürede sonuç verebiliyor. Moral motivasyon demişken bir anımı anlatmak istiyorum sizlere; Üniversite yıllarımda bir arkadaşım vardı. Arkadaşım her şeye o kadar güzel, o kadar çözüm odaklı…

Devamını oku

ÖZSEVGİ

Benden danışmanlık hizmeti alan bireylerin çoğu içinde çözümleyemedikleri durumlarıyla gelirler. Oluşan durumların bazısı çevresindeki insanların sebep olduğu, kimisi de kendi iç dünya karmaşasından dolayı oluşan sorunlardır. Kıymetli dostum şu anda bulunduğun yere çabuk varmadın. Birçok engel, birçok sorunla karşılaştın. Çoğunda yenildin belki ama bazısında pes etmeden devam ettin. Doğduğun aile, anne babanın sana karşı tutumu, sana verdikleri sevgi, kurduğun güven ilişkileri, toplumun sana yaklaşımı, hayata karşı geliştirdiğin savunma mekanizmaların hepsi ağır ağır gelişti ve bugünkü seni meydana getirdi. “Kendini sevmezsen başkaları seni sevmez.” sözünü çoğumuz duymuşuzdur. Öyledir gerçekten insan önce…

Devamını oku

ÖZSAYGI

Kişi kendine saygı duymazken başkalarından ihtiyacı olan saygıyı nasıl alabilir? Gelin beraber özsaygının ne anlama geldiğine göz atalım. Özsaygının sözlük anlamı; kişide kendi kişiliğini alçaltmadan insanı alıkoyan ve başkalarınca da alçaltmayı hoş karşılamayan duygu, kişinin kendi özüne, kişiliğine beslediği saygıdır. Özsaygı; kişinin kendi değeri hakkındaki genel duygusunu ifade eder. Bireylerin değerleri konusunda tereddüt etmemelerini gerektirir. Özsaygı; genetik, fiziksel, kişilik, yaşam deneyimleri ve sosyal koşullardan etkilenebilir. Somut bir örnek verecek olursak; evlenme niyetinde olan iki gencin bir yerde oturup evlilik beklentilerini dile getirdiğini düşünelim. Genç adam evlilikten beklentilerini sıraladı. Genç kadın…

Devamını oku

FARKLIYIZ

Her yardıma ihtiyaç duyduğumuzda anlaşılamamaktan, sevdiğimizi söylersek reddedilmekten, kalabalığın içinde aykırı ses olup dışlanmaktan, utanç duymaktan korkuyoruz. Utanç duymaktan korkup bir şekilde çoğunluğa uymaya başlıyoruz. Bu da belli bir zaman sonra bizi biz yapan farklılıklarımızın, körelmesine sebep oluyor. Sizce neden böyle oluyoruz? Parmak izlerimiz bile farklılık gösterirken fikirlerimizin aynı olmasını beklemek hangi akla hangi mantığa sığar. ilk sırada el âlem dediğimiz olgu yer alıyor. “EL ÂLEM ne der?” düşüncesi bizleri bir adım geride durmaya itiyor. El âlem’den sıyrılmanın yolu yaptığınız işten keyif almanız ve korkmadan doğrularınızı savunmanızdan geçer. Kısaca şüpheniz…

Devamını oku

KUSUR-SUZ-LULUK

Havalar seni çeken güzellikte ve ısrarla seni dışarı çıkmaya davet ediyor. Keşke hep bahar olsa da hiç soğuk olmasın diye içinden geçiriyorsun. Bir döngünün içinde olduğunun farkındasın. Hissettiğimiz bazı duygularda bahar gibidir. Hiç kaybolsun istemeyiz. Mutluluk baharı anımsatır bizlere. Baharı yaşarken içimizde çiçekler açar, ruhumuzda nehirler akar sanki. Bahar içimizdeki çocuğu uyandırır. Onun gibi neşeli, kafasına hiçbir şeyi takmayan, hayatı olduğu gibi kabul etmemizi ister. İnsanın yaşı ilerledikçe hayal kurmayı unutuyor mu dersiniz? Yoksa içindeki çocuğu duymazdan mı geliyor? Bazen hayatın koşturmasına kendimizi o kadar çok kaptırıyoruz ki içimizdeki çocuğu…

