KAFESTEKİLER

            Perde aralığından odaya sızan sabah güneşi yüzüne vurana kadar yatağında mışıl mışıl uyuyordu. Güneşin sıcaklığını duyumsayınca irkilerek yatağından doğruldu. Salondaki kafeslerinde ötüşen muhabbet kuşlarının sesleri onu uyandıramamıştı. Birkaç gündür yaşadığı halsizlik hâlâ devam ediyordu. İşe geç kalmış, personel servisindeki arkadaşlarının telefon çağrılarını dahi işitmemişti. Birkaç gündür fazla mesai yaptığından “Yorgunluğumun sebebi bu olmalı.” diye düşündü. Aceleyle giyindi. Makyajını tazelerken gördüğü yüz sanki kendisine ait değil gibi görünüyordu. İki günlük hafta sonu tatilinin ona iyi gelmediğini düşündü. Kuşların yem ve sularını yeniledikten sonra evden ayrıldı. Yoldan bir taksi çevirip kendisini…

Devamını oku