Devamını oku

FEDA-KÂRLIK

Günümüz insanını tanımlamanız istenseydi nasıl tanımlardınız? Büyük ihtimal karakterli olup olmadığını söylerdiniz. Ancak karakteri oluşturan değerler sayıldığında fedakârlıktan bahsetmeyiz. Fedakârlığın karakteri oluşturan önemli bir değer olduğunun farkında olamayabiliriz. Fedakârlık, asil ruhlu kimselere has bir meziyettir. Bazılarımız sevdiklerimiz için çırpınır, onlar için birçok şey yaparız. İşte bunun adına fedakârlık deriz. Herkesin göstereceği fedakârlık farklı farklıdır; ebeveynin evlatlara, sevenlerin sevdiklerine, öğretmenin öğrencilerine göstereceği fedakârlıklar gibi. Anne fedakârlığını ele alırsak; annenin evladı için yapamayacağı şey yoktur. Evlat için yaşam annenin onu dünyaya getirmesiyle başlar. Annenin doğumda çektiği acılar fedakârlıktır. Her müspet veya menfi…

Devamını oku

SEVGİ DİLİMİZ

Sevgi neydi? Sevgi emekti.” Klişesini hepimiz mutlaka biliyoruzdur. Merak etmeyin ben bu hafta sizlere klişelerden uzak bir sevgi anlayışından bahsedeceğim. Sevgi; insanları birbirlerine yaklaştıran ve içsel olarak bağlayan doğal bir ruhsal eğilimdir. Sevgi; bir şeyden hoşnut olmayı onu güzel görmeyi sağlar. Sevgi; canlı, cansız her şeyi kapsar. Sevgi ilgiyi, ilgi de iyilik etmeyi gerektirir. Sevgi, kişiyi yalnızlık ve ayrılık korkusundan kurtarır. İnsanlar arasında barış, hoşgörü, yardımseverlik, fedakarlık gibi olumlu değerlerin gelişimine kaynak oluşturur. Sevgi, sevilen şeye değer ve anlam katar. Bir insan bir başkasına sevgi ile yaklaşırsa ona değer veriyor…

Devamını oku

AFFETMEKTE CESUR DAVRANABİLİR MİSİNİZ?

Merhaba dostlar. Bu hafta sizlere hayatımızda önemi oldukça fazla olan affetmek eylemini anlatmak istiyorum. Hayatımızda birçok olayla karşılaşıyoruz. Bu olaylar bazen bizden kaynaklı, bazen de bizim dışımızda gerçekleşebiliyor. Etki alanımızın dışındakiler bizleri olumsuz yönde etkileyebilir. Kendimizi suçlu hissetmemize ve “neden engelleyemedim ?” düşüncesine kapılmamıza yol açabilir. Diyelim ki; çok sevdiğiniz arkadaşınız sizi çok üzdü ve hak etmediğiniz davranışta bulundu. Siz bu olaya o kadar içerlediniz ki karşı tarafa olan sevginiz nefrete dönüşmeye başladı. Belki de unutamayacağınız bir anı olarak hafızanıza kazındı. Peki size bu haksızlığı yapan arkadaşınız yaptığı hatanın farkına…

Devamını oku

SINIRLARIMIZI BELİRLEMEK MÜMKÜN MÜ?

Merhaba dostlar. Bugün sizlere sınırlarımız hakkında yazmak istedim. Kişisel sınırlar kendimizi korumak için oluşturduğumuz fiziksel, duygusal ve zihinsel sınırlardır. Hepimizin sınırlarımızı belirlemeye ihtiyacı vardır. Ayrıca belirlemiş olduğumuz sınırlar sağlıklı ilişkiler kurmaya yardımcı olur. İletişim kurduğumuz insanlarla samimiyet çerçevesinde olmak bizler için iyi bir şey olarak gözükse de ileriki zamanlarda bu duruş bizlere rahatsızlık verebilir. Hoşumuza gitmeyen durumları dile getirmekten çekinebiliriz. Bazen yapmak istemediğimiz şeyleri yapmak zorunda kalabiliyoruz. Kısaca hayır demeyi bilmediğimiz için her şey üzerimize görev olarak bırakılıyor. Neden hayır diyemiyoruz? Hayır deyince kötü insan mı oluyoruz? Aslında karşımızdaki insanın…

Devamını oku